Lupin'de Ara

Son Bölümler: Qian Qiu Radyo Dizisi

Qian Qiu Radyo Dizisi -- 2. Sezon -- 4. bölüm yüklendi. (Bilgisayardaki bir sıkıntı nedeniyle devam edemiyorum.)

Son Bölüm

Qian Qiu yeni ekstra!! Geçmiş Günler yayınlandı!!

Bölüm 98: “Senin hatırın için bu seferlik onu görmezden geleceğim.”

 

“Yan Wushi”. Bu üç hecenin nasıl bir gücü olduğunu şu anda mevcut insanların tepkilerine bakarak anlayabilirsiniz.


Yan Wushi’yi kuşatan beş büyük ustadan sadece bir tanesi bile orada bulunan herkesi ezmek için yeterliydi. Bu beş usta tarafından kuşatılan ve ölüm haberi gelen, ve nihayetinde tüm dünyanın önünde sapasağlam şekilde ayakta duran Yan Wushi’den bahsetmeye bile gerek yok. O efsanevi bir canavar haline gelmişti.


Dükkan sahibi oldukça tecrübeli bir adamdı, Zhao Chiying'den gelen bir cümlenin inanılmaz bir etki yarattığını ve ortamın bir anda durgunlaştığını görünce aceleyle başını salladı ve konuşmaya başladı: "Bu acizane unuttu, şimdi aşçıya yapmasını emredeceğim. Sadece biraz… Biraz bekleyin!"


Yan Wushi parmaklarını fincanın kenarı boyunca gezdiriyordu, Shen Qiao elini uzattı ve onunkinin üzerine bir kez bastırdı.


Bir bakışta niyetini görmüştü ve onaylamadığını ifade ediyordu.


Grup bir koltuk çalmaya çalışsa da gerçekte herhangi bir zarara neden olmamışlardı. Eğer Yan Wushi harekete geçerse diğeri kesinlikle ölecek veya yaralanacak, daha sonra arkadaşları da intikam isteyecekti. Yoldayken neden başlarının belaya girmesini istesinlerdi ki?


Yan Wushi, Shen Qiao'nun gözlerinden bu düşünce trenini gördü, tembelce gülümsedi: "Senin hatırın için bu seferlik onu görmezden geleceğim."


Konuşmasının tam ortasında bu kişi tarafından sözü kesilmişti. Yan Wushi fincanına dokunuyorken ciddi bir öldürme niyeti vardı ancak şimdi fikrini değiştirmişti. Hafifçe dokunduğu bardak Erde Ming’in adım atmaya hazır ayağının ucuna uçtu.


Üç heceyi, “Yan Wushi”yi duyan Erde Ming’in yüzü donmuş ve bir kasını bile hareket ettirememişti. O anda ise yüzünden tüm kan çekilmişti.


Arkasında duran arkadaşı en azından biraz sağduyuluydu, bunu görünce aceleyle öne çıktı ve elini uzattı.: “Sekt Lideri Yan, kardeşim genç ve cahil, umursamaz ve kaba. Lütfen kabalığım için affedin.."


Yan Wushi orada hareketsiz, sakin ve rahat bir şekilde oturuyordu, bu davranışı bile tek başına onun kimliğinden şüphe duyulmasını engellerdi.


Huanyue Sekti’nin liderini taklit etmek biraz cesaret gerektiriyordu. Sonuçta dünyada onun gibi mevcut tüm büyük sektleri gücendirebilecek ve yine de kimsenin bu konuda bir şey yapamayacağı pek insan yoktu.


Erde Ming'in sakalını gören, "genç ve cahil" sözlerini duyunca kimse gülmekten kendini alamazdı.


"Genç ve saf mı?" Yan Wushi, ifadeyi anlamlı bir şekilde tekrarladı. "Bu muhterem, kabaca yontulmuş görünümünü görüyor, Aklı mı kıt, beyin hastalığı mı var?"


Pfft! Biri kahkaha atmaktan kendini alamamıştı.


