Wenren E ancak şimdi dört sunak ustası ile sağ muhafızın gönderdiği mesaj tılsımlarını çıkardı ve dinlemek için rastgele birini kırdı.
Shu Yanyan'ın abartılı bir şekilde paniklemiş sesi yankılandı. "Tanrım! Lordum, doğrucu tarikatlar bir ruh ayırma dizisi kurdular, benim ve Sunak Ustası Qiu'nun kullanacak ruhsal enerjimiz yok. Ah, devam edemem! Ben burada öylece yatıp lordumuzun bizi kurtarmasını bekleyeceğim."
Wenren E: “…”
Bunun bir oyun olduğunu bilmesine rağmen Yin Hanjiang hala kızgındı. "Lordumuzun muhafızlarından biri olarak, yine de onun tarafından kurtarılmayı mı istedin? Değersiz!”
Wenren E, Yin Hanjiang'ın sözlerine katılıyordu. Shu Yanyan’ın bir adamı kandırırkenki oyunculuğu birinci sınıftı ancak savaşta kaybetmiş numarası yaparken çok beceriksizdi.
Sunak Ustası Yuan tam tersiydi. Wenren E tılsımını kırdığında endişe dolu sesi geldi. "Lordum, kuzey dağlarında devriye gezerken her biri tanrı dönüşümü aşamasında veya üzerinde büyük bir doğrucu yetiştirici grubuyla karşılaştım. Neyse ki diğer iki sunak ustası benimle oradaydı. Tarikatın geri kalanını savaşa götürdük ancak doğal ruhsal enerji aniden koptu ve savaşmak için yalnızca kendi enerjimizi kullanabiliyoruz! Daha fazla dayanamayız! Ruh ayırma dizisini derhal kırmalıyız. Bu ast, lorda Yanan Gökyüzü Davulunu kullanması için yalvarıyor!"
Açık bir şekilde doğrucu yetiştiricilerin kulaklarına yönelik olan bu iki mesaja göre Wenren E ruh ayırma dizisini mümkün olan en kısa sürede kırmak için Yanan Gökyüzü Davuluyla birlikte ona doğru gitmeliydi.
Buna bağlı olarak ruh ayırma dizisine giden yolda kesinlikle bir pusu kurulacaktı, kim bilir kaç tane yüksek seviyeli yetiştirici pusuda bekliyordu.
Wenren E keyiflenerek, "Yarım yıl kadar önce rab uçsuz bucaksız buzul ovalarda gezgin bir ölümsüzle çarpışmıştı. Daha yüksek bir alemden olmasına rağmen benim uygulamam için hiçbir gelişme sağlamadı. Sıradan dövüşler artık beni alemimde ilerletemiyor. Umarım bu sefer doğrucu tarikatların birleşmiş güçleri rabbi hayal kırıklığına uğratmaz.” dedi.
Bununla birlikte bir ışık huzmesine dönüştü ve kör edici bir hızla ruh ayırma dizisine doğru uçtu.
Yin Hanjiang kılıcıyla peşinden koştu ancak Wenren E'ye doğru düzgün ayak uyduramadı.
Daha önceki durumlarda Wenren E Yin Hanjiang'ı beklemek için yavaşlamıştı ama şimdi kendini tutmadı. Sadece kendi ışığının parlamasıyla Yin Hanjiang'ın kılıcının hızını birkaç düzine kat aşabilirdi.
Manevi aleme çoktan ulaşmasına ve Yanan Gökyüzü Davulunda aydınlanarak kılıcını daha iyi idare edebilmesine rağmen Yin Hanjiang, her zamanki gibi lorduna ayak uyduramayacak kadar güçsüzdü.
Yin Hanjiang Wenren E'ye yetiştiğinde onun yirmi Mahayana aşaması ve üzerindeki yetiştirici tarafından bir dizide kıstırıldığını gördü.
Bunu gören Yin Hanjiang'ın gözleri öfkeyle parladı, ruhsal özünden yararlanarak diziye hücum etmek ve lorduyla omuz omuza savaşmak üzereydi.
Ama tam o sırada soğuk ve sert bir sesleniş duydu. "Geride kal!"
