İşte bu sözler Yan Wushi'nin soğukkanlı ve acımasız tarzına uygundu. Bu sözlerin altında yatan sonuç, çağlar boyunca büyük şeyler başarabilenlerin ebeveynlerini terk etmeye ve kardeşlerini görmezden gelmeye, kendi çocuklarını boş vermeye istekli olmalarıydı. Her halükarda Puliuru'nun sadece bu iki oğlu değil, dizi dibinde üç tane daha vardı. Ayrıca Puliuru Jian hayatının baharındaydı; daha fazla erkek ve kız çocuğuna sahip olmak sorun olmazdı. İki oğlu Yuwen Yun'un eline düştüğü için ellerinin ve ayaklarının zincirlenmesine gerek yoktu; kişi yapması gerekeni yapmalıydı.
Shen Qiao sözlerine katılmasa da onları garip ya da beklenmedik bulmadı. Yan Wushi'yi, diğer adamın gerçekten böyle bir insan olduğunu bilecek kadar anlamıştı. Aksine Yan Wushi'nin bir süredir ona karşı çeşitli özel muamelelerde bulunması garip ve olağandışı idi.
Shen Qiao dışında Zheng Yi ve Bian Yanmei de oradaydı. Bian Yanmei Yan Wushi'nin öğrencisiydi ve şeytani sektlerin bir üyesi olarak eylemleri ve düşünme şekli de alışılmadık ve öngörülemezdi. Elbette benzer şekilde, bu tür kelimelerde yanlış bir şey bulamazdı. Zheng Yi'nin Puliuru Jian tarafından güvenilir bir yardımcı ve sırdaş olarak görülmesine bakarsak tabii ki çok iyi kalpli bir insan olduğu söylenemezdi. Konuşmamasına rağmen Yan Wushi'nin görüşüne katılıyordu.
Puliuru Jian acı bir kahkaha attı ve şöyle dedi: "Her ne kadar büyük şeyler başaracak olanların önemsiz detaylar üzerinde aşırı endişelenmemeleri gerektiği söylense de kendi etimden ve kemiğimden olanı nasıl kolayca reddedip terk edebilirim? Han'ın kurucu İmparatoru, Xiang Yu'dan babasının etiyle yapmakla tehdit ettiği et çorbasını paylaşmasını istemişti ama ben böyle bir şey yapamam. Eğer kendi etimi ve kemiğimi kolayca terk edebiliyorsam Sekt Lideri Yan'ın beni hor göreceğini düşünürüm, öyle değil mi?"
Sözleri son derece zekice ve anlamlı idi. Yan Wushi'ye çocuklarını kurtarmasına yardım etmesi için açıkça yalvarırken sözleri sadık, duygusal ve dürüst bir adam olduğu izlenimini bıraktı. İmparator olan kişinin Yuwen Xian gibi nazik ve yumuşak kalpli olması büyük başarılar getirmezdi ama Gou Jian gibi kurnaz tavşanı yakaladıktan sonra tazıyı öldürecek biri olması da omurgasına ürperti gönderecekti. Puliuru Jian, gelecekte katkılarını ve nezaketlerini unutmayacağına dair onlara gizlice güvence veriyordu.
[kurnaz tavşan öldükten sonra tazı işe yaramaz hâle gelir. genellikle bir kişiyi kullandıktan sonra bir kenara atmak anlamına gelir.]
Shen Qiao, Yan Wushi'nin neden Puliuru Jian ile aynı safta olduğunu anlamıştı.
Yan Wushi gülümsedi ve Puliuru Jian'ın çocuklarını kurtarıp kurtarmama konusunun üstüne gitmedi. Açık bir şekilde sormaya devam etti: "Sarayın içinde hala hayatta olduklarından emin misin?"
