Wenren E Yin Hanjiang ile gerçekten konuşması gerektiğini düşündü. Yin Hanjiang, ilk ve en önde gelen şeytani mezhebin sol muhafızıydı. Gizlice şarap içmek için Wenren E'nin uyumasını beklemek zorunda kalacak kadar çekingen olmasına gerek yoktu.
O çocuğu kucağına ilk aldığında Wenren E bir kukla istememişti.
Parmaklarını salladı ve yere atılmış siyah cübbe Yin Hanjiang'ın üzerine örtüldü. Yin Hanjiang Kar Alevini yeni özümsemişti ve yang enerjisiyle doluydu, bu yüzden ıslak kıyafetleri ve saçları çoktan kurumuştu. Yin Hanjiang kollarını cübbesinin içinden geçirdi, saçını tekrar bağladı ve elinde kılıcı, hürmetli ve saygılı bir şekilde Wenren E'nin önünde tek dizinin üzerine çöktü.
Wenren E yavaşça, "Muhafız Yin, rabbin sana bir kılıç yetiştiricisi olmanı emrettiğinde herhangi bir şikayetin oldu mu?"
O zamanlar Wenren E o çocuğu tarikata getirdikten sonra bahtını ve niteliklerini incelemişti. Yin Hanjiang'ın saf bir metal ruhani kökü vardı ve doğumu, Büyük Kepçe'nin yedinci yıldızı, Ordu Ezen Yıldızı olarak da bilinen, saldırıyı destekleyen ve büyük bir yıkıcı güce sahip olan Alkaid'den etkilenmişti. Ölümlü ordularda bu, öncü birliği veya intihar birimi olmaya uygundu. Wenren E'nin yıldızı Yedi Ölüm Yıldızı bir general yıldızıydı ve Ordu Ezen ile bir çift olmaya çok uygundu.
Bu tür niteliklere sahip olan Wenren E, Yin Hanjiang'ın hem bir kılıç yetiştiricisi hem de öncü olmaya uygun olduğunu düşünmüş ve bu yüzden ona bir kılıç ile bir yerden çaldığı bir yetiştirme kılavuzu vermişti. O andan itibaren Yin Hanjiang Wenren E'nin kılıcı olmuştu.
Yin Hanjiang, Wenren E'nin ondan düşüncelerini açıklamasını istediğini nadiren duyardı. Yıldızlar gibi parlayan gözleri Wenren E'ye bakmak için başını kaldırdı. "Lordum…"
Söyleyecek bir şeyi vardı ama çekiniyordu. Wenren E, Yin Hanjiang denen bu adamın inatçı olduğunu ve mecbur bırakılmadıkça gerçekten aklından geçenleri söylemeyeceğini biliyordu, bu yüzden soğuk bir şekilde, "Konuş." dedi.
Wenren E'nin emrini aldıktan sonra Yin Hanjiang sorunsuz bir şekilde konuştu. “Bu ast beş yaşındayken yabancı kabileler köyüme saldırıp herkesi katletti. Bu ast şanslıydı ve zar zor hayatta kaldı. Birinin geçtiğini görünce olabilecek en kötü şeyin ölmek olduğunu düşündüm, bu yüzden o kişinin cübbesini kapmak için gücümü topladım. Bu ast, lord ile böyle tanıştı.”
Nadiren bu kadar çok konuşurdu, bu yüzden Wenren E oturdu ve onu ciddiyetle dinledi.
"Lordun bilmediği bir şey var." Yin Hanjiang belindeki depolayıcı kemere hafifçe dokundu ve önünde pas lekeli eski bir kılıç belirdi. Wenren E'nin ona verdiği kılıçtı. "Bu ast on sekiz yaşına geldiğinde ve temel oluşturma aşamasına girdiğinde, lordumun bana verdiği kılıcı aldım ve köyümü katleden yabancı savaşçıları bulmak için ayrıldım."
O yıl... Wenren E dalgın dalgın bir şeyi düşündü.