Yin Hanjiang anında dondu. O dizinin dışında dururken Wenren E'nin dönüp memnuniyetle gülümsediğini gördü. "Rabbin doğrucu tarikatların benimle başa çıkmak için en yüksek yeteneklerini ortaya çıkaracaklarını hiç beklemiyordu. Rabbin çok memnun. Muhafız Yin, rabbinin eğlencesini mahvetme.”
Yin Hanjiang Wenren E'yi anlıyordu. Yıllarca onu takip etmiş, her hareketini ve ifadesini izlemişti. Lordunun gerçekten şaşırdığını ve hevesli olduğunu görebiliyordu.
Wenren E'nin bu savaş için yüksek beklentileri vardı. Yin Hanjiang ile yaptığı kişisel analizde doğrucu tarikatların belki on Mahayana uygulayıcısı ve belki de Shangqing Tarikatının gezgin ölümsüzlerinden bazılarını göndereceğini düşünmüşlerdi. Wenren E ölümün eşiğinde olmadığı sürece alemini geçmekte zorlanacağı için on kişinin biraz az olduğunu düşünmüştü. En azından savaşta bunu telafi edebilecek sıradan öğrenciler olacaktı.
O ve Yin Hanjiang doğrucu tarikatların tüm güçlerini harekete geçireceğini ve aslında on iki Mahayana uygulayıcısı, sekiz gezgin ölümsüz ve onuncu nesil bir Budist rahip göndereceğini asla tahmin edemezdi. Yirmi bir uzman öncesinden bir büyü düzeni kurmuş ve Wenren E'yi tuzağa düşürerek en güçlü şeytani yetiştiriciyi burada ve şimdi alt etmeye yemin etmişti.
Sadece Shangqing Tarikatının tüm gücünü gönderdiği kitaptan farklı olarak bu kez doğru yolun bütün beş tarikatından tüm uzmanlar ortaya çıkmıştı.
“Hahahahaha!” Wenren E'nin kahkahası gökyüzünde yankılandı.
Yin Hanjiang Wenren E'nin kahkahasındaki sevinci duyabiliyordu, bu savaşta ölse bile önemli olmayacağına gerçekten inandığını söyleyebilirdi.
Planladıkları şey bu değildi! Çok fazla düşman vardı ve lord gerçekten de hayatına yönelik bir tehditle karşı karşıyaydı.
Yin Hanjiang hiç kıpırdamadan gözlerini kapattı ve bir an sonra açtı. Gözleri kararlılıkla doluydu. Kılıcını kuşanarak diziye doğru ilerlemesine devam etti.
Bu, Wenren E'nin emirlerine ilk kez itaatsizlik edişiydi. Ölecek olsa bile lordundan önce ölmek istiyordu. Lordu tehlikeyle karşı karşıyayken seyretmeye ve hiçbir şey yapmadan durmaya dayanamazdı.
Jiuxing Tarikatının Lideri Yin Hanjiang’ı gördü ve "Ordu Ezen ortaya çıktı." diye uyardı. "Yedi Ölüm düşerse Ordu Ezen çıldırır. Yedi Ölüm ve Ordu Ezen birlikte ortadan kaldırılmalı, aksi takdirde Ordu Ezen kesinlikle dünyaya bir felaket getirir.”
Shangqing Tarikatının gezgin bir ölümsüzü kendi kuyruğunu ısıran ejderha şeklinde oyulmuş altın bir yüzük fırlattı. Bu, Shangqing Tarikatının ikinci ölümsüz eşyası, Kilitli Ejderha Yüzüğü idi.
Kilitli Ejderha Yüzüğü bir ölümsüzü bile tuzağa düşürebilirdi. Yin Hanjiang'ı vurmak üzereyken siyah ve altın rengi bir baltalı kargı ona yüksek bir çınlamayla vurdu. Yüzük altın bir ejderhaya dönüştü ve baltalı kargının etrafına sıkıca sarıldı.
Wenren E tam arkasındaydı, Yin Hanjiang'ın önünde belirmiş ve onu korumuştu. "Git!" diye alçak sesle bağırdı.