"Sen..." Erde Ming patlamak üzereydi ama ağabeyi meridyenlerini mühürledi, hareket edememesi için omzunu aşağıda tuttu.


İkincisi, Yan Wushi'ye özür dilercesine gülümsedi: "Doğru, küçük kardeşimin aklı pek sağlam değil, muhterem Sekt Lideri Yan’ın  onun seviyesine inmesine gerek yok!"


Bu kişi, Hehuan Sekti’ne katılan Taohuawu’nun sekt lideriydi. Şu anda Jianghu'daki itibarı zirvedeydi. Ancak Huanyue Sekti, Hehuan Sekti tarafından ezilmiş gibi görünse de kime yaklaşabileceğinin ve kime yaklaşamayacağınn bilincindeydi. Sektin şeytani sektler arasındaki etkisi büyük ölçüde azalmıştı ancak sıska bir deve bir attan daha büyüktü. Bugün Yan Wushi'yi gücendirirlerse Hehuan Sekti’nin daha sonraki bir tarihte onlara sadık kalmasının önemi kalmaz, ikisi küçük hayatlarını kaybederlerdi.


Yan Wushi onun düşüncelerini anlamış gibiydi, diğerine karşı gülümsedi ama bu Taohuawu sekt liderinin saçlarını diken diken etti.


"Aklında bir sorun varsa evde kalmalı. Dışarı çıkıp yaramazlık yapması ve ağabeyi için sağa sola sorun çıkarması seni yormuş olmalı.”


Taohuawu sekt liderinin dudağının kenarı seğirdi, mecburen cevap verdi: "Sekt Lideri Yan haklı. Geri döndüğümde ona bir ders verecek ve bunu anlamasını sağlayacağım. Bir daha asla kolay kolay kaçmasına izin vermeyeceğim!”


Bunu sanki Yan Wushi'nin verdiği karardan vazgeçeceğinden korkarmış gibi, o anda gözleriyle kendisine bir delik açan kardeşini görmezden gelerek söylemişti. Kardeşini dışarı sürüklemek ve oradan ayrılmak için acele etti.


Bu grup küstahça içeri girdi ve kısa bir süre sonra korku içinde dışarı çıktı. Bu zıtlık mevcut herkesin birbirine bakmasına neden oldu.


Shen Qiao başını salladı. Aslında, çok az insan Usta Yan Wushi'nin fincanı uçtuğunda, fincandan küçük bir porselen parçasının da patladığını ve Erde Ming'in akupunktur noktasına çarptığını söyleyebilirdi. Konum son derece zordu ve muhtemelen bunu kendi başlarına çözemeyeceklerinden daha sonra Yan Wushi'ye yalvarmak için geri gelmek zorunda kalacaklardı.


"Seni bulmak için geri gelirlerse, meridyen kilidini gerçekten açacak mısın? Neden kendine sıkıntı çıkarıyorsun?”


Yan Wushi güldü: "Bana gelmeyecekler, ağlayıp sızlanmak için Hehuan Sekti’ne gidecekler. Bu beni onları kendim bulma zahmetinden kurtarmıyor mu?"


Bunu söylerken ayağa kalktı. Kimse henüz kendine gelememişken Yan Wushi dışarı çıktı. Herkes onun Taohuawu'dan grubu takip etmeye gittiğini düşündü ve Taohuawu için küçük bir acıma duygusu hissettiler: Kimseyi gücendirmek iyi değilken nasıl vahşi bir tanrıyı gücendirebildiniz?!


Yine de Erde Ming'in şu anda herkes üzerinde bıraktığı kibirli izlenim nedeniyle, bazı insanlar gizlice seviniyordu.


Yemekten sonra Fan Yuanbai ve Zhou Yexue, bu iki genç yerlerinde duramadılar, Zhao Chiying'e biraz etrafa bakacaklarını bildirdiler. Zhou Yexue, Li Qingyu'yu davet etmek için inisiyatif aldı, ancak Li Qingyu tarafından odada pratik yapmak istediği söylenilerek soğuk bir şekilde reddedildi. Ancak bir süre yüzünü sakin tutamadı ve ayrıldığında biraz suratsızdı.