Yin Hanjiang'ın dudaklarının kenarı sanki bir gülümsemeyle hafifçe kıvrılmıştı. O eski kılıcı okşadı ve sessizce şöyle dedi: "Bu ast, lordun elinde bir mızrakla gümüş bir zırh giymiş, kırmızı bir pelerin içinde, bir grup hırpalanmış askeri işgalci güçlerle yüzleşmeye götürürken gördü."
O gün Wenren E kırık mızrağını kaldırmış ve o hırpalanmış askerlere şöyle demişti: "Kaçabiliriz ama unutmayın; arkamızda, sınırda yaşayan bir halk var. Şehir surları yıkılırsa etimizle ve kanımızla bir duvar örebiliriz ama kaçarsak… Halkımızın bizi korumak için bedenlerini kullanmasını mı istersiniz?”
Wenren E herhangi bir insanüstü güç kullanmıyordu. Ruhsal enerjisini mühürlemişti ve yoldaşlarıyla birlikte ölümlü bir adamın gücüyle düşmanla savaşmıştı. Birkaç gün boyunca sınırları başarıyla savunmuşlar ve o gün köye saldıran düşman kabile üyelerinin tamamını öldürmüşlerdi.
Yin Hanjiang lordunun onu fark edeceğinden korkmuş ve bu yüzden sıradan halktan biri gibi davranmış, Wenren E'nin birlikleriyle muzaffer bir şekilde geri dönmesini bekleyerek sınır kasabasında saklanmıştı.
Katliam yolu neydi? Yin Hanjiang zaferlerinden sonra gülümseyen askerlerin dönüşünü izlerken anlamaya başlamıştı.
Katliam yolu, kitleleri katleden bıçak veya insanları koruyan kılıç olarak hareket etmek olabilirdi. Ölümü durdurmak için öldürmek, savaşı durdurmak için savaşmak, işte bu Wenren E'nin yoluydu.
Yin Hanjiang kılıcı iki eliyle kaldırdı ve Wenren E’ye, "Bu ast saklanıp lordun dönüşünü izlediğinde kalbinde tek bir dilek vardı: Lordun öncüsü olmak." dedi.
Kılıcı dikkatlice kollarında tuttu, eli paslı çeliğin üzerindeydi, sanki her hareketiyle Yin Hanjiang'ın Wenren E'nin kılıcı olmaya istekli olduğunu söylüyormuş gibiydi.
Wenren E yüz yıl önce böyle bir şeyin olduğunu hiç fark etmemişti. Zihinsel durumunu güçlendirmek sayısız savaşın ortasında yer almak zorundaydı, bu yüzden akıl sağlığını bilemek için sık sık güçlerini mühürler ve ölümlüler arasına karışır, bir piyadeden başlayıp rütbe atlayarak birlikleri savaşa yönlendiren bir general olurdu.
Soğuk bıçaklar yüzünü kestiğinde, arkadaşlarının kanı yanaklarına sıçradığında, işte o zaman yaşam ve ölüm en açık gerçekti.
Katliam yolunun en zor yanı ölümlerin ortasında aklını başında tutabilmekti, bunlar için kendini suçlamamak ve kafayı yememekti.
Sayısız savaşın ardından Yedi Ölüm baltalı kargısı savaş alanında dövülmüştü. Wenren E bunun ruhları tüketen şeytani bir silah olacağını düşünmüştü, dünya üzerindeki en zalim toprakların meydana getirdiği şeyin korumak için yapılmış bir silah olmasını beklemiyordu.
Wenren E bu yola girdiğinde yüreği ve ruhu büyük acılar çekmiş, can alarak güç elde etmek istemiş, sayısız cesede basarak tanrısallığa yükselmeyi düşünmüş ve kalpsiz bir iblis haline gelmişti. Her nasılsa Yin Hanjiang'ın şahit olduğu, Yedi Ölüm baltalı kargısının nihayet şekil aldığı o savaşta, Wenren E bir şeyi kabullenmek zorunda kalmıştı -gençliğinden beri hiç değişmemişti.