"Lordum!" Yin Hanjiang yanan gözleriyle kılıcını kavradı ve Wenren E'den bir adım olsun uzaklaşmayı reddetti.
Wenren E onun ne düşündüğünü biliyordu. Jiuxing Tarikatının Lideri haklıydı; Yedi Ölüm düşerse Ordu Ezen çıldırırdı. Yin Hanjiang'ın lordunu bu kadar çok düşmanla çevrili görüp de sırtını dönmesine imkan yoktu.
"Rabbin sana ölmeyeceğine dair söz veriyor." Wenren E elini uzattı ve Yin Hanjiang'ın göğsüne bastırdı.
Yüzü Yin Hanjiang'ınkine çok yakındı, öyle yakındı ki dudakları her an birbirine değecekmiş gibiydi. Yin Hanjiang lordunun gözlerinin içine baktı ve, "On yıl içinde, ruh ayırma dizisi kırılacak. Rabbinin bunu nasıl yapacağını seyret!” dediğini duydu.
Kilitli Ejderha Yüzüğü ve Yedi Ölüm baltalı kargısı çarpıştığında bariyerde oluşan bir çatlaktan onu dışarı çıkarmaya zorlamak için muazzam bir ruhsal enerji kullanarak Yin Hanjiang'ı avucuyla itti.
Yin Hanjiang hemen ardından bariyer mührünün kapandığını, lordunun yirmi üst düzey düşmanla birlikte kapana kısılmış halde kaldığını gördü. Wenren E'nin gücüne karşı koyamayarak uzaklara sürüklendi, ta ki tarikatın ana salonunun üzerinde havada durmayı başarana kadar.
"Lordum!" Yin Hanjiang acılı bir çığlık attı, ardından iblis kılıcıyla birleşerek sayısız kan kılıcına dönüştü ve doğrudan kuzey dağlarına doğru uçtu.
Xuanyuan Tarikatının kuzeyindeki dağlarda yüzden fazla tanrı dönüşümü yahut daha üstündeki yetiştirici, sunak ustaları ve onların kuvvetleriyle savaşıyordu. Ruh ayırma dizisi kurulduktan sonra ne doğrucu ne de şeytani yetiştiriciler doğal ruhani enerjiye erişebiliyorlardı.
Ancak doğrucu yetiştiriciler hazırlıklı gelmişti. Arka sıralarda dokuz manevi alem yetiştiricisi dokuz nakil bayrağını kullanarak uzak bir kanaldan sürekli olarak ruhsal enerjiyi aktarmak için bir mekansal bağlantı oluşturmuşlardı.
Doğrucu yetiştiricilerin her biri onlara ruhsal enerji sağlayan, nakil bayraklarına bağlı sihirli bir eşya taşıyordu.
Şeytani yetiştiriciler ruhsal enerjiye erişemezken doğrucu tarikatlar sürekli bir kaynağa sahipti. Bir yıpratma savaşı yürütüyorlardı, şeytani yetiştiriciler içsel enerji kaynaklarını tükettiklerinde doğrucu tarikatlar galip gelecekti.
Bir kanlı kılıç yağmuru hızlı oklar gibi gökyüzünü yardı. Şeytani yetiştiricilerden oluşan kalabalığın yanından geçerken birçoğu Sunak Ustası Ruan Weiyi'nin etrafından dolandı, onu doğrucu tarikatların dizilimine kendisiyle birlikte taarruz etmeye ve tüm doğrucu yetiştiricilerin saldırılarını üstlenmesine neden oldu.
"Nineni becereyim Yin Hanjiang!" Sunak Ustası Ruan telaşla kalkanını kaldırdı, kendisine ve Yin Hanjiang'a gelen saldırıları engellemek zorunda kalmıştı.
Yin Hanjiang Sunak Ustası Ruan'ın öfkesini görmezden geldi. Sunak Ustası Ruan'ın ruhsal kökü topraktı ve uçsuz bucaksız dünyanın gücü büyük bir savunma yeteneği sağlıyordu. Yin Hanjiang tek başına arka saflardaki nakil bayraklarına pervasızca saldıramazdı, güçlü bir savunmaya ihtiyacı vardı, bu yüzden Sunak Ustası Ruan'ı seçmişti.
