Sunak Ustası Yuan Xuanyuan Tarikatının ana salonunun efendisiydi. Wenren E ile en fazla teması olan ve niyetini en iyi okuyabilen oydu. Lordunun 'Hepinizin bu kadar işe yaramaz olduğuna inanamıyorum' ifadesiyle onlara baktığını görünce aceleyle, “Lordum bir kadından mı bahsediyor? Muhafız Shu veya Sunak Ustası Qiu'ya kadınlar hakkında soru sormanın pek bir faydası olmayacaktır. Lordum onlar yerine bu astına sormalı.” dedi.
Shu Yanyan ve Qiu Congxue, Sunak Ustası Yuan'a baktı. Onlara kadınlar hakkında soru sormanın pek bir faydası yok derken ne demek istiyordu? Onlar kadın değil miydi?
Sunak Ustası Yuan üzerindeki o iki delici bakışa aldırış etmeksizin devam etti. "Astınız sormaya cüret ediyor, lorduma göre bu kadının ne yapması gerekiyor?"
Wenren E, "Pek bir şey değil, sadece bir adamı unutmalı." dedi.
Sunak Ustası Yuan kısa boylu ve tombalaktı, neşeli bir kapı komşusu bir amca gibiydi. Gülümsediğinde gözleri kısıldı, bu onu nazik gösteriyordu ama sonraki sözleri hiç de öyle değildi. "Astınız iki yöntem görüyor: Birincisi, o adamı öldürmek. İkincisi, başka bir erkek bulmak ve bu kadını ona aşık etmek.”
Wenren bir an düşündü. İlk yöntem şimdilik işe yaramazdı. Baili Qingmiao He Wenzhao'yu derinden seviyordu. Eğer He Wenzhao şimdi ölürse Baili Qingmiao'nun kalbi sonsuza kadar ona yapışacak ve o saplantısının tuzağına düşecek, ruh yetiştirme aşamasında içindeki iblis musibetini geçemeyecekti. Ancak ikinci yöntemin bazı yararları olabilirdi. Ama o adamı nereden bulacaktı?
Sadomazoşistik Güzellik’in bir numaralı erkek kahramanı He Wenzhao, iki numaralı Wenren E ve dört numaralı Yin Hanjiang çoktan elenmişti. Beş numara şu anda bir haftalıktan daha azdı ve işe yaramazdı, bu yüzden geriye kalan tek kişi üç numaralı Zhongli Qian'dı.
Ancak Zhongli Qian beş numaradan bile sonra meydana çıkmıştı. He Wenzhao'nun Ziling Köşkü’nin efendisiyle evlendiği gündü. Bir numaralı yetiştirme klanı Zhongli Klanı adına tebriklerini sunmaya gelmiş ve He Wenzhao tarafından arka dağlara kapatılıp da kaçmaya çalışan Baili Qingmiao ile tanışmıştı. Yine de bu elli yıl sonraydı.
Wenren E'nin elli yıl bekleyecek sabrı yoktu. Büyük Tarikat Savaşı'nda alacağı yaralardan kurtulduktan sonra Zhongli Qian'ı Zhongli Klanından kaçırıp Baili Qingmiao'ya atmaya ve onların yavaş yavaş birbirlerine karşı hisler geliştirmelerini beklemeye karar verdi.
"Bu yöntem işe yarayabilir." Wenren E Sunak Ustası Yuan'a minnettar bir bakış attı. "Şimdilik bu konuyu tartışmaktan kaçının. Şu anda Büyük Tarikat Savaşı’na odaklanmalıyız. Savaştan sonra herkes emeğinin karşılığını fazlasıyla alacaktır.”
"Emredersiniz!" dedi beşi bir ağızdan.
Toplantının geri kalanında Shu Yanyan doğrucu tarikatların planlarını açıkladı, sunak ustaları kendi fikirlerini sundu ve sonunda bir savaş planı üzerinde anlaştılar. Her birine görev verildikten sonra kendi yollarına gittiler.