Ziling Köşkü'nün yüce efendisi Wenren E'nin gezgin bir ölümsüzü boyun eğdirecek kadar Mahayana aşamasını aşan bir güce nasıl sahip olabildiğini anlamamıştı. O sadece sekiz yüz yıl boyunca sıkıntılardan saklanmayı ve kendini inzivaya çekmeyi biliyordu, bu yüzden Yedi Ölüm baltalı kargısının sadece tek bir şeytani yetiştiricinin gücüyle değil, Wenren E’nin üç yüz yıl içinde girdiği savaşlardaki sıradan insanların dilekleriyle de desteklediğini nasıl anlayabilirdi?
Yedi Ölüm baltalı kargısı dövüldüğünde general yıldızı belirmiş ve Ordu Ezen Yıldızı da onunla birlikte parlamıştı.
Wenren E'nin aydınlanma anı aynı zamanda Yin Hanjiang'ın yola girdiği andı.
"Yani olan biten buydu."
Wenren E parmağıyla işaret etti ve Yin Hanjiang'ın kullandığı acımasız bir qi ile dolu şeytani kılıç itaatkar bir şekilde avucuna indi. Tanrılar varsa iblisler de var olmalıydı. Wenren E bu şeytani kılıcı yeraltı dünyasındaki kan denizinde elde etmişti. Yüz binlerce kötü ruhun ölümcül enerjisini toplamış bir silahtı ve gücü xiulian dünyasının birinci sınıf büyülü eşyalarını geride bırakıyordu.
Xiulian dünyasında büyülü eşyalar; değerli eşya, manevi eşya ve tinsel eşya olmak üzere üç aşamaya ve her aşama üst, orta ve alt seviye olarak yine üçe ayrılırdı. Ayrıca tinsel eşyaların üzerinde, xiulian dünyasında yaratılmamış tanrısal eşyalar vardı. Sadece birkaç büyük tarikat konumlarını koruyacak tanrısal eşyalara sahipti. Bu şeytani silah tanrısal eşyalara eşdeğerdi. Yin Hanjiang şeytani kılıçla birleştiğinde gücü kendi aleminin çok ötesine salınabilirdi ama bu aynı zamanda ruhuna da zarar verirdi.
O zamanlar Yin Hanjiang, Wenren E'yi takip edip onun sol muhafızı olabilmesi için şeytani kılıcı kendisine versin diye yalvarmıştı. İblisleri beslemek için kendi vücudunu kullanarak vücut birliğindeki bir yetiştiricinin gücünün çok ötesinde bir güç elde etmişti.
Yin Hanjiang'ın vücudunda şeytani kılıçla kaynaşmasına izin veren ama aynı zamanda çok fazla acı çekmesine neden olan ceset qi’si vardı. Ruhu sürekli olarak şeytani kılıçla savaşmak zorundaydı, kılıç tarafından yozlaşmaktan yalnızca Wenren E'ye olan bağlılığı sayesinde kurtulmuştu.
"Bu kılıç, rabbin öncüsüne uygun değil." Wenren E şeytani kılıcı bir kenara fırlattı ve Yin Hanjiang'ı diz çökmüş duruşundan kaldırdı. "Rabbin sana daha iyisini yapacak."
Yin Hanjiang, "Astınız çok zayıf olduğundan şeytani kılıcın gücüne güvenmek zorunda," dedi.
"Endişelenmene gerek yok," dedi Wenren E. "Rabbin öncüsü olduğun için doğal olarak hayatın boyunca rabbini takip etmelisin. Xiulian aleminden ölümsüz aleme, iblis alemine veya ilahi aleme, nereye gidersem gideyim arkamdan gelmelisin. O halde bu şeytani kılıcın ilerlemeni engellemesine nasıl izin verirsin?
Yin Hanjiang için yapacağı kılıç hiçbir şekilde şeytani kılıçtan aşağı olamazdı. Efsanevi bir silah oluşturmak için vakit, konum ve insan niteliklerinin hepsinin yerli yerinde olması gerekiyordu. Vakit açısından, tarikatlar arasında olacak büyük savaş yaklaşıyordu, pek çok yetiştiricinin açığa çıkaracağı ruhsal enerji ve savaşma niyeti mükemmel bir fırsattı. Konum da belliydi, uçsuz bucaksız buzul ovaların altındaki lavlar kılıcı dövmek için en uygun yerdi. Ayrıca Yin Hanjiang Ordu Ezen Yıldızı’nın manasındaki derinliğin farkına varmıştı, Yedi ölüm Yıldızı’nın yardımıyla insan nitelikleri de bir sorun olmayacaktı.