Sunak Ustası Ruan Mahayana aşamasındaki bir yetiştiriciydi ama o sırada Yin Hanjiang'a itaat etmesi gerektiğini biliyordu. Bu velet savaşmaya başladığında kendi hayatını hiçe sayar ve Sunak Ustası Ruan ona isyan etmeye kalkarsa önce onu öldürürdü.
Sunak Ustası Ruan Yin Hanjiang’a söverken, "Siz aptallar ne yapıyorsunuz? Acele edin, bana ve Muhafız Yin'e destek çıkın! Bir avuç aptal gibi ortalıkta dikilmeye devam ederseniz öldürüleceğim!” diye bağırdı.
Sunak Ustası Ruan'ın azarlamasıyla şeytani yetiştiriciler nihayet güçlerini topladılar ve kendi güvenliklerini hiçe sayarak Yin Hanjiang'a bir yol açmak için ileri atıldılar.
Son birkaç yıldır şeytani yetiştiriciler Wenren E tarafından itaat etmeye zorlanmışlardı ve hepsi biliyordu ki eğer bugün savaşmazlarsa ve Wenren E ya da Yin Hanjiang savaştan sağ çıkarsa güçlerini kullanmayanlar savaş alanında ölmüş olmayı dileyecekti. Ölürlerse ama ruhları bozulmamışsa bir hayalet yetiştiricisi olmak için Sunak Ustası Qiu'dan yardım isteyebilirler fakat Wenren E'yi kızdırırlarsa isteseler bile ölemezlerdi.
Şeytani yetiştiriciler ölüm korkusu olmadan ileri atıldılar ve doğrucu tarikatlar savunmaya zorlandılar. Bir çatışmadan sonra Yin Hanjiang bir kanlı kılıç yağmuru içinde arka saflara geldi. Dizilimin nakil bayrakları tarafından yaratılan ruhani enerjiyle dolup taştığını gördü ve Sunak Ustası Ruan’ı çekerek kılıçlarının bir kısmını dizinin odak noktasını engellemek için kullandı.
"Yin Hanjiang! Nineni becermekten vazgeçtim! Eğer bundan kurtulursak seni becereceğim, sadece bekle!" Sunak Ustası Ruan dizinin ortasına çekilirken küfretti.
Yin Hanjiang'ın gözünde korunacak tek kişi Wenren E idi. Wenren E için kendi hayatını, diğer insanların hayatlarını ve hatta dünyadaki tüm hayatları feda edebilirdi.
Dizinin ortasına atılan Ruan Weiyi sihirli silahı Kara Tosbağa Kabuğunu çıkarmak zorunda kaldı. Sarımsı kahverengi bir zırh vücudunu bir kaplumbağa kabuğu gibi çevreledi, her tarafını kapladı ve vücudu, diziyi engelleyebilecek kadar sürekli büyüdü.
Aynı zamanda kanlı kılıçlar yoğunlaşarak dokuz tane oldu, şeytani enerji etraflarında dalgalandı ve dokuz yetiştiricinin dantian’ına doğru uçtu.
Bu kılıçların gücünden kimsenin şüphesi yoktu. Eğer gerçekten kişinin vücudunu delerlerse, dantian'ın Mor Konağı yok edilmemiş olsa bile bedenleri şeytani enerji tarafından istila edilirdi.
Dokuz uzman kendilerini korumak için alelacele ruhani enerjilerini kullandılar ancak dokuz kılıç saldırmadan hemen önce ikiye ayrıldı, ikincileri dokuz nakil bayrağına doğru hücum etti.
Yin Hanjiang'ın tanrısal eşyalara saldırmak için kendi etinden ve kanından oluşan kılıçları kullanacağını kimse beklemiyordu.
Nakil bayrakları tam olarak tanrısal eşyalar değildi ancak yetiştirme dünyasının büyülü eşyalarını geride bırakmışlardı ve gelişebilirlerdi. Bu tür büyülü eşyalar tanrısallığa yakın eşyalar olarak biliniyordu.