Toplantı odasından ayrıldıktan sonra Sunak Ustası Yuan, Shu Yanyan'ın yanına geldi ve "Muhafız Shu, lordumuzun dikkatini çeken bir kadın mı var?" diye sordu.
"Ne?" Shu Yanyan ona yandan bir bakış attı. "Ona zarar vermek için kalbinin zayıflığından mı yararlanmak istiyorsun?"
Shu Yanyan çok açık konuştu ve Sunak Ustası Yuan ellerini salladı. "Hayır, hayır, bu nasıl olabilir?"
Onlar konuşurken diğer üç sunak ustası da yukarı çıktı. Soğuk Qiu Congxue'nin bile yüzünde "Birinin İblis Lordu’na karşı komplo kurduğunu duydum, ilgileniyorum" ifadesi vardı. Dört çift göz dikkatle Shu Yanyan’ı izledi.
Shu Yanyan içini çekti. "Fazla düşünüyorsunuz. Yılların tecrübesine güvenin. Lordumuz muhtemelen o kızla ilgilenmiyor, sadece onun bir öğrencisi olmasını istiyor. Doğrucu bir tarikatın öğrencisini kayıtsızlık yolunu geliştirmesi için geçiş yaptırmaya kararlı ve bunun neden olduğu hakkında benim de hiçbir fikrim yok."
Dört sunak ustasının coşkusu anında yok oldu. Bir öğrenci almak ilginç bir şey değildi. Şeytani yetiştiriciler, doğrucu tarikatlar gibi bir mirası sürdürmek konusunda endişelenmiyorlardı. Yetiştirme yöntemlerini çalıyorlar ve isterlerse onları astlarına aktarıyorlardı. Bu öğrenci olarak sayılır mıydı?
"Öyleyse lordumuz neden bir öğrenci almak istiyor?" diye sordu Sunak Ustası Yuan. "Katliam yolunu geliştiriyor. Öğrencisinin onu öldürmesini mi istiyor?”
"Nereden bilebilirim? Her halükarda, o kadının yetenekleri gerçekten olağanüstü. On sekiz yaşında bir temel ve aynı yıl altın bir çekirdek oluşturdu. Sadece kafası bir erkekle dolu.” dedi Shu Yanyan omuz silkerek ve hızla oradan ayrıldı. Hâlâ onu bekleyen bir ziyafeti vardı!
Diğer sunak ustaları Baili Qingmiao'nun ilerleme hızını duyduklarında başlarını salladılar. Bu tür bir yetenek gerçekten dikkate değerdi. Lordun eğlence için bir öğrenci almak istemesi çok da garip değildi.
Tüm astları gittikten sonra toplantı odasında sadece Wenren E ve Yin Hanjiang kalmıştı. Wenren E, "Büyük Tarikat Savaşı'na daha iki veya üç ay var." dedi. "Bu süre içinde elinden gelenin en iyisini yaparak manevi aleme geçmelisin, böylece savaş gücünü artırabilirsin.” dedi.
"Emredersiniz." dedi Yin Hanjiang.
"Rabbin seni bir yere götürecek." Wenren E ayağa kalktı ve Yin Hanjiang'ı Xuanyuan Tarikatının arka dağlarına götürdü.
Dağların arasından geçen, dibi karanlık olan ve görülemeyen bir vadi vardı. Bu oldukça mantıksızdı. Sıradan bir insan bile güneş ışığı altında dibi görebilmeliydi, bir yetiştiricinin ruhsal bilişini gözlerinin bile algılayamadığı bir şeyi hissetmek için kullanabileceğinden bahsetmeye bile gerek yoktu.
Wenren E vadiye adım attı ve Yin Hanjiang kötü bir şey olacağına dair hiçbir tereddüt belirtisi göstermeden onu takip etti.
Birkaç düzine metre gibi gelen bir mesafe boyunca uçtuktan sonra hiç de sağlam bir zemin hissi vermeyen düz, sert bir yüzeye indi.
"Burası?..” dedi Yin Hanjiang tereddütle.