Tek sorun malzemelerdi. Wenren E çok boyutlu yenini karıştırdı. Yıllar boyunca pek çok hazine toplamıştı fakat ne yazık ki hiçbiri Yin Hanjiang'a uygun değildi, bunlar yalnızca ek malzeme olarak hizmet edebilirdi.
Araştırırken Wenren E Sadomazoşistik Güzellik kitabını buldu, eli kitabın kapağına gittiğinde birdenbire kitabın birçok efsanevi hazineden detaylıca bahsettiğini hatırladı, Kar Alevi bunlardan sadece biriydi.
Kitapta He Wenzhao, tarikatlar arasındaki büyük savaşın hemen başında Kar Alevini özümsedikten sonra ruh yetiştirme aşamasına ulaşmıştı. Ruh yetiştirme ve üzerindeki yetiştiricilere, savaşın ana gücü olarak hizmet etmeleri için tarikat büyüklerini takip etmeleri ve bir dizi kurmaya yardım etmeleri söylenmişti. Büyük savaş on yıl boyunca devam etmişti ve He Wenzhao ruh yetiştirmeye henüz ulaşmıştı, bu yüzden gücü arkadaşlarınınkinden daha düşüktü. Temel oluşturma aşamasında rafine ettiği büyülü silah kırılmış ve temeli ciddi şekilde hasar görmüştü.
Savaşın sonunda her iki taraf da ağır kayıplar vermişti. Birçok tarikat lideri ve gezgin ölümsüz Wenren E'nin ellerinde hayatını yitirmişti ve Wenren E ciddi şekilde yaralandıktan sonra saklandığında Baili Qingmiao tarafından kurtarılmıştı.
Baili Qingmiao Wenren E'yi tedavi ettikten sonra He Wenzhao'nun temelinin hasar gördüğünü ve yeni bir büyülü silah oluşturmak için uygun bir hazine bulunmadığı takdirde beş yıl içinde yaşlanıp öleceğini duymuştu.
Baili Qingmiao kıdemli ağabeyinin ağır yaralarla yatakta yattığını görünce gözyaşlarına boğulmuştu. Altın Falezler'de büyülü hapların veya malzemelerin bulunabileceği ruhani bir alan olduğunu duyduğunda kıdemli ağabeyini iyileştirebilecek bir şey aramak için gizlice kaçmıştı.
Yolda Wenren E ile karşılaşmıştı ve Wenren E onun tehlikeyle tek başına yüzleşmeyi planladığını duyunca yolculuğunda ona eşlik etmişti. Altın Falezler'de sayısız tehlikeyle karşı karşıya kaldıktan sonra sonunda ruhani alanı ve onun içinde Yıkılmış Zirvenin Düşmüş Meteorunu bulmuşlardı. Baili Qingmiao büyük bir mutlulukla hazineyi almış ve He Wenzhao'ya götürmüştü, ne kadar büyük bir tehlikeden geçtiğinden tek kelime bile bahsetmemiş, sadece kıdemli ağabeyinin iyileştiğini görmeyi dilemişti.
Ne var ki onun bir yıllık bu arayışı sırasında He Wenzhao birkaç kez ölümün eşiğine gelmişti ve kız kardeşi Liu Xinye kıdemli ağabeyinin bir qi sapması geçirmek üzere olduğunu gördüğünde kendisi sadece simyacılık aşamasında olmasına rağmen He Wenzhao'nun hayatını kurtarmak için kendi gerçek yinini kullanarak zorla çifte xiulian yapmış, bu nedenle simyacılık aşamasından temel oluşturma aşamasına gerilemişti.