Puliuru Jian, Yan Wushi'nin kurtarmayı kabul ettiğini fark etti ve eldeki göreve odaklanmak için acele etti: "Eminim. İmparatoriçe gizlice bir ulak göndererek hayatını tehlikeye attı. Majestelerinin oğullarımı İmparatoriçe'nin sarayında tuttuğunu ve İmparatoriçe'nin kendisinin ev hapsinde olduğunu ve ayrılamayacağını söyledi. O zamandan bu yana on günden fazla zaman geçti, bu yüzden Majestelerinin onları aceleci davranmamamla tehdit etmek için rehine olarak kullanma niyetinde olduğunu umuyorum."
Ne de olsa bir ayaklanma su içmek ya da yemek yemek kadar gelişigüzel ve kolay bir şekilde gerçekleştirilemezdi. Puliuru Jian çoktan çeşitli hazırlıklar ve düzenlemeler yapmış olabilirdi ancak henüz tam olarak karar vermemişti. Ancak İmparator'un eylemleri elini zorlamış ve kararlılığını sağlamlaştırmıştı. Çocuklarını kurtarabildiği sürece, sarayda derhal bir ayaklanma başlatmakta tereddüt etmeyecekti.
Yan Wushi konuştu: "Çocuklarınızı kurtarmak için Yuwen Yun'la yüzleşmeye hazır olmalısınız. Sarayda sarayı denetleyen Budist sektinden insanlar ve Hehuan Sekti'nin de üyeleri var. Beni bir kavgada yenemeseler bile çatlak kabı hemen parçalamayı seçebilirler, çocuklarınızı öldürmeleri zor olmaz.
[zaten kötü olan durumu daha da batırmak]
Pulluru Jian iç çekti ve cevapladı: "Evet, bu olasılığı zaten düşündüm ve kalbim biraz endişeli. Sekt Lideri Yan'ın nasıl ilerleyeceği konusunda iyi fikirleri olup olmadığını merak ediyorum."
Yan Wushi bir an düşündükten sonra cevapladı: "Yuwen Yun gitmelerine izin vermeyi reddedebilir ama henüz nezaket maskesini açıkça söküp size karşı açık bir muhalefete girmedi. Saraya girmek için bahane olarak çocuklarınıza hediyeler gönderebilir ve onları özgür bırakmak için bir fırsat bekleyebilirsiniz. Mümkün olan tek yol budur."
Bian Yanmei kıvrak zekalıydı ve parçaları birleştirdi: "Bu öğrenci bu görevi üstlenmeye istekli. Usta, bu öğrenci kendini gizleyecek, saraya gizlice girecek ve onları kurtarma fırsatını bekleyecektir."
Beklentilerin aksine, Yan Wushi teklifini açıkça reddetti: "Dövüş sanatların bununla başa çıkmak için yeterli değil. Xueting ile karşılaşman kesin ölmünün anlamına gelir."
Bian Yanmei burnuna dokundu ve sustu.
Yan Wushi devam etti: "Boyum çok göze çarpıyor ve kemik küçültme tekniğini daha önce hiç uygulamadım. Kendimi gizlesem ve kıyafetlerimi başkalarının yanlış bir şey görmeyeceği şekilde değiştirsem bile o yaşlı kel eşek Xueting hemen ne olduğunu çözer ve bu işleri sadece tersine çevirir. Bir kurtarma sahneleyeceksek durumu değerlendirebilecek ve buna göre adapte olabilecek olağanüstü dövüş sanatları becerilerine sahip birine ihtiyacımız olacak. O zaman destek sağlamak için sarayın dışında bekliyor olacağım."
Puliuru Jian'a göre Bian Yanmei'nin dövüş sanatları zaten çok müthişti. Yine de Yan Wushi'nin onları yetersiz bulmasını ve daha da yetenekli birine ihtiyaç duyacaklarını söylemesini kim bekleyebilirdi ki? Bu kişi ayrıca Xueting'e karşı savaşmak zorunda kalma ihtimaline karşı hazırlanmak zorunda kalacaktı, bu da en azından büyük usta seviyesinde bir dövüş sanatları uygulayıcısı olması gerektiği anlamına geliyordu. Büyük ustalar kolayca bulunabilecek lahanalar mıydı? Puljuru Jian'ın henüz imparator olmadığı gerçeğini bir kenara bırakalım, imparator olsa bile bu tür dövüş sanatları uzmanlarına nezaket ve saygıyla davranması gerekecekti. Bu kadar kısa sürede nasıl ve nerede bir tane bulabilirdi?