Wenren E, "Ayaklarının altında Yanan Gökyüzü Davul var." dedi. "Xuanyuan Tarikatının efsanevi hazinesi. O zamanlar eski tarikat lideri onu kullanarak rabbini yenmeye çalışmasaydı rabbin onun nerede saklandığını asla bilemezdi."
Bu, Xuanyuan Tarikatının şeytani eşyasıydı ve sadece tarikat lideri tarafından kullanılmasına izin verilirdi. Yin Hanjiang lordunun kendisine bu kadar güvenmesini ve onu davulun bulunduğu yere götüreceğini düşünmemişti.
"Yanan Gökyüzü Davuluna şeytani bir eşya denilebilir ama aynı zamanda ölümsüzlerden de çok fazla kan emmiştir. Doğası gereği tanrısal ya da şeytani olup olmadığı yetiştiricilerin onu nasıl kullandığına bağlıdır. Önümüzdeki birkaç ay boyunca davulun içindeki ölümsüz enerjiyi canlandırmak için iblis kılıcın şeytani enerjisini kullanarak davul üzerinde yetiştirme yap ve iki gücün çarpışmasıyla kendi kılıç gelişiminizi yükselt. Aynı zamanda iblis kılıcının özünü de zayıflatabilirsin." dedi Wenren E.
Yin Hanjiang, gücünü zorla artırmak için iblis kılıcı kullanmıştı ve onunla çoktandır yakından bağlantılıydı. Yeni bir büyülü silah yaratılmış olsa bile Yin Hanjiang iblis kılıcın kalan gücünün üstesinden gelemeyecek ve onunla bağ kurmakta zorlanacaktı.
İblis kılıcın etkisinden tamamen kurtulmanın tek yolu birini azaltırken diğerini geliştirmekti.
"Lordum..." Yin Hanjiang, Yanan Gökyüzü Davulunun üzerinde durdu ve Wenren E'ye baktı.
Xuanyuan Tarikatının Yanan Gökyüzü Davuluna sahip olduğu onca yıl boyunca tarikat liderinden başka kimsenin onu görmesine izin verilmemişti. Wenren E’nin, Shu Yanyan'ın üzerinde xiulian uygulamasına izin vermesi zaten oldukça istisnai bir durumdu. Yin Hanjiang, burada Shu Yanyan’dan önce duracağını hiç düşünmemişti.
Layık olup olmadığı ya da cesaret edip etmediği hakkında hiçbir şey söylemedi. Lordu layık olup olmadığına karar vermenin lorda bağlı olduğunu zaten söylemişti.
Yin Hanjiang ifadesini sertleştirdi, ellerini kavuşturdu ve tek dizinin üzerine çöktü. Ciddiyetle, "Astınız büyük savaş geldiğinde lordun yoluna çıkan her şeyi silip süpürmek uğruna manevi alem aşamasına geçmek için her türlü çabayı gösterecek." dedi.
"Rabbinin senin bu kadar çaresiz olmana ihtiyacı yok." Wenren E elini hafifçe kaldırdı ve bir kuvvet Yin Hanjiang'ı ayağa kaldırdı. “Güzelce çalış. Rabbin savaştan sonra yaralarını tedavi etmen için seni bekliyor olacak.”
Wenren E bu sefer Baili Qingmiao tarafından kurtarılmak istemiyordu. Yetiştirmeye başlamak için ona borçlu olması yeterliydi; hayatını da ona borçlu olmayı göze alamazdı. Kitapta Wenren E, bir aşk belasını tetikleyen ve Baili Qingmiao için her şeyden vazgeçmek istemesine neden olan iki ağır borç altına girmişti.
Bahsi geçmişken…
Wenren E kitabı çıkardı, parmaklarını kapağa hafifçe vurdu ve birden kitabın başka bir şeyi daha önceden haber verdiğini hatırladı, aşk belasının gelişini.
Zamanlama, mekan ve uyuşma mükemmel olmasaydı Wenren E Baili Qingmiao'ya nasıl aşık olabilirdi? Şimdiye kadar onunla epeyce karşılaşmıştı ama ona karşı en ufak bir duygu beslememişti.