Yan Wushi'nin planlarından haberdar olmayan Zhao Chiying onun geri dönmediğini görünce şaşırdı: "Sekt Lideri Yan nereye gitti?"


Shen Qiao: "Onun ilgilenmesi gereken başka meseleler vardı, artık bizimle seyahat etmeyecek."


Zhao Chiying başını salladı, aklında başka endişeler vardı ve daha fazla sormadı.


Şimdilik Hehuan Sekti ve Budist sektler güçlüydü, ancak dünyada onlara boyun eğmek istemeyen birçok sekt vardı. Hehuan Sekti kötü bir üne sahipti ve Budist sektlerin arkasında Keşiş Xueting ve Zhou Hanedanlığı vardı. Ancak Taoist sektler, özellikle Chunyang Tapınağı gibi ünlü sektler boyun eğmeye istekli değildi. Yani kılıç testi konferansının zamanlaması doğruydu. Haberi duyduktan sonra dört bir yandan birçok insan geldi. Birçok yükselen yıldız ünlü olma fırsatını yakalamak istiyorken sekt liderlerinin daha yaşlı ve daha ihtiyatlı olanları sonunda Zhongnan Sekti gibi yok olmasınlar diye Chunyang Tapınağı ile ittifak yapmak istiyordu.


Felaketlerinin yarattığı kargaşadan sonra, Bixia Tarikatı büyük ölçüde zayıflamıştı ve çoğunlukla güçsüzdü. Zhao Chiying'in diğer sekterin üzerinde durmak gibi bir hırsı yoktu fakat uzun zamandır dövüş sanatlarındaki yetenek eksikliğinden rahatsızdı. Kılıç Testi Konferansı sırasında etkileyici olup Bixia Sekti’nin itibarını artırmak, sekti yeniden canlandırmak istiyordu. Ancak korkarız ki bu dileği nasıl gerçekleştireceğini uzun uzun düşünmesi gerekiyordu.


Fan Yuanbai ve Zhou Yexue’nin dövüş sanatları, Li Qingyu'ya kıyasla görülebileceği gibi ortalamaydı. İkincisi yaş olarak onlara yakın olsa da birinci sınıf bir ustanın özelliklerine sahipti. Zamanla harika işler çıkarabilirdi. Zhao Chiying Yi Pichen'in şansını kıskanmadan edemedi.


Geçmişi derin bir sekt olan Bixia Sekti yüksek seviyeli dövüş sanatlarından yoksun değildi. Eksik olan şey dövüş sanatlarını kavrayabilecek yeteneklerdi.


Zhao Chiying'in çalkantılı düşünceleri altında bir gün böyle geçti, ertesi sabah herkes yıkanıp kahvaltı yaptıktan sonra Qingcheng Dağı’na doğru yol aldılar.


Bu sefer grup tekrar mola vermedi, tek seferde Qingcheng Dağı’nın Qingcheng Kasabası’na ulaştı.


Kılıç Testi Konferansı nedeniyle, kasaba çoktan dövüş sanatları çalışan  insanlarla dolmuştu, Chunyang Tağınağı bu insanları karşılamak için Qingcheng Kasabası’na insanlar göndermişti. Ziyaretçilerle karşılaştıklarında mensup oldukları sekti sorar ve kaydederler, dağa çıkarlarken eşlik ederlerdi. Ancak beklenmedik bir şekilde çok fazla insan gelmişti ve dağın girişinde bekleyen çok fazla insan birikmişti.


Li Qingyu Shen Qiao'yu ve grubun geri kalanını ana kapıya getirdi, kılıcının kınını kullanarak isim yazan kişinin masasına vurdu.


Diğeri başını kaldırdı, ah dedi, bir anda ayağa kalktı: “Genç Kardeş Li, dönmüşsün!”


Sadece o değil, konukları karşılamaktan sorumlu diğer Chunyang Tapınağı öğrencileri de Li Qingyu'yu selamlamak için geldi.


