Bir öğrenciyi kabul ettikten sonra bir usta doğal olarak öylece kalkıp gidemezdi. Shen Qiao, Duan Ying'e Xuandu Mor Köşkü'nün kurallarını bizzat anlattı ve ayrıca Shiwu ve Yuwen Song'un durumlarını ona kısaca açıkladı. Duan Ying çok dikkatle dinledi ve her şeyi ezberledi.
Shen Qiao ona şöyle dedi: "Ben yokken çalışmalarında geride kalmamalısın. Kıdemli Kong'un sana sektimizin çekirdek yetiştirme teknikleri ve Canglang Kılıç Sanatları hakkında benim adıma talimat vermesini sağlayacağım. Her sabah sekt öğrencileri kalkıp kılıç ustalığı çalıştıklarında sen de onlara katılacaksın. Geri döndüğümde ilerlemeni değerlendireceğim. İlerleme kaydetme konusunda motive olduğunu görebilirsem dövüş sanatlarının bir sonraki aşamasında sana talimat vereceğim. Dövüş sanatları uygulayıcıları için doğuştan gelen nitelikler önemli olsa da sıkı çalışmanın kişinin yetenek eksikliğini telafi edebileceğini hatırlamalısın. Yeteneğin en üstler arasında sayılamasa da ortalamanın üzerinde. Hem çalışmalarında hem de uygulamanda gayretli olursan gelecekte olağanüstü başarılar elde edebilirsin."
Duan Ying saygıyla kabul etti, sonra bir şey sormadan önce tereddüt etti: "Usta, diğer kardeşlerin sekt öğrencilerinin yeni yılda ve bayram günlerinde dağdan inip eve dönebileceklerinden bahsettiğini duydum."
Shen Qiao: "Doğru. Evleri dağın eteğindeki kasabadaysa özel günleri beklemeksizin ayda bir kez ziyaret edebilirler. Birinin evi daha uzaktaysa yılda sadece bir kez ziyaret edebilir."
Duan Ying mırıldanarak "Ya geri dönecek bir yer yoksa?" diye sordu.
Shen Qiao şaşırdı: "Bildiğim kadarıyla annen ve baban hayatta, değil mi?"
Duan Ying acı bir gülümsemeyerek "Size doğruyu söylemek gerekirse usta, öz annem babamın cariyesiydi. Erkek ve kız kardeşlerimin hepsi resmi soydan geliyor, sadece ben cariye oğluyum..." dedi.
Shen Qiao kibarca şöyle dedi: "Geri dönmek istemiyorsan sorun değil. Bu öğretmenin senden başka iki öğrencisi daha var. Yaş olarak senden daha küçükler ama sekte daha erken girdiler. Daha sonra onlarla tanıştığında onlara "kıdemli ağabey" olarak hitap etmelisin. Onlar ebeveynleri vefat etmiş yetimlerdir ve gelecekte siz üçünüz uyum içinde birlikte yaşamalısınız. Dağda başka birçok öğrenci var, bu yüzden tatillerde eve dönmemeyi seçseniz bile endişelenmenize gerek yok, yine re dağda biraz eğlence ve heyecan olacaktır."
Birinin ustası olma konusunda fazla tecrübesi yoktu, iki öğrencisi de çocukluktan yeni çıkmıştı ve şimdi Duan Ying ile konuşurken sesinde bilinçsizce çocukları yatıştırmak için bir ton kullanmıştı.
Duan Ying bunu hem komik hem de dokunaklı buldu, kalbinin ısındığını hissetti.
Duan Ying aslen Güney Hanedanlığı'ndandı. Luling Duan ailesi zengin veya etkili bir klan olarak kabul edilemese de yerel dövüş sanatları çevrelerinde hala bir miktar üne sahipti. Ancak Shen Qiao'ya söylediği gibi her ailenin kendi sorunları vardır. Duan Ying ne ailesi tarafından zorbalığa uğramak istemiyordu. Ayrıca dövüş sanatları sadece ailenin asıl soyundan gelenlere öğretiliyordu. Bu yüzden ailesine veda etti ve daha geniş bir dünyada bir usta aramaya gitti.