Bu aşk belasını gelip gelmeyeceğini ve hedefin kim olacağını bilmiyordu.
Wenren E tahmin etmeye çalışsa da sadece göklerin gizemlerinin ölümlüler tarafından anlaşılamayacağı sonucuna vardı. O bile gelecekte ne olacağını bilemezdi.
Wenren E Sadomazoşistik Güzellik’i bir kenara bırakarak Yin Hanjiang'a, "Sen xiulian uygulamaya odaklan. Rabbin seni koruyacaktır.” dedi.
Yin Hanjiang lordu tarafından korunacağını duyduğunda derinden etkilenmiş hissetti. Elindeki iblis kılıcına baktı. İblis kılıcını bastıramayacak kadar zayıf olmasaydı lordu onun için bu kadar çaba harcamak zorunda kalmazdı!
Wenren E uçurumdan ayrıldı ve bir dağ zirvesinde bağdaş kurarak oturdu, gözlerini kapattı ve xiulian uygulamaya başladı, aşağıdaki Yin Hanjiang'ın aurasını hissediyordu.
Çok geçmeden savaş davullarının, çarpışan kılıçların, göğü ve yeri sallayan kükremelerin seslerini belli belirsiz duydu. Yanan Gökyüzü Davulunun içindeki ölümsüzlerle iblislerin savaşının anıları iblis kılıcı tarafından yeniden canlandırılarak hayali bir alem yaratılmıştı.
Yin Hanjiang'ın kılıç qi'si illüzyon aleminde zayıf ve güçsüz görünüyordu, sanki bir şey tarafından engellenmiş gibiydi. Wenren E gözlerini açtı ve Yedi Ölüm baltalı kargısını kaldırdı. Ölümcül qi'si o kadar kuvvetliydi ki Yin Hanjiang'a yol gösteren bir ışık gibiydi.
Yin Hanjiang illüzyona hapsolmuştu. Ceset dağları arasında küçücük hissetti, bedenleri çevirip lordunu arıyordu, kalbinde endişe baş gösteriyordu. Umutsuzluğun eşiğindeyken Yedi Ölüm Yıldızı gökyüzünde parladı ve tanıdık bir aura onu tekrar farkındalığa çağırdı.
Doğru ya, o xiulian uygularken lordu onu koruyordu.
Yin Hanjiang bir el mührü yaptı ve iblis kılıç ortaya çıktı. Bu yanılsamayla onu deliliğe sürüklemeye çalışan kılıcı kavrayarak gökyüzüne doğru kaldırdı. Kanlı bir aura etrafını sardı. Tek bir darbeyle etrafındaki illüzyonu dağıttı.
O tanıdık sarsılmaz aurayı hisseden Wenren E, zar zor algılanabilir bir gülümseme gösterdi. Baltalı kargısını yere dayayarak zirvede durdu ve sessizce Yin Hanjiang'ı izledi.
Orada üç ay durdu.
Shu Yanyan'dan doğrucu tarikatların harekete geçtiğini bildiren bir mesaj gelene kadar orada durdu. Simyacılık ve üzerindeki öğrenciler toplanmış, şimdi Xuanyuan Tarikatına doğru ilerliyorlardı.
“Düşmanı siz önden karşılayın. Rabbinin birkaç güne daha ihtiyacı olacak." dedi Wenren E Shu Yanyan'ın aciliyetini görmezden gelerek, elindeki baltalı kargı tamamen hareketsiz kaldı.
Büyük Tarikat Savaşı on yıl sürecekti, yani birkaç günün önemi olmazdı.
Shu Yanyan lordunun cevabını aldığında saçını yolmak istedi. Şeytani tarikatların efendisi olarak şu anda doğrucu tarikatları şahsen katletmeye hevesli olması gerekmez miydi? Ne için bekliyordu? Doğru yolun uzmanlarının henüz harekete geçmemiş olmasından yararlanarak önce küçük öğrencilerini temizlemeli ve şeytani tarikatın prestijini yükseltmek için tanrı dönüşümü aşamasının altındaki tüm öğrencileri bir kavunu doğrar gibi öldürmeleri gerekmez mi?!