Yumurtayla taşa vurmak ya da insanın kendi etiyle bıçağı karşılaması gibiydi. Kılıçların bayraklara çarpması sağır edici bir gürültü çıkarmıştı. Hemen sonra Yin Hanjiang Sunak Ustası Ruan'ın kaplumbağa kabuğunun üzerinde durdu, vücudunun her tarafındaki yaralardan kan damlıyordu, bir elinde dokuz parçalanmış nakil bayrağı vardı.
"Dövüşmek istiyorsanız adilce dövüşün!" Yin Hanjiang'ın ağzından kan damlamasına rağmen sesi savaş alanında çınladı. "Xuanyuan Tarikatı saldırıdan korkmuyor. Saygıdeğer lordum meydan okumaya cesaret eden herkesi memnuniyetle karşılar ancak şunu unutmayın: Ben, Yin Hanjiang, savaş alanında lorduma komplo kurmaya veya zarar vermeye cüret eden hiç kimseye izin vermeyeceğim!"
Öylece fırlatmasıyla dokuz yırtık pırtık bayrak dalgalanarak yere indi. Dokuz gelişimci, Yin Hanjiang'ın ayakları üzerinde son kez sallanmasını izlemiş ancak yaklaşamamıştı.
İster düşman ister dost olsun böyle bir kararlılıkla karşılaşıldığında insan ancak hayranlık duyabilirdi.
Nakil bayrakları parçalandığında Yin Hanjiang'ın göğsünden bir ağırlık kalktı. Her iki taraf da sınırsız enerjiden mahrum ve kendi enerjisini kullanmaya mecbur olduğuna göre lordu kesinlikle kaybetmeyecekti.
Rahatladığı an ağır bir şekilde yere düştü.
Sunak Ustası Ruan'ın kabuğu dağıldı, tek eliyle Yin Hanjiang'ı kaldırıp onu kendi güçlerine doğru taşıdı ve koşarken küfretti. "Soktuğumun herifi, bu dövüşte yüzlerce yıllık ruhsal özümü kaybettim. Yin Hanjiang, geri döndüğümüzde bana soktuğumun borcunu ödemezsen gidip Shu Yanyan'ı bulacağım, talan ve ikmal tekniğini öğreneceğim ve böylece seni bizzat emip kurutacağım!"
Yin Hanjiang, Ruan Weiyi'nin sözlerini duymadı bile. Dudaklarında zayıf bir gülümseme belirdi ve "Lordum... Ben... benden önce ölmene izin vermeyeceğim..." diye mırıldandı.
"Siktir git!" Ruan Weiyi Yin Hanjiang’ın sözlerini duyunca tekrar küfretti.
Nakil dizisi bozulduğunda her iki taraf da aynı pozisyona gelmişti ve bu savaşın galibi artık belirlenemezdi.
Kuzey dağlarında hem şeytani hem de doğrucu yetiştiriciler birkaç metre geri çekildiler, Yin Hanjiang'ın bozduğu savaş dizilerini yeniden bir araya getirdiler, büyülü eşyaları konuşlandırdılar ve bir sonraki çatışmaya hazırlandılar.
Sunak Ustası Ruan büyük bir çabayla Yin Hanjiang'ı kendi saflarının arkasına getirip Şifa Salonu Ustası’na itekleyerek, "Onu benim için iyileştir, uyandığında onu bizzat ben öldüreceğim!" dedi.
Konuşurken kan tükürdü. Şifa Salonu Ustası titreyerek, "Sunak Ustası Ruan, sen de tedavi için kalmalısın. Yaraların ağır…” dedi.
“Pah! Ben Yin Hanjiang gibi zayıf… değil…”
Konuşmasını bitiremeden önünde mor bir cübbe parladı ve yere yığıldı.
Kadınsı ve erdişi görünüşlü Sunak Ustası Miao, Şifa Salonu Ustası’na, "İçine kalp yiyen bir parazit yerleştirdim, o yüzden şimdilik baygın olacak. Kurtarılabilecek insanları tedavi için götür, yarı iyileştiklerinde onları tekrar savaşın içine atacağım. Hâlâ nefes alan hiç kimse gevşeyemez.” dedi.