Birkaç çift gözün üzerine düştüğünü gören Shen Qiao bir kez iç çekti, sonra nazikçe cevapladı: "Bu zavallı Taoist yetenekli değil ama bir hayat kurtarmak sonsuz değere sahiptir, girişimde bulunmaya hazırım. Ancak sarayın düzenine aşina değilim. İçeri girdiğimde sanki hala körmüşüm gibi olurum. Korkarım ki, rehineleri kurtaramadan önce yolumu çoktan kaybetmiş olurdum."
Puliuru Jian çoktan Shen Qiao'yu düşünmüştü ama bu onun Yan Wushi ile ittifakından ayrı bir konuydu. O ve Shen Qiao derin bir dostluğu paylaşmadıkları için eğer diğeri kendi yardımını sunmazsa kesinlikle bunu isteyecek kadar yüzsüz olmazdı. Şimdi Shen Qiao yardım etmek için gönüllü olduğuna göre doğal olarak çok sevindi ve cevapladı: "Taoist Rahip Shen'in kişisel katılımı ve yardımı, Jian'ın isteyebileceğinden çok daha fazlasıdır. Ancak saraya yapılan bu saldırı son derece zorlu ve tehlikelerle dolu olacak. Jian sevdikleri için endişelense de Taoist Rahip Shen'i aceleyle tehlikeye atmaya cesaret edemez. Buda'nın doğum gününde, dördüncü ayın sekizinci gününde, Xueting'in kutsamalar için dua etmek için şehirdeki Qingliang Tapınağı'na gideceğini duydum. Onun yokluğunda insanların geri kalanıyla başa çıkmak çok daha kolay olacak. O zaman Taoist Rahip Shen'e yol göstermesi için eşlik etmesi ve öngörülemeyen herhangi bir durum ortaya çıkması durumunda yardım eli uzatması için daha fazla insan göndereceğim."
Bian Yanmei konuştu: "Nitelik nicelikten üstündür. Taoist Rahip Shen'e saraya kadar eşlik edeceğim, saraydaki rotalara oldukça aşinayım ve bundan başka sadece iki hizmetçi göndermek yeterli olacaktır. Yuwen Yun aptal değil, çok fazla insan göndermek şüphesini uyandıracaktır."
Shen Qiao başını salladı, ekleyecek başka bir şeyi yoktu.
Her iki taraf da zamanlamaları ve mekanı daha ayrıntılı olarak tartışmaya devam etti ve Puliuru Jian'ın önce imparatora ziyaret izni için dilekçe vermesinde karar kıldılar. Eğer Yuwen Yun bu isteği reddederse İmparatoriçe'nin annesi Dugu-shi adına hediyeler vermek için saraya gireceklerdi. Shen Qiao ve diğerleri dördüncü ayın yedinci gününde Sui Dükü'nün evinde tekrar buluşmayı kabul ettiler. Sui Dükü'nün hizmetkarları olarak gizlenip İmparatoriçe'yi ziyaret etme bahanesiyle saraya girecekler ve rehineleri kurtarmak için uygun bir zaman bekleyeceklerdi.
Bu kısa süre içinde birileri Yan Wushi ve Shen Qiao'nun Shaoshi Konağı'na geri dönme meselesini, mülkün etrafındaki kısıtlamaları göz ardı ettiklerini ve bölgeye izinsiz girişlerini çoktan bildirmişti, bu yüzden artık bu yerde kalamazlardı. Eldeki önemli meselelerle ilgili tartışmalarını tamamladıktan sonra, herkes müsaadesini istedi. Puliuru Jian Shaoshi Konağı'ndan çıkan gizli geçidi kullandı ve kendi malikanesine geri döndü. Bian Yanmei, Yan Wushi ve Shen Qiao'yu şehirdeki başka bir eve getirdi.