Başlangıçta Linchuan Enstitüsü için yola çıkmıştı. Sonuçta Konfüçyüsçülük Güney Hanedanlığı içinde yaygındı ve birçok insan Linchuan Enstitüsü'nü dövüş sanatlarının kutsal toprakları olarak görüyordu, özellikle de ustası Güney Hanedanlığı İmparatoriçesi Liu Jingyan'ın kıdemli ağabeyi olduğu için. Linchuan Enstitüsü'nün Güney Hanedanlığı içindeki prestiji özellikle belirgindi ve takipçileri gökyüzündeki bulutlar kadar çoktu. Ancak şöhreti ve prestiji nedeniyle aynı zamanda yüksek standartlara sahipti. Duan Ying'in ne etkili bir geçmişi ne de ünlü ünlü bir soyu vardı. İçsel yetenekleri bile o kadar etkileyici değildi, bu yüzden ön elemeler sırasında hızla elendi. Bununla birlikte hayallerinden vazgeçmek istemiyordu ve özenli çabalar sarf etti. Linchuan Enstitüsü'nün ustasıyla şahsen tanışıp Ruyan Kehui ile birkaç kelime konuşma fırsatı yakaladı. Ruyan Kehui sıcak ve samimi olmasına rağmen sonunda onu bir öğrenci olarak kabul etmeyi kabul etmedi. Duan Ying bunun nedeninin adamın hem duruşunu hem de vücudunun ve kemiklerinin doğuştan gelen niteliklerini beğenmemesi olduğunu anladı.
Shen Qiao ile karşılaşmadan önce Duan Ying, dünyadaki tüm dövüş sanatları büyük ustalarının kişinin doğuştan gelen yetenek ve becerisine büyük önem veren Ruyan Kehui gibi olduğunu düşünmüştü. Bu nedenle Xuandu Dağı'na vardığında artık gerçekçi olmayan umutlar beslemiyordu. Xuandu Dağı'nın öğrencisi olabileceği ve dövüş sanatlarını emin ve istikrarlı bir hızda öğrenebildiği sürece memnun olacağını hissetti. Ama sonunda bu kadar büyük ve keyifli bir sürprizle karşılaşacağını beklemiyordu.
Kaybetmenin acısını tadan Duan Ying, bu zor kazanılmış fırsata daha çok değer verdi ve Shen Qiao gibi bir ustaya sahip olmanın ne kadar nadir olduğunu açıkça anladı. Bu nedenle ustasının beklentilerini karşılamak için kendini tamamen dövüş sanatlarına kaptıracaktı. Daha önce çok kötü muamele görmüş bu cariye çocuğunun bilinmeyen bir süre sonra dünyayı sersemleteceğini ve bir neslin büyük ustası olacağını ebeveynleri dahil hiç kimse beklemiyordu.
Ama bu daha sonrası için bir hikayeydi. O anda henüz bir öğrenci olarak kabul edilmiş olan Duan Ying, Shen Qiao'nun sözlerine karşılık hafifçe utangaç bir gülümseme gösterdi. "Ustama çok teşekkürler. Yolculuğunuz sırasında içiniz rahat olabilir. Bu öğrenci dövüş sanatlarını öğrenmek için kesinlikle çok çalışacak ve beklentilerinizi karşılayacağından emin olacak! Yolculuğunuza dikkat etmelisiniz!”
Shen Qiao omzunu sıvazladı, sonra gitmesine izin vermeden önce birkaç cesaret verici kelime daha söyledi.
Yeni kabul edilen bu öğrencinin hatırı için yolculuğunu bir gün daha ertelemekten başka çaresi yoktu. Ancak işler her zaman birbiri ardına gelirdi. Duan Ying ayrıldıktan kısa bir süre sonra peşinden birileri iki mesajla beraber gelmişti.