Şifa Salonu Ustası alnındaki teri sildi. Bu mantıklı değildi, tek yapması gereken Sunak Ustası Ruan'ı bilinçsiz hale getirmekti. Kalp yiyen bir parazit kadar korkunç bir gu böceğine gerek yoktu. Sunak Ustası Miao savaştan sonra paraziti çıkarmayı düşünmeseydi Sunak Ustası Ruan sonsuza kadar onun kontrolü altında olacaktı…
"Hm?" Sunak Ustası Miao, Şifa Salonu Ustası’na bir kaşını kaldırdı.
Bakışları, bu usta uzun zamandır böyle bir fırsatı bekliyordu, ne cüretle sorguluyorsun, der gibiydi.
Şifa Salonu Ustası sunak ustalarından herhangi birini kızdırmaya cesaret edemezdi, böylece çıraklarını yaralıları tedavi için götürmeye yönlendirdi.
Bu sırada Wenren E'yi çevreleyen yirmi bir uzman da durmuştu. Jiuxing Tarikatının Lideri endişeyle, "Yedi Ölüm harekete geçmeden Ordu Ezen yolu açacaktır. Nakil dizisi artık bozuldu. Gerçekten de Ordu Ezen’in gitmesine izin vermemeliydik." dedi.
Wenren E gururla gülümseyip keyiflenerek "Rabbin öncüsü olmaya layık." dedi.
Yin Hanjiang Wenren E'ye sadakatini her eyleminde gösteriyordu.
Tianjian Tarikatının Lideri, "Başlangıçta bu tür yöntemleri hiç onaylamamıştım." dedi. "Wenren E'yi kuşatmak için zaten yirmi bir uzmanı seferber ettik, öyleyse neden bu tür dizilimlere ihtiyacımız olsun? Sadece bir bariyer kurup doğrudan saldırmamız gerekiyor.”
"Cidden yanılıyorsun, Tianjian Tarikat Lideri," dedi Wenren E. "O dizi olmadan hiçbiriniz rabbin rakibi olamazsınız."
“Amida Buda.” Wuxiang Tapınağının Başrahibi keşiş cübbesini çıkardı ve kolunun yarısındaki ejderha dövmesini ortaya çıkardı. Budist asasından ilahi bir ışık parladı ve şefkat dolu bir sesle, "Acaba bu yaşlı keşişi eklemek yeterli olur mu?" dedi.
"Sen de hemen hemen aynısın." Wenren E, Ordu Ezen’in desteği altındaki Yedi Ölüm gökyüzünde benzeri görülmemiş bir parlaklıkla parlarken gülümsedi.
Rüzgar Wenren E'nin cübbesini dalgalandırırken etrafında savaşma niyeti yükseldi.
Mahayana aşamasındaki bir yetiştiricinin doğal ruhsal enerjisi olmasa bile içsel enerjisi neredeyse sınırsızdı. Savaş on yıl sürdü.
On yıl boyunca Baili Qingmiao ve Yao Wendan ile birlikte diğer öğrenciler kendi saflarından sayısız ceset topladılar. Ölü sayısı yaralılardan fazlaydı ve alınan yaralar hiç olmadığı kadar ağırdı. Hafif yaralananlar basit bir tedavi gördüler ve ardından savaş alanına geri dönmek zorunda kaldılar.
Savaşta hem doğrucu hem de şeytani tarikatlar ağır darbeler aldı.
Bu yetiştiriciler hayatlarını kaybederken Güneş, Ay ve Yıldızlar parlıyor, insan dünyası on yıllık bir refah yaşıyordu. Savaşlar durmuş ve hanedan altın çağına girmişti.
On yıl sonra her iki taraf da tüm ruhsal enerjisini tüketmişti.
Qiu Congxue'nin kemikli parmakları, soğuk bir şekilde "Zamanı yaklaştı." derken Shu Yanyan'ı zevk salonlarının dışına sürükledi.