Ev daha önce yaşadıkları ev değildi, Shen Qiao'nun öncesinde hiç ayak basmadığı başka bir evdi. Şeytani sektlerin insanları gerçekten de üç yuvalı meşhur kurnaz tavşanlar gibiydi. Özellikle bu özelliği hem keskin hem de canlı bir şekilde sergileyen Huanyue Sekti için geçerliydi. Shen Qiao, Bian Yanmei'nin önceden gizlice sekiz veya on farklı ev daha satın aldığından şüpheleniyordu. Bir güvenli ev keşfedilirse onu terk etmekte ve operasyon üslerini bir sonrakine taşımakta sorun yaşamayacaklardı. Her halükarda Yuwen Yong'un desteği nedeniyle daha önce çok para kazanmışlardı. Şu anda bile Huanyue Sekti çok sayıda işletme ve dükkana sahipti. Kıyaslandığımızda Liuhe Grubu kadar etkili olmasalar da eğer aşırı derecede zengin olmaktan bahsedilecekse Yan Wushi kesinlikle bu alanda geri olmaktan uzaktı.
Bian Yanmei mekanı gerektiği şekilde açıkladı: "Burası görünüşte Li soyadlı birine ait özel bir konut. Dış dünya için burası sadece bir tüccarın evidir. Hehuan Sekti kolaylıkla ve hızlıca ortaya çıkaramaz. Ustam ve Taoist Rahip Shen emin olabilirler."
Taoist Rahip Shen ve ustası arasındaki ilişkinin şu anki durumunu bilmiyordu. Eğer biri onlara yakın arkadaş diyecek olsaydı kesinlikle o gözle bakmazdı. Ve kendi ustasının mizacı göz önüne alındığında Shen Qiao bir kenara, dünyanın bir numaralı dövüş sanatları uzmanı onunla arkadaş olmak istese bile onu zaman harcamaya layık görmeyebilir. Bian Yanmei, ustasının Shen Qiao'yu sürekli yanında getirdiğinde aralarında herhangi bir dostluk veya dostluk olmadığını, sadece bir eğlence biçimi olarak gördüğünü hatırlıyordu.
Bian Yanmei'nin gözlem becerileri kardeşi Yu Shengyan'ınkinden çok daha akıllıca ve keskindi. Doğal olarak Yan Wushi'nin Shen Qiao'ya karşı şu anki istisnai muamelesinin geçmişte ona davranış şeklinden çok farklı olduğunu söyleyebilirdi. Ancak bu farkı tam olarak neyin oluşturduğunu anlayamadı. Beynini zihinsel olarak tükenme noktasına getirse bile ustasının aslında ne tür niyetleri barındırdığını asla tahmin edemezdi. Shen Qiao nazik ve güzel olmasına rağmen ona nasıl bakarsanız bakın güzel bir erkek hayvanı şımartmak gibi bir iyiliği ona yağdırması imkansızdı. Buna ek olarak Liuli Sarayı dünyanın şu anki ilk on uzmanını kamuoyuna duyurmuştu ve Shen Qiao ilk on sırada yer alıyordu. Dünyada kim bir büyük ustaya karşı yanlış niyetler besleyecek kadar cüretkar olabilir?
Yan Wushi olur.
Bian Yanmei kendi ustasının bu kadar cüretkar olmasını hiç beklemezdi.