Bunlardan biri Qingcheng Dağı'nın Chunyang Tapınağı'ndandı: Yi Pichen, Shen Qiao'nun bir kez daha Xuandu Dağı'nın başöğretmeni olduğu konusunda henüz bilgilendirilmemişti ve mektubu doğrudan başöğretmene gönderilmişti. Bazı geleneksel selamlamaların yanı sıra içeriği Yan Wushi ve Hulugu arasındaki yaklaşan savaşın etrafında toplanmıştı ve Xuandu Dağı'nın başöğretmenini onunla birlikte savaşı izlemesi için davet ediyordu.
Merkez Ovalar'ın dövüş dünyası için bu savaş sadece dünyanın bir numaralı dövüş sanatları uzmanının ortaya çıkışının bir kanıtı olarak hizmet etmiyordu. Aynı zamanda Tujue'nin dövüş sanatları ile Merkez Ovalar arasındaki nihai hesaplaşmayı da ifade ediyordu. Eğer Yan Wushi yenilirse kaybedilecek olan şey kendi kişisel prestijinin çok dışındaydı. Yarım Adım Zirvesi'nde gerçekleşecek olan savaşın haberi uzun zamandır çok geniş bir alana yayılmıştı. O zamana kadar oraya gidip savaşı izleyecek birçok insanın olacağı garanti edildi. Yi Pichen bile gelip izlemeye karar verdiğine gör aynı şey diğer herkes için de söylenebilirdi. Merkez Ovalar'ın saygın dövüş sanatçılarının çoğunun Yarım Adım Zirvesi'ndeki savaşı izlemek için Pişmanlık Zirvesi'nde toplanması muhtemeldi.
Merkez Ovalar'ın Taoist bir sekti olarak Chunyang Tapınağı elbette konuyla ilgilenmeden durmayacaktı. Dahası geçen sefer Kılıç Testi Konferansı Hulugu tarafından bozulmuştu. Yi Pichen yüksek sesle dile getirmese bile bu konudan memnun olmadığı kesindi.
Yi Pichen Hulugu'nun ne kadar korkunç olduğuna bizzat şahit olmuştu. Bir dövüşte Shen Qiao'ya karşı kazanma ihtimalinin elli elli olacağını düşünmüştü ama Shen Qiao Hulugu'ya kaybetmişti. Bu, kendisinin kesinlikle Hulugu ile boy ölçüşemeyeceği anlamına geliyordu. Ayrıca Ruyan Kehui, Guang Lingsan ve hatta Yuan Xiuxiu bile Hulugu'nun rakibi olarak görülemezdi.
Korkutucu olan Yan Wushi'nin kaybetmesi değildi. Gerçekten korkunç olan şey, eğer bu gerçekleşirse Merkez Ovalar'ın dövüş dünyasında artık Hulugu'yu bastırabilecek başka kimsenin olmayacak olmasıydı.
Qi Fengge'den sonra Qi Fengge yoktu.
O gün, Shen Qiao Yarım Adım Zirvesi'nde Kunye'ye karşı savaştığında Yu Shengyan son derece heyecanlıydı ancak Yan Wushi tamamen ilgisizdi. Bunun nedeni kişi ustalık seviyesine ulaştığında, kimin daha güçlü olduğunu ve galip geleceğini önceden belirlemesinin artık zor olmamasıydı. Ancak elbette ki Yan Wushi bir tanrı değildi, Shen Qiao'nun uçurumdan düşeceğini ve ciddi yaralanmalara maruz kalacağını kesinlikle tahmin edemezdi.
Ancak bu sefer durum çok farklıydı. Bir yanda Tujue'nin saygın öğretmeni, dünyanın bir numaralı uzmanı Qi Fengge'ye tek bir hamleyle kıl payı kaybeden kişi vardı ve diğer yanda Liuli Sarayı'nın dünyanın iki numaralı uzmanı olarak sıraladığı şeytani bir sektin lideri, Keşiş Xueting'i akt eden ve yıllar önce Qi Fengge'ye karşı savaşan kişi vardı.