Bir süre öfkeden kudurduktan sonra Wenren E'nin emriyle dört sunak ustasına bir tılsım gönderdi, ardından bir peçe aldı ve yüzünü örttü.
Astlarından biri gelip kollarını beline doladı ve kulağını ısırdı. "Muhafız, neden peçe takıyorsun? Böyle güzel bir yüzü örtmek çok yazık.”
Shu Yanyan kıkırdadı. "Qiu Congxue ile ruh ayırma dizisini bozacağım. Orada beni şimdilik görmesini istemediğim biri var.”
"Ha?" Astı şaşırmıştı. "Muhafızın yüzleşmekten korktuğu biri nasıl olabilir?"
Shu Yanyan çenesini tuttu, gülümsemesi soldu ve gözlerindeki bakış keskinleşti. "Bu korku değil. Bazen bir tatlıyı sona saklamak daha eğlenceli olur.”
Shu Yanyan Qiu Congxue ile buluştuktan sonra ikisi Xuanyuan Tarikatının ruhani kanallarının bulunduğu yere gitti. Çok geçmeden vücut birliği aşamasındaki bir kıdemli tarafından yönetilen bir doğrucu tarikat öğrencileri grubu yaklaştı. Onların yaklaştığını gören Shu Yanyan, temkinli ve biraz telaşla, "Bu tarafta Xuanyuan Tarikatı yer alıyor. Yabancılar giremez!” dedi.
Vücut birliğindeki kıdemli, "Bu baştan çıkarıcı sanatlar uygulayan iblis kadın." dedi. “Millet, zihin temizleme büyüsünü okuyun ve diziye konsantre olun. Onun ayartmalarına kanmayın!” dedi.
Öğrenciler itaat ederek planlarına göre yerlerini çabucak aldılar. Yüz sekiz öğrenci yüz sekiz iblis kıran bayrak taşıdı, onları ruhsal kanalların kesişme noktalarına yerleştirdi ve ruhsal enerjilerini dolaştırarak ruh ayırma dizisini oluşturdu.
He Wenzhao içinden zihin temizleme büyüsünü okuyordu ama yine de sinirli hissediyordu.
Kız kardeşi Baili üç aydır onunla çekişiyordu. Shu Yanyan ile olan ilişkisini ne kadar açıklamaya çalışırsa çalışsın, onu ne kadar kazanmaya çalışırsa çalışsın Baili Qingmiao her zaman hayal kırıklığıyla başını sallamış ve yalnız kalmak istediğini söylemişti.
Çok fazla dil döktüğünde ise ona acılı bir bakış atmış ve "Shu Hanım’ın ölümüne hiç üzülmüyor musun?" demişti.
Tabii ki üzgündü. Nadir bir dokuz yin bedeni vardı ve He Wenzhao onunla birlikte gelişimini inanılmaz bir hızla yükseltebilirdi. Nasıl üzgün hissetmezdi? Ama o anda üzgün olduğunu söylese de söylemese de zarardaydı. Öyle olduğunu söyleseydi kız kardeşi "Onunla gerçekten bir ilişkin vardı" der; olmadığını söyleseydi "Çok soğuksun, tanıdığın bir kadın senin önünde öldüğünde hiç üzülmüyorsun" derdi.
He Wenzhao Baili Qingmiao'yu anlıyordu. Sevimli bir kızdı, sadece bazen gerçekten çok can sıkıyordu. Bu yüzden ona "Shu Hanım ile epeydir tanışıyoruz ve gözümüzün önünde çok vahşice öldü. Ben de kalpsiz biri değilim sonuçta, üzülmemem mümkün değil. Ama kardeşim, geleceğe bakmalıyız. Bir yetiştiricinin yolu budur, muhtemelen gelecekte çok daha fazla ölümle yüzleşmek zorunda kalacağız. Hayatı ve ölümü geride bırakmayı öğrenmeliyiz.” diye cevap vermişti.