Her halükarda Yan Wushi Shen Qiao'yu farklı bir gözle görüyordu. Bian Yanmei tecrübeli ve bilgin bir adamdı, bu yüzden doğal olarak Shen Qiao'ya karşı herhangi bir saygısızlık gösteremezdi. Genel olarak ustasının meseleleri kurnaz ve vicdansız bir şekilde ele alma tarzını takip etmesine rağmen kalbinin derinliklerinde Shen Qiao'nun karakterine gerçekten saygı ve hayranlık duyuyordu. Bu dünyada sayısız kötü ve ikiyüzlü vardı. Yüzeyde ahlaken dürüst beyefendiler gibi görünenlerin eksikliği yoktu ama gerçekte ayartma karşısında kendilerini kontrol edemeyen ikiyüzlülerdi. O, uzun yıllardır Kuzey Zhou imparatorluk sarayında dolaşan ve her türlü insanla karşılaşan bir Jianghu insanı idi. Shen Qiao ise gerçekten özü sözü bir olmanın ve bilgi ile eylemin birliğinin somut örneği olan kişiydi.
Onlar konuşurken Sui Dükü gizlice Shen Qiao'ya yönelik bir paket göndermişti.
Huanyue Sekti çoktan Sui Dükü ile ittifak kurmuştu. Bu nedenle iletişim kolaylığı için nerede olduğu diğer tarafa bildirilmişti.
Shen Qiao'nun neden bu paketin gönderildiği hakkında hiçbir fikri yoktu. Bambu tüpü açıp okumak için içindekileri aldığında elinde olmadan yumuşak şaşırma nidası çıkardı.
Yanında duran Yan Wushi, bakışlarını paketin içindekilere çevirdi ve gülümseyerek konuştu: "Puliuru Jian gerçekten harika ve zeki bir insan."
Bu parşömen gerçekten de, Zhou'nun iç sarayında saklı olan beş parşömenden biri olan Zhuyang Ce idi.
Yan Wushi geçmişte Zhuyang Ce'nin bu cildini okumuştu. Fakat içeriğinin Fenglin Yuandian'ınkiyle büyük ölçüde uyumsuz olduğunu fark ettiğinde içeriği bütünüyle ezberlemekle uğraşmamıştı. Shen Qiao'ya karşı hisleri daha sonra derinleştiğinde hatırlayabildiği kısımları ona okumuştu ama yine de orijinal ve eksiksiz cildin eline teslim edilmesinden farklıydı. Şimdi tam bu anda Zhuyang Ce'nin beş cildinden Tiantai Sekti'nin elindeki cilt hariç, Shen Qiao tüm ciltler hakkında bilgi sahibiydi.
Bir cilt Zhuyang Ce son derece değerli olsa da Yuwen Yun bir dövüş sanatları uygulayıcısı değildi. Babasını zehirleyerek öldürdükten sonra mahkeme büyük bir değişim dalgası yaşamıştı. Bu özel eşyayı özel olarak hatırlayacak zamanı yoktu. Bu yüzden Puliuru Jian konumundan faydalandı ve kızının bu eşyayı saraydan çıkarmasını sağladı. O sırada ortaya çıkan kaos nedeniyle bu zor bir başarı değildi. O zamandan beri kalan cildi bir kenara bırakmıştı; ve şimdi onu Shen Qiao'ya veriyordu.
Böylesine değerli bir hediye gönderildiğinde Shen Qiao doğal olarak bu iyiliği kabul etmek zorunda kaldı. Puliuru Jian son derece anlayışlıydı ve büyük bir ustalıkla kendi üstünde hakimiyet kuruyordu. Bu armağanı sunmak için meselenin tamamlanmasını beklemek yerine önce Shen Qiao'nun yüce gönüllü ve asil karakterine olan inancını ve ikincisinin sözlerinden vazgeçmeyeceğine dair güvenini ifade etmek için gönderdi.
Bu nazik davranışa karşılık saray şu anda ne kadar zorlu veya tehlikeli olursa olsun Shen Qiao'nun kesinlikle gitmesi gerekecekti ve bunu yapmaya tamamen istekli olacaktı.
Bu yüzden Yan Wushi Puliuru Jian'ın anlayışlı olduğunu ve kişilerarası konuları nasıl iyi idare edeceğini bildiğini söylemişti.
