Küçük Mantar - Yi Shi Si Zhou

 

小蘑菇 - 一十四洲

Xiao Mogu - Yi Shi Si Zhou

dram, romantizm, bilim kurgu, shounen ai

"İnsanlığın düşeceği güne değin."

2020 yılında Dünya'nın manyetik kutupları kayboldu ve insanlık neredeyse kozmik radyasyon tarafından yok ediliyordu. Yüzyıl içinde canlılar mutasyona uğrayıp birbirlerini yemeye başlarken insanlar aynı kaldı. Sayıları on binleri buluyor ve insan yapımı üslerinde kıyasıya mücadele ediyorlardı.

Mutasyona uğramış heterogenezlere ev sahipliği yapan uçurumda bilinçli küçük bir mantar yaşıyordu. Ölen insan An Ze'nin kanı ve etiyle beslendiği için yalnızca benzer görünen bir insan biçimini almakla kalmadı, aynı zamanda benzer bir isim de edindi: An Zhe.

An Zhe, insanlar tarafından toplanmış olan sporunu aramak için insan üssüne gitmeye kararlıydı. Ancak oraya vardığında, sorumluluğu kendisi gibi yabancıları denetleyerek ortadan kaldırmak olan yargıçlardan insanlık dışı doğasını gizli tutmaya çalışırken her yerde keşfedilme ve kesin ölüm riskiyle karşı karşıya kalacaktı. Ve tüm yargıçlar arasında Albay Lu Feng en sezgili ve acımasız olanıydı - birinin heterogenez olduğunu belirlediği anda o kişiyi infaz edecekti.

Ancak An Zhe'nin mutasyonu Lu Feng'in gözleri tarafından fark edilmedi ve böylece bir insan ile heterogenezin hikayesi ortaya çıktı...

12. Çin Nebula Ödüllerinde Çin Bilim Kurgu dalında gümüş ödül sahibi.

Radyo dizisinin arka plan müzikleri:

1. Kısım: Hesap Günü 

Bölüm 1: "Sen sadece küçük bir mantarsın."

Bölüm 2: "Kuzey Üssü'ne mi dönüyorsunuz?"

Bölüm 3: "Bebeğim, tiksinti seni kusturmasın."

Bölüm 4: Birinin sızmasına izin vermektense bir masumu öldürmeyi tercih ederler. 

Bölüm 5: Lu Feng, huzur içinde ölemeyeceksin. 

Bölüm 6: "Teşekkür ederim." 

Bölüm 7: "Sen An Ze değilsin." 

Bölüm 8: "Zengin olduğunda benden bir telefon almayı unutma!"

Bölüm 9: "Fiyatı senin tasarrufuna bağlı, Patron Shaw." 

Bölüm 10: "Sizden korkuyor."

Bölüm 11: Lu Feng aniden ona doğru uzandı. 

Bölüm 12: "Elindeki ne?" 

Bölüm 13: "Ondan hoşlanmıyorum." 

Bölüm 14: "AD4117, iletişim numaram." 

Bölüm 15: "Bana bir bardak su getir." 

Bölüm 16: Burası üçüncü insan üssü. 

Bölüm 17: An Zhe o kadar sinirlenmişti ki miselyumunu çıkarmak istemişti. 

Bölüm 18: Lu Feng'in bu üsteki en zorba insan olduğuna karar verdi. 

Bölüm 19: "Dağıtım merkeziyle bağlantı kesildi." 

Bölüm 20: O on gün boyunca kan gerçekten nehir gibi aktı. 

Bölüm 21: "Bekle."

Bölüm 22: Tanrı dünyayı yargılarken temelde iyilik ve kötülük göz önünde bulundurulurdu. 

Bölüm 23: "Burada benimle de kalabilirsiniz." 

Bölüm 24: "Pek bir işe yaramasan da gidip çocuklara bakabilirsin." 

Bölüm 25: Kimse bir an sonra ne olacağını bilemezdi. 

 

Görsel Linki

2. Kısım: Güller

Bölüm 26: "İnsanlığın bilim sistemi harcanan kağıda bile değmezmiş."

Bölüm 27: İnsan yavrularına bakacak. 

Bölüm 28: Gitme o güzel geceye usulca. 