Li Qingyu ellerini kavuşturarak selamladı: "Kıdemli Kardeş Zhao, Kıdemli Kardeş Cong, ustamız dağda mı?"


Kıdemli Kardeş Zhao: "Evet, Linchuan Enstitüsü ve Kuaiji'nin Wang ailesi burada, tapınak lordu onları şahsen ağırlıyor."


Li Qingyu başını salladı, hiçbir şey söylemedi. Diğerlerini ana kapılara doğru getirdi.


Kıdemli Kardeş Zhao arkasından seslendi: "Genç Kardeş Li, yanınızdaki bu insanlar kim? Lütfen bana sektlerini söyle ki onları yazabileyim, bu benim sorumluluğum, lütfen beni bağışla kardeşim.”


Li Qingyu dövüş sanatları yolunda çok başarılıydı. Chunyang Tapınağı’nın genç nesli arasında bir lider olarak kabul edilebilirdi. Bu iki kıdemli kardeşi bile ona saygı göstermek zorundaydı.


Dövüş sanatları başarılı olmasına rağmen genellikle sosyal becerilerden yoksundu.


Li Qingyu kaşlarını çattı: "Bunlar ustamın gelmelerini istediği misafirler."


Meali, daha fazlasını bilmenize gerek yok.


Shen Qiao onun birini üzeceğini gördü ve öne atıldı: "Bu Bixia Sekti’nin lideri Zhao, onun arkasında öğrencileri var. Bu zavallı Taoist Shen Qiao, bir gezgin."


Bixia Tarikatını duyan Kıdemli Kardeş Zhao bir tepki göstermemişti ancak Shen Qiao'yu duyunca yüzü değişti ve sordu: "Bu kişinin Xuandu Dağı’ndan Taoist Rahip Shen olup olmadığını sorabilir miyim?"


Shen Qiao başını salladı: "Evet."


Kıdemli Kardeş Zhao yüzü parladı, hemen selamlamak için ellerini kavuşturdu: "Ah, yani siz gerçekten Taoist Rahip Shen'siniz, saygısızlık etmek istemedim. Taoist Rahip Shen ve grubun geri kalanı lütfen içeri gelin, hemen birilerini ustamı bilgilendirmesi için göndereceğim!”


Li Qingyu: "Kıdemli Kardeş Zhao, Taoist Rahip Shen ve grubu dağa çıkarabilirim."


Kıdemli Kardeş Zhao gülümsedi: "Genç Kardeş Li, bilmiyor olmayabilirsiniz, ustamız bize önceden talimat verdi. Taoist Rahip Shen ve Sekt Lideri Zhao’yu gördüğümüzde, hemen gidip ona haber vermemizi istedi ki böylece kendisi gelip onları karşılayabilsin. Onlara ana yol boyunca manzarayı gösterebilirsin, arka yollardan rapor vermesi için birini göndereceğim.”


“Taoist Rahip Shen ve Sekt Lideri Zhao” demesine rağmen herkes onun tüm formalitelerinin Shen Qiao'ya yönelik olduğunu görebiliyordu, Zhao Chiying iyi yürekliydi ve bu küçük şeyden rahatsız olmadı.


 Ustasının talimatı olduğunu duyan Li Qingyu daha fazla konuşmadı.


Chunyang Tapınağı öğrencileriyle konuştuktan sonra onun ilerlemeye devam ettiğini gören sıradaki insanların canı sıkıldı: "Burada uzun zamandır bekliyoruz ancak içerisi ile bağlantısı olanlar kadar değerimiz yok mu? Eğer hizmeti ilk gelen alır kuralını bilmiyorsanız neden Kılıç Testi Konferansı’nı düzenliyorsunuz?”