Shen Qiao ani bir farkındalık yaşadı: "Daha önce Puliuru Jian ile tanışmamın benim için çok faydalı olacağını söylediğinde bundan mı bahsediyordun? Puliuru Jian'ın bana Zhuyang Ce'nin ciltlerinden birini vereceğini tahmin etmiş miydin?"
Yan Wushi gülümsedi: "Ben bir tanrı değilim, geleceği nasıl tahmin edebilirim? Ama cildin Puliuru Jian'ın elinde olduğunun farkındaydım ve yardımınıza ihtiyacı olduğunda samimiyetini kanıtlamak için bir şeyler yapması gerekecekti. Dövüş sanatların zamanla iyice iyileşti fakat Zhuyang Ce'nin beş cildinin tamamı sadece tek bir kökenden takip edilebilir. Metin hakkındaki bilginin eksik olması yetişimini etkileyebilir ve bu hiç iyi olmaz. Bu olay olmasaydı bile sonunda ondan bu cildi sana vermesini isteyecektim.
Shen Qiao ona bakmadan edemedi.
Yan Wushi bir insana iyi davrandığında, dünyanın hazinelerini diğerinin ayaklarına atacak kadar ileri gidebilir ve diğerine açıkça şunu söyleyebilirdi: Bunu yapmaya hazırım.
Shen Qiao'nun bakışlarının üzerine düştüğünü gören Yan Wushi nazikçe gülümsedi: "A-Qiao'nun bu hareketten bu kadar etkilenmesine gerek yok. Bu cildin genel içeriğini daha önce seninle paylaşmıştım. Puliuru Jian'ın bu jesti en fazla zaten güzel olan bir ipeğe çiçek işlemeye benziyor. Sana daha da iyi bir şey vermemi bekle; işte o zaman etkilenebilirsin!"
Shen Qiao gerçekten gözlerini devirip ve bu kişinin utanmazlığı karşısında gülmek istedi. Yan Wushi'nin tekrar korkunç bir şey söyleyeceğinden korktuğu için aceleyle bakışlarını geri çekti.
Dördüncü ayın yedinci günü geldiğinde, Yan Wushi, Shen Qiao ve Bian Yanmei planlandığı gibi Sui Dükü'nün evine gittiler.
Bundan önce Puliuru Jian imparatora Dugu-shi'nin kızlarını ziyaret etmek için saraya girmesine izin vermesi için dilekçe vermişti. Beklendiği gibi imparator talebi reddetmişti. Puliuru Jian daha sonra başka bir yaklaşım denedi ve Dugu-shi'nin imparatoriçeyi ziyaret etmek için saraya girememesine rağmen bir anne ve çocukları arasında paylaşılan sevginin güçlü olduğunu ve çocuklarına özlem duyan bir anne olarak samimi ve nazik niyetlerini göstermek için evden bazı yiyeceklerin ve mektupların imparatoriçeye teslim edilebileceğini umduğunu ifade etti.
Belki de imparator, kendisi ve Sui Dükü arasındaki uyumsuzluğun mahkemede çok yaygın olmasını henüz istemiyordu. Bu sefer kabul etmişti.
Puliuru Jian, Shen Qiao ve Bian Yanmei eşliğinde saraya girmeye hazır olacak iki akıllı ve yetenekli hizmetçi seçti.
Saraya sızmak için giymesi gereken kıyafeti gördükten sonra Shen Qiao'nun ifadesi nadir bir hoşnutsuzluk gösterdi. Yan Wushi'ye sordu: "Neden bana bir kadın gibi giyinmem gerektiğini söylemedin?"
Yan Wushi şaşırmış görünüyordu: "Bir adamın imparatorluk haremi bir yana, saraya gelişigüzel girmesine bile nasıl izin verilebilir? Bunun zaten farkında olduğunu sanıyordum!"
Shen Qiao'nun söyleyecek hiçbir sözü yoktu.