İkisinin de başlangıçta herhangi bir ilişkisi yoktu ama "Qi Fengge" isminden dolayı şimdi aralarında ince bir bağlantı oluşmuştu.
Bu savaşta kim kazanacak, kim kaybedecekti?
Muhtemelen kendileri de dahildi, kimse cevabı bilmiyordu.
Yi Pichen ile aynı şekilde düşünen birçok kişi vardı, bu yüzden bu dövüşün dünyanın dikkatini çekeceği kesindi.
Yi Pichen'in mesajı iletmek için gönderdiği kişi Su Qiao'ydu. Shen Qiao'yu Xuandu Dağı'nda gördükten sonra şoke oldu. Daha sonra hemen Shen Qiao'ya tebriklerini sundi ve ardından özür diledi: Ustamız Taoist Rahip Shen'in tekrat başöğretmen olduğunu bilmiyordu. Bilseydi kesinlikle bir tebrik hediyesi gönderirdi.”
Shen Qiao gülümsedi: "Çok teşekkürler, ama bu konuda gerçekten tebrik etmeye bir şey yok. Geri döndüğünüzde lütfen saygıdeğer ustanıza üçüncü ayın on beşinci gününde Pişmanlık Zirvesi'nde buluşabileceğimiz mesajını iletin."
Yarım Adım Zirvesi'nin kayalıkları sarptı. Zirve engebeli ve dardı. Burada bir düello yapmak zaten herkes için büyük bir beceri testi olurdu. Zirvede seyircilerin savaşı izlemesi için yer yoktu. Eğer biri savaşı görmek istiyorsa Yarım Adım Zirvesi'nin yakınındaki Pişmanlık Zirvesi'nde bulunmalıydı.
Bunu söyledikten sonra Shen Qiao Yaşlı Hanım Qin'i hatırladı: "Merak ediyorum, Yaşlı Hanım Qin de savaşı izlemek için Pişmanlık Zirvesi'nde bulunacak mı?"
Su Qiao başını salladı: "Annem geçmişin çoktan geçtiğini ve eski dostlarıyla tekrar buluşmak istemediğini söyledi. Zamanı geldiğinde orada ustama eşlik edeceğim. Annemin katılma ihtimali düşük."
Shen Qiao: "Anlıyorum. Lütfen o zaman saygıdeğer annenize ve kardeşinize saygılarımı gönderin."
Su Qiao gülümsedi: "Tabii ki."
İki adam bir süre daha sohbet etti. Su Qiao, diğerinin başöğretmen pozisyonundan dolayı son derece meşgul olacağının farkındaydı, bu yüzden ona veda etmek için ilk hamleyi yaptı. Ancak çok uzun bir mesafe kat etmişti ve Shen Qiao'nun mektubunu teslim ettikten hemen sonra geri dönmesi açıkça uygun olmazdı. Shen Qiao, ertesi gün ayrılmadan önce bir gece kalmasını sağladı. Misafir ağırlamaktan sorumlu olan müritleri çağırdı ve kendisini iyi ağırlamalarını istedi.
İkinci mesaj sıradan görünümlü bir kız tarafından iletildi. Hehuan Sekti'nin bir öğrencisi olduğunu iddia etmiş ve sekt liderinin emriyle gelmişti.
Shen Qiao, Sang Jingxing'e karşı bahsetmeye değer iyi duygulara sahip değildi. Kısa bir süre önce Xuandu Dağı'nda diğer adamı ağır yaralamıştı. Bu yüzden şu anda birisini dağa göndermesi açıkça iyi bir şey için değildi. Ancak Shen Qiao bir kadını utandırmak ve rahatsız etmek istemiyordu. Şimdi yola çıkması için zaten geç olmuştu. Hehuan Sekti'nin elçisi ile de ilgilenebilirdi.