Sorunu Baili Qingmiao'nun kendisine olan şüphesinden onun ölüm karşısındaki zayıflığına akıllıca çevirmişti. Kız kardeşi her zaman onu dinlerdi, bu yüzden gerçekten yaşam ve ölüm hakkındaki görüşlerini düşünmeye başlamış ve zamanla meseleyi bırakmıştı.
Ne yazık ki onu hâlâ affetmemişti. Bu savaşın sonunda, kız kardeşinin onu kaybetme korkusunu yaşadıktan sonra ilişkilerine daha çok değer vereceğini umuyordu.
He Wenzhao Baili Qingmiao'nun güvenliği konusunda endişeli değildi. Yao Wendan ile en arka saflardaydı, yaralı öğrencilerle ilgilenmeye hazırlanıyordu, olabileceği en güvenli yerdeydi. He Wenzhao da oldukça güvendeydi. Ruh ayırma dizisi kurulduktan sonra şeytani tarikatlar doğal ruhsal enerjiye erişemeyecek ve yakında bozguna uğratılacaktı. Yüz sekiz iblis kıran bayrak dizideki öğrencileri korumak için bariyerleri yükseltirdi. Bu ölümsüz seviyesinde bir diziydi ve İblis Lordu bizzat gelse bile onu kıramayabilirdi.
Vücut birliği aşamasındaki bir kıdemlinin koruması altındalarken iki şeytani tarikat kadını onları durduramadı. Dizi kısa sürede tamamlandı ve Xuanyuan Tarikatının sıradağlarının tüm ruhani enerjisi yok oldu.
He Wenzhao, kıdemli tarafından yaralanasıya kadar dövülen iki kadına baktı ve peçeli olanın biraz tanıdık geldiğini düşündü. Belki de şeytani yetiştiricilerle savaşırken ona bir kez rastlamıştı.
Düşüncelere daldığını fark etti, bu yüzden zihin temizleme büyüsünü okudu ve diziyi desteklemeye konsantre oldu.
Kıdemli dizinin tamamlandığını fark etti ve bariyerin arkasına düşmeyi planlayarak hızla geri çekildi. Ancak beklemediği bir anda, çok ustaca dövdüğü siyah cübbeli kadın aniden ona korkunç bir şekilde gülümsedi. Siyah cübbesi eserek açıldı ve ürkütücü bir dizi beyaz kemiği ve vücudunun etrafında dolanan sayısız aç hayaleti ortaya çıkardı.
Kadının gerçekten sadece kafası vardı, altında hiç et yoktu!
Qiu Congxue elini uzattı ve kıdemlinin omzunu kemikli parmaklarıyla kavradı. Aç hayaletler onun parmak uçlarından vücuduna sıçradı, korkunç feryatları kıdemlinin ruhunu ürpertiyordu. Onları bir büyüyle dağıtmaya çalıştı ama kötü bir enerji dalgası dantian’ına girdi ve ruhsal enerjisinden hiçbir şey kullanamayacak duruma getirdi.
"Asura Yolu... sen... sen Qiu Congxue’sin, Mahayana seviyesindeki hayalet yetiştiricisin!" Kıdemli arkasındaki öğrencilere geri çekilmeleri için bağırmak istedi fakat bir aç hayalet dilini ısırarak konuşmasını engelledi.
Mahayana aşamasındaki bir yetiştirici ona nasıl yenilebilirdi ve nasıl başarılı bir dizilim kurmalarına izin verilebilirdi? Şeytani yetiştiriciler bunu planlamıştı!
Bu kötüydü…
Kıdemlinin son düşüncesi buydu. Sayısız aç hayaletle çevriliydi, bilinci yavaş yavaş soldu ve aç hayalet yoluna çekildi.
Kıdemli Biluo Vadisi'ndendi. Onun trajik ölümünü gören Biluo Vadisi öğrencileri dehşete kapılarak bağırdı. "Amca!"