Kıdemli Kardeş: “Yanlış anladınız, konferansı düzenleyen Chunyang Tapınağı değil. Sadece Liuli Sarayı’na Kılıç Testi Konferansı’nı organize etmesi için bir alan verdik. Biz yalnızca düzeni sağlamak için buradayız. Qingcheng Dağı’nda isen Qingcheng Dağı’nın kurallarına saygı duymak zorundasınız. Az önceki birkaç kişiye gelince, biri Xuandu Dağı’ndan Taoist Rahip Shen, diğeri Bixia Sekti’nin Sekt Lideri Zhao ve bir diğeri de sektimizin genç kardeşlerinden Li Qingyu idi. Genç Kardeş Li ustamızın emirleriyle bu misafirleri davet etti. Eğer hala memnun değilseniz ustamla tanışana kadar bekleyip sonra da onunla yüz yüze konuşmak isteyebilirsiniz."


Qingcheng Dağı’ndan Li Qingyu. Bu yükselen yıldız uzun zamandır ünlüydü. Önce Xuandu Dağı’ndan Yu Ai ile çarpıştı ve tek bir hamleyle yenilmesine rağmen ünlü oldu. Daha sonra Jianghu’yu dolaştı. Ayrıca Duan Wenyang gibi birinci sınıf ustalara karşı dövüştü. Bütün bu dövüşlerinde kazanan taraf olmasa da kazanmış kadar vardı. Bunlar zaten yaşına göre büyük başarılar idi. Günümüzde Jianghu’da bu üç “Li Qingyu” hecesinin itibarı o kadar yüksekti ki dünyanın ilk on ustasından aşağı değildi. Kaç tane cazibeli genç hanımın ve Jianghu ailesinin bu Chunyang Tapınağı’nın genç ve gelecek vaat eden öğrencisini iyi bir koca ve damat adayı olarak gördüğü bilinmiyordu. 


Li Qingyu'dan bahsedilmesinin herkesi şaşırttığı söylenebilirse Shen Qiao'nun adının duyulması herkesi dondurmuştu. İlk başta buna inanmadılar, sonra Kıdemli Kardeş Zhao gibi gözleri parlayan diğerleri de göründükten sonra doğal olarak başka kimse daha fazla tartışmak için öne çıkmadı.


Bu yarım yıldan biraz fazlası içinde, insanların yüzlerini maske olarak kullanmayı seven Huo Xijing'i öldürdükten, kılıcıyla Tai Dağı’nda Kunye'nin hayatını aldıktan ve Yuwen Xian’ın son arzusunu gözeterek Yuwen Song’u pusudan kurtarıp Hehuan Sekti’nin iki kıdemlisini öldürdükten sonra söylentiler yayılmıştı. Ünü Li Qingyu’dan az değildi. Muhtemelen Xuandu Dağı’nın başöğretmeni olduğu zamandan çok daha iyi biliniyordu.


Bazıları Shen Qiao'nun yeteneklerinden şüphe duysa da, bu söylentilerin orantısız olduğunu hissetse de o gün Shen Qiao, Chang'an'dan çıkmak için savaşırken veya Tuyuhun'un başkentinde Yu Ai'yi ve diğerlerini yenerken birçok seyirci vardı ve bunu kendi gözleriyle görmüşlerdi.


Günümüzde Hehuan Sekti’nin çok büyük bir gücü vardı ve birçok sekt ile gücü zayıf gezgin ezilerek acı çekiyorlardı. Hehuan Sekti’ne karşı savaşacak yetenek ve cesarete sahip olan Shen Qiao, gittikçe daha fazla hayranlık uyandırmıştı ve insanlar onu dört gözle bekliyordu. Shen Qiao’nun farkına bile varamadığı bir zamanda ünü büyümüş ve geçmişteki utanç unutulmuştu. Liuli Sarayı'nın sıralaması henüz açıklanmamış olsa da, Jianghu’da Shen Qiao'nun dövüş sanatları becerilerinin gerçekten iyileştiğine dair söylentiler vardı ve mutlaka dünyanın ilk onu arasında yer alıyordu.


Yan Wushi her zaman dış dünyayla mesaj alışverişinde bulunuyordu ve elbette bunları biliyordu, ancak Tai Dağı’ndaki Shen Qiao, yalnızca inzivadaymışçasına kendini öğrencilerini eğitmeye adamıştı ve bunlardan habersizdi.