Shu Yanyan kıyafetlerini ve peçesini giyerek Qiu Congxue'ye, "Biliyorum, bu planda önemli bir halkayım. Söylesene, savaş alanında ruhani enerji olmadığına göre herkes birbirinin üzerine mi tükürüyor?”
"Kapa çeneni." Qiu Congxue'nin Shu Yanyan ile sohbet etmeye niyeti yoktu, onu doğruca ruh ayırma dizisine doğru fırlattı.
Shu Yanyan havada zarif bir şekilde döndü ve bir peri gibi dizinin önüne indi.
Aynı zamanda Qiu Congxue kan sisini kaldırdı. He Wenzhao ruh ayırma dizisindeyken peçeli kadının ona gülümsediğini ve elini uzatarak bariyeri aştığını gördü.
"Nasıl..." He Wenzhao, on yıl boyunca istikrarlı bir şekilde koruduğu bu bariyerin yalnızca şeytani tarikatın izniyle olduğunu ve onların onu her an kolayca kırabileceklerini asla hayal etmemişti.
"Beni hâlâ hatırlıyor musun Sevgili He?" Shu Yanyan peçesini çıkarıp ona sıcak ve sevgi dolu bir gülümseme göstererek yumuşak bir sesle konuştu.
"S…Shu Hanım..." He Wenzhao afallamıştı. Dantian’ında bir acı hissetti ve aşağı baktığında Shu Yanyan'ın çoktan elini içine soktuğunu gördü.
"Bariyere nasıl girebildiğim konusunda kafan mı karıştı?" dedi Shu Yanyan gülerek. “Bu muhafız verdiği özü doğal olarak istediği zaman geri alabilir. Unutma, biz yarım yıl boyunca çifte xiulian yaptık ve senin yang qi’n ile benim yin qi’m şimdiden tamamen birbirine karıştı. Özlerimiz birbiriyle rezonansa giriyor, eğer girmek istersem sen benim için ardına kadar açık bir kapısın.”
"Öyleyse neden on yıl uzattınız?.." He Wenzhao onun sözlerine inanamıyordu.
Shu Yanyan, "Lordumuz için." diye içini çekti. "Ruh ayırma dizisinin faydalı olduğunu söyledi, aksi takdirde hepimiz on yıl boyunca savaşmak için doğal ruhsal enerjiyi kullanırsak insan dünyasının ruhsal enerjisi tükenir, tarlalar çoraklaşır ve bir ot bile yetişmezdi. Artık herkes bitkin ve daha fazla ruhsal enerjiye hükmedemiyor, bu yüzden diziyi yok etmenin tam zamanı!"
Eliyle hafifçe çekiştirdi ve He Wenzhao'nun yetişmiş ruhunu tamamen dantian’ından çekti. “Bu muhafızın verdiği şey faiziyle geri ödenmelidir. Karşılığında yetişmiş ruhunu alacağım."
"Shu... sen... beni hiç sevdin mi?" He Wenzhao yetişmiş ruhu vücudundan çekilirken gerçekten böyle bir soru sormuştu.
Shu Yanyan dudağını büzdü ve soğuk bir şekilde, "Talan ve ikmal tekniğini kullanmak bana göre siz doğrucu yetiştiricilerin doğal ruhsal enerjiyi almasıyla aynı. Yetiştirdiğiniz doğal ruhsal enerjiyi seviyor musunuz?” dedi.
He Wenzhao sanki bu tür kalpsiz sözlere inanamıyormuş gibi gözlerini genişletti.
"Ah, bu arada…" dedi Shu Yanyan. "Ruhsal enerji bile zengin ya da seyrek, saf ya da karışık olabilir. Bu muhafıza göre seninki özellikle can sıkıcı ve kendini beğenmiş, benim sevgililerime denk bile olamazsın."
Sert bir çekişle He Wenzhao'nun yetişmiş ruhunu vücudundan kopardı. He Wenzhao gökten düştü ve ruh ayırma dizisi paramparça oldu.
Qiu Congxue'nin aç hayaletleri diziyi koruyan her öğrencinin etrafını anında sardı!
Yazar Notu:
Shu Yanyan: Nihayet parladım!