He Wenzhao, Liu Xinye'nin yardımıyla bile asıl seviyesine çıkmayı başaramamıştı, en azından hayatı kurtulmuştu. Baili Qingmiao'nun bulduğu hazineyle birlikte üç yıl boyunca inzivaya çekilmiş, Yıkılmış Zirvenin Düşmüş Meteorunu işlemiş ve tek seferde tanrı dönüşümü aşamasına yükselmişti.
Baili Qingmiao o dönemde He Wenzhao ve Liu Xinye arasında neler olduğunu öğrenmiş ve üç yıl boyunca her gün ağlamış, fakat hasta görünümlü Liu Xinye'yi bir grup çaylak öğrenciyle pratik yaparken gördüğü her seferinde kötü hissetmekten kendini alıkoyamamıştı. Liu Xinye, Baili Qingmiao'nunkiyle karşılaştırılabilir yeteneklere sahip başka bir doğal dehaydı ve tarikattaki herkes onun etrafında dört dönerdi. Ama şimdi temel oluşturma aşamasına düştüğü ve birçok öğrenci onu He Wenzhao'dan yararlanmakla suçlayıp onu dışladığı için Baili Qingmiao'nun onunla hesaplaşmasının hiçbir yolu yoktu. Sadece dişlerini sıkması ve buna katlanması gerekiyordu.
He Wenzhao inzivadan çıktıktan sonra Liu Xinye'nin yetişimini geri getirmesi için bir iksir bulmak istemişti. Üç yıl boyunca öfkesini içine atan Baili Qingmiao, Liu Xinye'ye karşı hisleri olup olmadığını öğrenmek için He Wenzhao ile büyük bir kavga etmişti.
He Wenzhao Baili Qingmiao'nun omzunu tutmuş ve yatıştırıcı bir şekilde, "Baili kardeşim, o sırada ne kadar yaralı olduğumu sen de gördün. O sırada neler olduğunu bilmiyordum, Kardeş Liu kendi kafasına göre hareket etmişti! Qingmiao, sana şunu söyleyeyim, çocukluğumuzdan beri benim için sadece sen varsın. Ama Kardeş Liu’ya bir borcum var, onun iyileşmesinde yardımcı olmazsam hayatımın geri kalanında rahat yaşayamayacağım. Bu rahatsızlık gelecekte içimi yiyen bir iblis olacaktır. Kardeşim, lütfen anla, ona yardım etmeliyim! Ayrıca Kardeş Liu şu anda çok kötü bir durumda. Onun için üzülmüyor musun?” demişti.
Baili Qingmiao kendini işaret etti ve ağlayarak, "Ağabey, Kardeş Liu’nun senin için kendi temeline nasıl zarar verdiğini görüyorsun da peki ya ben? Altın Falezler'de hayatımı riske attığım onca zaman, sırf sen görmedin diye hiç yaşanmamış gibi mi yapacaksın?”
"Tabii ki hayır!" He Wenzhao, Baili Qingmiao'ya sarıldı. "Kardeşim, sen ve ben birlikte yaşayıp ölmeye yemin ettik. Senin vücudundaki acı benim de kalbimi yaralar!”
He Wenzhao, Baili Qingmiao'yu ikna etmek için elinden gelen her şeyi yapmıştı. Ya onunla dağlarda ateşböcekleri yakalayıp gece gökyüzünü aydınlatmak için onları serbest bıraktı ya da tanrı dönüşümündeki güçlerini kullanarak onu bulutların üzerine çıkararak onunla oturup tatlı sözler söylemişti.
Sonunda Baili Qingmiao'nun öfkesi azalmış ve hatta Liu Xinye'ye bir çare bulmak için He Wenzhao'ya eşlik etmişti. Bir tedavi bulduktan sonra kıdemli ağabeyinin Liu Xinye'ye karşı bir yükümlülüğü kalmayacağını düşünmüştü. Fakat her şey olup bittiğinde Liu Xinye, Baili Qingmiao'nun onun için yaptığı her şeye minnettarlık göstermemiş ve onu en acımasız şekilde inciten kişi olmuştu.