Beklenmedik bir şekilde ağzından çıkan sözler şunlardı: "Bu aciz kişi Hehuan Sekti'nin öğrencisi Bing Xian. Emir üzerine buraya geldim. Öncelikle Taoist Rahip Shen'i Xuandu Dağı'nın kontrolünü yeniden ele geçirdiği için tebrik ederiz. On gün içinde sektimiz yeni başa gelen sekt liderimiz için büyük bir intikal töreni düzenleyecek. Bu yüzden sekt liderimiz beni Taoist Rahip Shen'i törene davet etmem için buraya gönderdi."
Shen Qiao buna şaşırmıştı. "İntikal töreni mi? Sekt lideriniz Sang Jingxing değil mi?"
Bing Xian kıkırdadı ve gevrek bir şekilde cevapladı: "Sekt Lideri Sang öldü. Öğrencisi sekt lideri olarak onun yerini alacak. Sekt Lideri Bai, hem kendisinin hem de Taoist Rahip Shen'in zorluklara dayanmış bir arkadaşlığı paylaştığını belirtti. Büyük intikal töreni için başka kimseyi davet etmemiş olsa bile sizi davet ediyor.”
Sıradan yüzündeki bu gülümseme çok etkileyiciydi.
Bir sekt için liderinin ölümü doğal olarak kutlanacak bir şey olmazdı. Ama bu genç kız neşeli ve morali yerinde görünüyordu. Shen Qiao, Sang Jingxing'in suçları için ölümün yetersiz olduğu hissetmiş olabilirdi ama yine de Bing Xian'ın sözlerini ve eylemlerini biraz garip buldu.
Bing Xian şüphelerini görmüş gibiydi: "Taoist Rahip Shen'in temiz kulaklarını kirletmeye cesaret edemiyorum. Bing Xian, Hehuan Sekti'ne girmesinden önce Yichixue Tapınağı'nda yaşayan iyi bir ailenin kızıydı. Daha sonra Sang Jingxing tarafından kaçırılarak esir tutulduk Ancak Sang Jingxing'in ölümünden sonra serbest bırakıldık. Sekt Lidero Bai dövüş sanatları öğrenme arzusuna ve iyi niteliklere sahip olduğumu gördü, bu yüzden sekte resmen girmeme izin verdi. Sang Jingxing, Xuandu Dağı'nda Taoist Rahip Shen tarafından ciddi şekilde yaralanmıştı ve döndükten kısa bir süre sonra yaralarından dolayı öldü. Ejderha sürüsü lidersiz, insanlar panik içinde kaldı. Durum göz önüne bulunduran Sekt Lideri sorumluluğu üstlenmeye karar verdi."
Durumu tarif edişi lotus çiçeği kadar parlaktı. Sanki Hehuan Sekti üzerinde liderlik için savaşma girişimi herkesin korktuğu ve kaçındığı bir şeydi ve Bai Rong'un sekt lideri olarak görevi devralması büyük bir iyilikseverlik gibiydi.
Shen Qiao, Sang Jingxing'in o gün ciddi şekilde yaralanmasına rağmen kaçabileceğinin farkındaydı. Ve yetenekleri göz önüne alındığında yaşamanın bir yolunu elbette bulabilirdi. Tabii eğer…
Bir şeyin farkına vardı ve gözleri Bing Xian'ın parlak bakışlarıyla karşılaştı. "Sang Jingxing ölmüş olabilir ama sektin hala birkaç kıdemlisi daha var. Bu bir yana, Yuan Xiuxiu'nun öğrencisi Xiao Se'ye ne demeli? Ayrıca pozisyon için savaşma yeteneğine de sahip. Bai Rong'un sekt lideri olmasına itirazı yok muydu?"