Yan Wushi'nin, Shen Qiao'nun onu bir kadın gibi giydirdiği zamandan beri muhtemelen hala kızgınlık duyduğunu hissetti ancak diğer kişinin mantığı o kadar basit ve kulağa doğru geliyordu ki bunu çürütmenin bir yolu yoktu.
Bian Yanmei onu teselli bile etti: "Sorun değil, hem ben de kadın kıyafeti giyeceğim."
Konu kapanmıştı. Çoktan kabul ettiği için sözünden geri dönemezdi. Shen Qiao sadece kaderine boyun eğebilir ve hizmet eden kızın kıyafetlerini değiştirmesine ve yüzüne makyaj yapmasına izin verebilirdi.
Makyaj yapan hizmetçi sıradan bir hizmetçi değildi. Bian Yanmei tarafından kılık değiştirme ve görünüşünü değiştirme konusundaki deneyimi ve becerileri nedeniyle getirilen Huanyue Sekti'nin bir kadın öğrencisiydi.
Shen Qiao, Huo Xijing'in bazı gizli tekniklerle kendi yüzünde insan derisi maskesi kullanmasına benzer şekilde görünüşlerini gizleyeceklerini düşünmüştü. Bian Yanmei ona durumun böyle olmadığını söyledi.
"Huo Xijing'in yüz değiştirme tekniği, insan derisinin sayısız şifalı bitki ile işlenmesini, iyileştirilmesini ve gizli bir teknikle rafine edilmesini gerektiriyor. Bunun tamamlanması en az bir buçuk yıl sürecektir. İlk olarak, bunu yapacak zamanımız yok. İkincisi, gizli tekniğin ne olduğunu bilmiyorum. Üçüncüsü, insan derisi maskesi kullanıcının yüz çizgisine mükemmel bir şekilde uymalıdır. En ufak bir tutarsızlık bile olursa diğerleri kusurları kolayca fark edebilecek ve hiç inandırıcı görünmeyecektir. Bu nedenle diğer kılık değiştirme yöntemlerini kullanmak daha iyidir."
Hizmet eden kız Shen Qiao'nun yüzüne dokunurken kıkırdadı: "Taoist Rahip zaten iyi bir görünüm ve güzellikle doğmuş. Bazı küçük değişikliklerle ulusları devirebilecek bir güzelliğe dönüştürülebilir."
Shen Qiao merak etmişti: "Erkeklerin ademelması var ancak kadınların yok. Bu, yüksek bir yaka ile örtülemeyen bir şeydir; şüphelenen herhangi bir kişi bir bakışta bunu fark edebilir. Bunu nasıl gizleyebiliriz?"
Hizmetçi eden kız kıkırdadı: "Taoist Rahip, sadece bize bırakın."
Yanında bulunan Bian Yanmei onlara hatırlattı: "Taoist Rahip Shen'i çok güzel yapmayın. İmparatorun onu gözüne kestirmesi felaket olur."
Shen Qiao: “…”
Hizmet eden kız kahkaha attı ve şöyle dedi: "Bu elimizde olan bir şey değil. Nasıl örtbas etmeye çalışırsak çalışalım Taoist Rahip'in zarif ve büyüleyici görünümü gizlenemez. En fazla, yüzünü biraz daha sade ve sıradan göstermeye çalışabiliriz."
Yüz ve boyun yapıldıktan sonra, Shen Qiao ve Bian Yanmei'nin üstlerini değiştirmeleri için genellikle Sui Dükü hizmetçileri tarafından giyilen iki takım elbise getirdiler.
Her şey tatmin edici bir şekilde hazırlanmıştı ama Shen Qiao hala biraz huzursuz hissediyordu. Öte yandan Bian Yanmei sakindi ve hiç istifini bozmuyordu. Oldukça rahat görünüyordu. Hatta şakacı bir şekilde bir hizmetçinin tavırlarını taklit etti, gülümserken ağzını örtmek için orkide el hareketi yaptı: "Shen Abla, sence güzel miyim çirkin mi?"
Shen Qiao'nun dudağının kenarı seğirdi.