"Şşş..." Bariyerin karşısında ağlayan bir öğrencinin ağzına beyaz kemikten bir parmak yerleştirildi. Solgun kadın bembeyaz dişlerini gülümseyerek gösterdi ve "Diziye dikkat et. Amcanızın bir hiç uğruna ölmesine izin verme. Ve diziyi bırakıp kaçmayı aklından bile geçirme. Şu anda dizi sizi koruyor ancak bir bayrak bile kaldırılırsa her biriniz öleceksiniz. Tek bir kişinin kaçmasına izin vermeyeceğim.” dedi.
Cübbesinin altında hâlâ sayısız aç hayalet vardı ve çok geçmeden bölgeyi her yönden kuşatmışlardı. Ruh ayırma dizisi öğrencilerin artık arkalarını göremedikleri kanlı bir pusla çevrelenmişti. Sadece diziyi koruyabilirlerdi.
Açık ki ruhani kanalları kesen onlardı, öyleyse neden tuzağa düşmüş gibi hissediyorlardı?
Yüz sekiz öğrenci Qiu Congxue'nin sesinin kanlı siste yankılandığını duydu. "Doğrucu tarikatlar bir savaş başlatmak isterse Xuanyuan Tarikatımız onları açık kapılarla karşılar. Ama adil bir savaşta üzerimize gelmenizi tercih ederiz. Ruhani kanalları kesmek gibi el altından yapılan oyunlardan hoşlanmam.”
He Wenzhao hemen, "Kimse paniğe kapılmasın! Ruh ayırma dizisini yarıp geçemez. Sadece diziyi korumamız gerekiyor, kıdemlilerimiz kazandıktan sonra bizi kurtarmaya gelecekler! Gezici ölümsüzler bile bu sefer harekete geçti, bu yüzden sadece bir Mahayana yetiştiricisi önemli değil! Sözleri bizi sarsmaya ve diziyi korumamıza engel olmaya çalışıyordu ki parmağını bile kıpırdatmadan kazanabilsin. Buna kanmayın!” dedi.
Onun sözleri hemen bu öğrenci grubuna güven verdi, duyularını mühürlediler ve diziye odaklandılar. Bariyer güçlendi ve intikamcı hayaletlerin yaklaşmasını engelledi.
Shu Yanyan astlarından birine bir kanepe getirtip üzerine uzandı ve Qiu Congxue'nin doğrucu tarikatların öğrencilerini korkutmasını izledi. Esnemekten kendini alamadı ve "Biz gerçekten büyük kötü adamlarız ya." dedi.
"Ne?" Qiu Congxue'nin buz gibi bakışları Shu Yanyan'ın vücudunu taradı.
"Bir şey yok." Shu Yanyan bir eline çenesini dayadı. "Bu, biz şeytani yetiştiricilerin gerçek doğasıdır. Kötü adam olmayı seviyorum.”
Qiu Congxue, "Sabırlı ol, lordun planını bozma." diye uyardı. "Doğrucu tarikatların üst düzey uzmanlarını onlarla yüz yüze savaşmak için cezbetmek istiyor."
"Cık, onun ne yaptığı hakkında hiçbir fikri yok." dedi Shu Yanyan çekici olmayan bir tavırla gözlerini devirerek.
İblis Lordu bunlardan habersiz, vadinin tepesinde nöbet tutuyordu. Ruh ayırma dizisi Yanan Gökyüzü Davulunun enerjisini etkilememişti, bu yüzden bir kılıç aurasının vadinin siyah sisini delip geçtiğini görene kadar kırk dokuz gün daha sabırla beklemişti. Yin Hanjiang kılıcıyla uçarak Wenren E'nin önünde durdu.
Huzursuz iblis kılıcının şeytani enerjisi çok zayıftı, Yin Hanjiang'ın elinde daha fazla sorun çıkaramayacak şekilde sıkıca tutulmuştu.
"Manevi alemin ikinci seviyesi." Wenren E memnuniyetle Yin Hanjiang'ın omzunu sıvazladı, uzun kollarını hafifçe savurarak arkasını döndü ve "Rabbini takip et, düşmanı karşılayacağız!" dedi.
Yazar Notu:
He Wenzhao’nun adı “Sabah hakikati duyduğunda akşam ölümün gelebilir.” sözünden gelir.