Asıl bahsetmeye değer olan şey ise Liu Xinye'nin Yin Hanjiang tarafından rafine edilerek kandil yağına dönüştürülen kadın olmasıydı. Sonunda Baili Qingmiao'ya olan borcunu hayatıyla ödemişti.
Hayatta yaşanmış ve yaşanacak her şey önceden belirlenmişti.
Wenren E olay örgüsünün bu yanlarını hatırladı ancak Baili Qingmiao ve He Wenzhao'nun birkaç yüz yıl süren sadomazoşistik ilişkisiyle hiç ilgilenmiyordu. Dikkatini çeken şey Yıkılmış Zirvenin Düşmüş Meteoru idi.
He Wenzhao bir erkek kahramana yakışacak şekilde havalı görünebilmek için onu bir yelpazeye dönüştürmüştü.
Hem He Wenzhao'nun yıldırım kökü hem de Yin Hanjiang'ın metal kökü beş element içinde metale karşılık geliyordu, bu nedenle He Wenzhao için uygun bir malzeme Yin Hanjiang için de uygun olmalıydı. Wenren E Baili Qingmiao ile takas ettiği Kar Alevi gibi bir başkasının alnına yazılmış bir hazineyi çalmazdı.
Fakat kitapta Yıkılmış Zirvenin Düşmüş Meteorunu Baili Qingmiao için Wenren E almıştı. İblis lordu aslen kendisine ait olan bir şeyle ne yapılacağına karar verme konusunda özgürlüğe sahipti.
İblis lordu neden kendisine ait olan bir şeyi He Wenzhao’ya versindi ki?
Wenren E'nin Baili Qingmiao ile karşılıklı bir ilişkisi vardı ama He Wenzhao ile hiçbir alakası yoktu. He Wenzhao neyi umursuyorsa onun için ölebilirdi ama kesinlikle ona ait olan bir şeyi He Wenzhao'yu kurtarmak için kullanmazdı.
Bunu düşünen Wenren E Yin Hanjiang'a el etti. "Buraya gel."
Yin Hanjiang tereddütle yaklaştı ve Wenren E'nin yanına oturdu. Wenren E, "Altın Falezler'de Yıkılmış Zirvenin Düşmüş Meteorunun gizlendiği ruhani bir alan var. On yıl içinde alanın kapısı açılacak ve rabbin sana efsanevi bir silah yaratmak için meteoru alacak.”
Yin Hanjiang bu kez karşı çıkmadı. Lordu karşı çıkmasına izin vermiyordu.
Wenren E onun itaatinden memnun kaldı ve şöyle dedi: "Yıkılmış Zirvenin Düşmüş Meteoru rabbinin kaderinde var, bu yüzden orada olmalı ve onu ele geçirmeliyim. Ne var ki rabbin büyük savaş sırasında kan akacak bir çileyle karşı karşıya kalacak."
Yin Hanjiang'ın yüzü bunu duyunca kasvetli bir hal aldı. Şeytani kılıç onun ruh halini hissetti ve bir çınlamayla eline döndü.
"Endişelenme," diye onu yatıştırdı Wenren E. "Kaderimde ölüm yok. Güzelce yetiştirmeni yap ve o sırada kaybolursam beni bulmak için buraya gel."
Kitapta ciddi şekilde yaralandığı ve sürüklendiği o yeri Yin Hanjiang'a gösterdi. Bu sefer onu kurtarması için Baili Qingmiao'ya ihtiyacı olmayacaktı. Wenren E güvenliğini Yin Hanjiang'ın ellerine emanet ediyordu.
Sadomazoşistik Güzellik’te Yin Hanjiang muhtemelen dinlenmek bilmeden Wenren E'yi aramış ancak sürekli olarak doğrucu tarikatların öğrencilerinden gelen saldırılarla uğraşmak zorunda kalmıştı. Wenren E'yi bulduğu zaman Wenren E ve Baili Qingmiao çoktan Altın Falezler'e gidip meteoru almıştı.