Bing Xian gülümsedi: "Tarikat ustası pozisyonu sadece yeteneği olanların ulaşabileceği bir şeydir. Bu kıdemliler Sekt Lideri'nden daha düşük yeteneklere sahipler ve bu yüzden doğal olarak onun emirlerine kulak verecekler. Eğer emirlere uymak istemiyorlarsa esasen Sekt Lideri'ne meydan okuyorlar demektir ve sektimizin düzenlemelerine uygun olarak cezalandırılacaklardır. Kıdemli Xiao'ya gelince, bilge bir adam eylemlerini koşullaea göre ayarlar. Sekt Lideri'ne sadakat yemini etmeye istekli olduğu sürece Sekt Lideri kesinlikle ona önemli bir pozisyon verecektir."
Bu sözler Bai Rong'un Hehuan Sekti'nin tamamının kontrolünü çoktan ele geçirdiğini ima ediyordu. Öyle ki Xiao Se bile sorun çıkarmaya cesaret edemez ve ona boyun eğmek zorunda kalırdı.
Shen Qiao çok şaşırmıştı, Bai Rong'un gücüne hayran kalmadan edemedi.
Geçmişte, diğerinin acımasız kurnazlığının temelinin içinde bulunduğu acınası durumdan kaynaklandığını, daha iyi bir yaşam sürmek için Hehuan Sekti'nden ayrılması gerektiğini düşünmüştü. Beklenmedik bir şekilde niyetleri başkaydı ve planlarını uzun vadede yürürlüğe koymak için sessizce acı çekmeyi tercih etmişti. Sang Jingxing ve Yuan Xiuxiu arasındaki iç çekişmeden yararlanarak gizlice ve yavaş yavaş dizginleri ele geçirmiş ve sonunda nihai galip olarak ortaya çıkmıştı.
Bing Xian: "Sekt Lideri'nin Taoist Rahip Shen'e iletmemi istediği birkaç şey daha var."
Shen Qiao: "Devam et lütfen."
Bingxian boğazını temizledi, tekrar konuştuğunda sesi Bai Rong'unkiyle aynıydı: "Sevgilim Shen, Hehuan Sekti'nin çifte yetişim uygulamasından hoşlanmadığını biliyorum. Bunu daha önce değiştiremezdim ama şimdi sekt lideri olduğuma göre bu eski gelenekleri birer birer ortadan kaldıracağım. Sang Jingxing'in yakaladığı tüm o güzel kadınları bile serbest bıraktım. Yine de kalmak isteyenler kalabilir. Bundan memnun musun? Bununla birlikte, çifte yetişimin gizli yöntemleri hala dövüş sanatları çalışmasında kısa bir yoldur ve birçok insan ağızlarındaki yağlı etten vazgeçmek konusunda isteksizdir. Ayrıca bir gecede tamamen kaldıramam, çünkü sektte hala talihsizliğe düşmemi bekleyen epeyce insan var. Bu yüzden yavaş hareket etmem en iyisidir. Bendenizi küçümsememeli veya bunu benzenizle ilişki kurmamak için bir bahane olarak kullanmamalısın!"
Ses tonu tatlı ve hoştu, sanki Bai Rong onun önünde canlı bir şekilde duruyordu. Eğer gözlerini kapatırsa Bai Rong'un gerçekten orada olduğuna inanabilirdi.
Shen Qiao seküler dünyaya girdiğinden beri giderek dünyanın yollarında daha aydınlanmış ve tecrübeli hale gelmişti. Ayrıca bir aptal değildi, sözlerinin altında yatan anlamı nasıl kavrayamazdı?
Ancak Shen Qiao, çeşitli insanlara ve birçok konuda hoşgörü gösterebilse de Bai Rong'a karşı bu şekilde davranamamıştı.
Aksi takdirde bu bir hata olacak ve adaletsizliğe katkıda bulunacaktı.