Li Qingyu gerçekten iyi bir rehber değildi. Shen Qiao'yu ve diğerlerini dağa kadar götürdü. Bir manzara gördüğünde açıklama yapabilmesine rağmen kelimelerle arası iyi değildi ve açıklamaları sıkıcıydı, düz ve açıktı. Diğerleri kulaklarını tıkayıp sadece kendi gözleriyle baksalar daha iyi olacağını bile düşünmüştü.


Shen Qiao ve Zhao Chiying sahip oldukları görgü ile elbette bundan bahsetmediler. Nihayet Chunyang Tapınağı'na vardıklarında Zhou Yexue ve Fan Yuanbai rahat bir nefes aldılar.


Taoist cübbesi giymiş orta yaşlı bir adam tapınağın meydanında, buhurdanlığın önünde duruyordu. Saçı ve sakalı simsiyahtı, elinde bir çırpma teli ve arkasında çok sayıda öğrenci vardı. Bu karşılama töreni küçük bir şey değildi.


 Önde duran kişi elbette Chunyang Tağınağı’nın lideri Yi Pichen'di.


Shen Qiao etrafına bakındı ve Yi Pichen'in arkasında duran tanıdık bir yüz gördü: Linchuan Enstitüsü’nden Zhan Ziqian.


Diğeri de Shen Qiao'yu gördü, selam vermek için ellerini kavuşturdu ve gülümsedi.


Shen Qiao da başını salladı ve ona gülümsedi.


Li Qingyu hızla öne çıktı ve sonuna kadar eğildi: “Usta, bu öğrenci geri döndü.”


"Formalitelere gerek yok Mingcheng, çok zahmet çektin." Yi Pichen ona nezaket ismiyle seslendi ve sevgili öğrencisinin ayağa kalkmasına yardım etti. Sonra Shen Qiao, Zhao Chiying ve diğerlerine doğru yürüdü, selam vermek için ellerini kavuşturdu: "Taoist Rahip Shen, Sekt Lideri Zhao, uzun bir yoldan geldiniz. Ziyaretiniz bizler için bir onurdur. Bu zavallı Taoist çok şanslı, lütfen içeri gelin ve konuşalım."


Yi Pichen'in şu anki pozisyonu göz önüne alındığında, ziyaretçileri selamlamak için bizzat dışarı çıkması bu ziyaretçiler için bir onurdu. Zhao Chiying başlangıçta diğer tarafın kendisini ihmal edeceğinden endişeleniyordu. Kendisinin küçük düşmesi bir şey değildi ama Bixia Sekti’nin küçük görülmesi önemliydi. Şimdi Yi Pichen’in Li Qingyu’nun soğukluğunun aksine davrandığını görünce elinde olmaksızın Yi Pichen’e şükran duydu.


Herkes birbirini selamladıktan sonra Yi Pichen, Zhan Ziqian'ı tekrar onlarla tanıştırdı.


Zhan Ziqian'ın Linchuan Enstitüsü’ndeki konumu düşük değildi ancak en sevilen öğrenci Xie Xiang’ın görünmemesi ve Ruyan Kehui’nin temsilci olarak sadece Zhan Ziqian’ı göndermesi kendi duruşlarını göz önüne seriyordu.


Yi Pichen, Shen Qiao ve diğerlerini içeri aldı.


İçeride birçok kişinin oturmuş olduğunu gördüler.


 Yi Pichen, "Bunlar Kuaiji Wang ailesinin ikinci ve üçüncü oğulları." dedi.


Bu iki genç adam ayağa kalkmaksızın sadece kollarını hafifçe kaldırmakla yetindi.


Daha önce burada Yi Pichen ile konuşuyor olmalarına rağmen Shen Qiao ve diğerlerinin gelişini duyduklarında sadece Zhan Ziqian, Yi Pichen ile onları karşılamak için çıkmıştı. Wang ailesi açıkça Bixia Sekti’nin ya da Shen Qiao'nun dostluklarına layık karakterler olduklarını düşünmüyor ve tam anlamıyla bir saygısızlık sergiliyordu.