Kitaptaki Wenren E ağır yaralanmıştı ve Xuanyuan Tarikatının hırslı üyeleri üzerindeki hakimiyetini koruyamayacağını çok iyi biliyordu, bu yüzden elinden geldiğince astlarıyla iletişim kurmaktan kaçınmıştı. O zamanlar Yin Hanjiang'a bile güvenmiyordu.
Ama şimdi, kitabı okuduktan sonra Wenren E, Yin Hanjiang'ın ona asla ihanet etmeyeceğini biliyordu!
Wenren E'nin bir felaketle karşı karşıya kalacağını öğrendikten sonra Yin Hanjiang çok endişelendi, büyük savaştan önce manevi alem aşamasına geçebileceğini umarak Xuanyuan Tarikatında her gün pratik yaptı. Gücünü ne kadar arttırabilirse lorduna o kadar yardımı dokunabilirdi.
Wenren E kaderindeki tehlikeyi bilmesine rağmen o kadar da endişeli değildi. Shu Yanyan'dan bilgi aldıktan sonra dört sunak ustasına savaşa hazırlanmalarını emretti.
O küçük kasabada karşılaşmalarından bu yana altı ay geçmişti. Baili Qingmiao gittikten sonra He Wenzhao, Shu Yanyan ile buluşmak için sürekli olarak dağdan aşağı inip devriye gezmeyi veya canavarları öldürmeyi bir bahane olarak kullanmıştı. Bu sefer Kar Alevine sahip olmamasına rağmen Shu Yanyan ile çifte xiulian yaptığı için orijinal olay örgüsünde olduğu gibi ruh yetiştirmeye ulaşmıştı.
Ruh yetiştirmeye ulaştıktan sonra tarikatın daha fazla kaynağına erişebilirdi. Tarikat lideri ve birçok kıdemli de He Wenzhao konusunda ılımlıydılar, hatta ona sadece tarikat büyüklerinin bilebileceği bazı bilgiler vermişlerdi.
He Wenzhao bu kadar maddi menfaat elde ettikten sonra Shu Yanyan'ı daha da fazla kayırmış ve ona küçük kasabada karı koca gibi birlikte vakit geçirdikleri bir ev satın almıştı, kitaptaki düşmanlıklarından çok uzaktalardı.
Kitapta Shu Yanyan He Wenzhao’nun elleriyle öldürülmüştü. O, He Wenzhao'nun yetiştirmesinin erken dönemlerinde karşılaştığı ve onun önemli miktarda acı çekmesine neden olan büyük bir engeldi. He Wenzhao ondan nefret etmiş ve daha sonra yeterince güç kazandığında, ilk fırsatta onu öldürdü.
Shu Yanyan bilgi toplama konusunda yetenekliydi, cahil numarası yaparken He Wenzhao'dan birçok doğrucu tarikatın planını öğrenmişti. Edindiği bilgileri gizlice Wenren E'ye ileterek, "Lordum, astlarımla birlikte olmak için He Wenzhao'yu ne zaman terk edebilirim? Altı ay oldu! Altı ay boyunca sadece bir adama dokundum. Altı ay boyunca sadece bir çeşit yemek nasıl bir şey biliyor musun? Bu korkunç!" dedi.
Wenren E: "Rabbin inedia uyguluyor ve yemek yemiyor."
Shu Yanyan: "...Altı ay boyunca sadece bir bölgeden ruhani enerji çektiğini düşünsen?"
Wenren E: "İnzivaya çekilip xiulian çalıştığında özümsediğin ruhsal enerjiden memnun olmayarak kalkıp başka bir yerde xiulian çalışabilir misin?"
Shu Yanyan: “…”
Soğuk kalpli ve duygusuz lordunun onu anlamasına dair bir umudu yoktu, sadece içten içe savaşın daha erken başlamasını diledi; He Wenzhao'nun büyük savaşta ölmesi en iyisiydi.
Aynı zamanda Baili Qingmiao nihayet tarikata geri dönmüş ve ilerlemesini ustasına bildirmişti. Kayıtlarda simyacılık aşamasına ulaşan en genç kişi olarak tüm Shangqing Tarikatını şaşkına çevirmişti.