Bölüm 29: "Bunlar için senden nefret etmiyorum."

Bölüm 30: "Sen harikasın."

Bölüm 31: "Bir arı kovanını andırıyor."

Bölüm 32: "Doktor Ji, bocalamışsın."

Bölüm 33: Kötüleşecekti.

Bölüm 34: Sabırdan yoksun bir mantar değildi.

Bölüm 35: Kötü Adam Lu Feng

Bölüm 36: Öyleyse sen Güller Beyanı'nı da bilmiyorsundur.

Bölüm 37: "Benimle Deniz Feneri'ne gel."

Bölüm 38: Pişmanlık duyuyordu.

Bölüm 39: "Senin bocalamana sebep olan bu mu?"

Bölüm 40: "Ona ne yaptın?"

Bölüm 41: "Bana hiçbir şey yaklaşmadı."

Bölüm 42: Görkemli bir galaksi.

Bölüm 43: Lütfen cevap verin.

Bölüm 44: "Kutup ışıkları yeniden parladığında Albay geri dönecek."

Bölüm 45: "Korkmuyor musun?"

Bölüm 46: Dünyadaki en korkunç şey bilinmeyendi.

Bölüm 47: "İlişkiniz oldukça karmaşıkmış desene."

Bölüm 48: "Böyle bir zamanda neden hâlâ etrafta koşturup duruyorsun?"

Bölüm 49: Birini tutuklamak için her zaman bir neden bulurlar.

Bölüm 50: İnsanlığın menfaati için her şeyi feda edebilir fakat istediğini hiçbir zaman elde edemeyecek.

Bölüm 51: Bütün silahlar ona doğrultulmuştu.

Bölüm 52: "Sizlerin otoritesine gerçekten hayranım."

Bölüm 53: Bir kıyamet değil, ancak bir hezimet.

Bölüm 54: Albay'ın her zaman aynı Albay olarak kalmasını umuyordu.

Bölüm 55: Nefret ediyorum senden.

 

3. Kısım: Vahiy Kitabı

Bölüm 56: Sadece bütün herkesi korumak istiyordu.

Bölüm 57: Belli belirsiz bir mutluluğa kapıldı.

Bölüm 58: Çünkü sen benimlesin.

Bölüm 59: Olur da o gün gerçekten gelirse.

Bölüm 60: Lu Feng tarafından arabaya taşındı.

Bölüm 61: Her şey unutulmuş, her şey kabullenilmişti.

Bölüm 62: "Siz ikiniz gerçekten çok yakınsınız."

Bölüm 63: Yaklaşıyordu.

Bölüm 64: Bu sel yeni yeni akmaya başlıyor.

Bölüm 65: Ama o kadar da kötü bir mantar değildi.

Bölüm 66: Her nasılsa karşılaştığım kişi sendin.

Bölüm 67: Gidiyorum.

Bölüm 68: Hubbard'ın oyuncağını yaptırdığı adam.

Bölüm 69: "Füzyon fraksiyonunu duydun mu hiç?"

Bölüm 70: "Artık bir evin var."

Bölüm 71: "İnsanoğlunun hayal bile edemeyeceği şaheserler."

Bölüm 72: "Bana... kayıtsızlık konusunda gerçekten çok yetenekli olduğunu gösteriyorsun."

Bölüm 73: "O halde sen beni An Zhe'den daha fazla hayal kırıklığına uğrattın."

Bölüm 74: Fakat Lu Feng rüyalarında giderek daha sık görünmeye başlamıştı.

Bölüm 75: "Bunun nedeni sizin asil, parlak ve berrak karakteriniz."

Bölüm 76: Kutup ışıkları uçurumun üzerinde parladı.

Bölüm 77: "Tanrı'nın bize göstermek istediği şey bu mu?"

Bölüm 78: Umurunda değil.

Bölüm 79: Albay Lu'nun öldüğü doğrulandı.

Bölüm 80: O Güzel Geceye Usulca Yürüdüğünde

Bölüm 81: "Bunu yapabiliriz."

Bölüm 82: "O sadece... küçük bir mantar."

Bölüm 83: "O benim yargıcım."

Bölüm 84: "Bir tane daha doğur da göreyim."

Bölüm 85: "Teşekkür ederim."

***