"Benim adıma şöyle ilet: Xuandu Dağı'nın Sekt Lideri Bai'nin intikali için tebriklerini gönderdiğini söyle. Ancak bu zavallı Taoist yarın uzun bir yolculuğa çıkacak ve onurlu sekt liderinizin büyük intikal törenine katılamayacak. Umarım Sekt Lideri Bai beni affeder."
Bing Xian bir an için ona baktı ve sonra iç çekti: "Tanrıça şefkatli olsa da Kral Xiang'ın kalbi taş kadar sert ve duygusuz mu kalıyor?"
Daha önce Sang Jingxing tarafından esir alınmıştı. Bu nedenle dünya ve onun işleri hakkında cahil olan genç bir kız değildi. Onun belagatinden dolayı Bai Rong onu bir mesaj iletmesi için göndermişti. Başlangıçta yeryüzünde Sekt Lideri'nin hayranlığıyla karşı karşıya kalan hiç kimsenin etkilenmeden kalamayacağını düşünmüştü. Dövüş sanatlarındaki becerisi ve büyük güzelliği bir yana, özellikle de bu hayranlık sektin işleyişini değiştirme isteğine kadar uzandığı için etkilenmeleri gerekirdi. Dışarıdan bakınca dürüst görünseler bile bu derinlerde kalplerinin sallanmadan kaldığı anlamına gelmiyordu. Bununla birlikte bu Taoist'in aslında bu kadar taş kalpli ve duygusuz olacağını beklemiyordu.
Bing Xian, Bai Rong için iç çekmeden edemedi.
Bu sevgi akan su gibi karşılıksız olmaya mahkumdu.
Shen Qiao dedi ki: "Eğer tereddüt edersem, belirsiz sözler söylersem, bu sadece onu yanıltacaktır."
Bing Xian başlangıçta ikiyüzlülüğünden bahsetmek istemişti ama sonra diğer adamın Taoist kıyafetleri içinde tıpkı bir resimdeki ölümsüz gibi, ölümlü dünyanın tozundan arınmış ve lekesiz, sakin bir ifade takındığını gördü. Hiçbir şey söyleyemedi, aksine Sekt Lideri'nin neden bu kişiyi sevdiğini belli belirsiz anlamaya başlamıştı.
Zarif bakış bir ömürlük yanılgıya düştü ve o zamandan beri dünya acımasızdı.
Belki de bu dünyada her zaman beklemeye değer bazı insanlar ve ödemeye değer bazı şeyler vardır diye düşündü.
Ertesi gün sabahının erken saatlerinde Shen Qiao, Xuandu Dağı'ndaki herkese veda etti ve Yu Shengyan ile birlikte Yarım Adım Zirvesi'ne doğru yola çıktı.
Bian Yanmei'nin Huanyue Sekti'nin işlerini yoluna koyması için Chang'an'a gitmesi gerekiyordu, bu yüzden onlarla birlikte seyahat etmeyecekti. Bu savaşın sonucu ne olursa olsun Huanyue Sekti'nin devam etmesi gerekiyordu.
Silahların gözleri yoktu. Bu tür bir ölüm kalım savaşının sonucunda ölüm olması muhtemeldi.
Yan Wushi ölseydi Huanyue Sekti hayatta kalabilir miydi, bu bilinmiyordu.
İster Bian Yanmei ister Yu Shengyan olsun ikisi de bu ihtimal üzerinde düşünmeye istekli değildi. Ancak en büyük öğrenci olarak Bian Yanmei en kötü senaryo için önceden plan yapmak zorundaydı.
Yazarın söylemek istediği bir şey var:
Muhterem Yan: O küçük yaratık Bai Rong neden bu muhteremden daha erken ortaya çıkıyor?
Shen Qiao: Çünkü eşsiz büyük ustaların gösteriş yapmadan önce mayalanması gerekiyor.
Muhterem Yan: A-Qiao, sözlerin beni mutlu ediyor ︿(￣︶￣)︿
Shen Qiao: Sonuçta bu dövüş sahneye son çıkışın olabilir →_→
Muhterem Yan: …
