Wenren E kitabı fırlattığında bir yanılsama yaratarak iki kitabın uçmuş gibi görünmesini sağlamıştı. Mahayana aşamasındaki bir yetiştirici olarak bazı ölümlüleri kandırmak onun için kolaydı ve Zhongli Kuang bile sadece bir kitap olduğunu anlamamıştı. Sadece Zhongli Qian şüpheli bir bakış atmıştı. Ayrıca kapağa bir göz atmıştı ve bunun akademiye ait olmadığını biliyordu. Ama bu durumda, nereden gelmişti?
İblis Lordu’nun açıklamaya niyeti yoktu. Başka bir kitabın çıktığını gördüğünde artık toplantıda kalmaya hiç ilgisi yoktu. Shu Yanyan'a, "Zhongli Qian'ı Zhongli Klanından ayırmak için elinden gelen her yöntemi kullan. Bunu yapabilirsen cezan doksan dokuz yıl azalır.”
Kalan bir yıl su hapishanesine kapatılan iki sunak ustası ve onun yatağına sürüklenen iki sunak ustası için olsa gerekti. Her neyse, Shu Yanyan için bir yıl hiçbir şeydi. Cezasının bu kadar hafifletilebileceğini duyunca gözleri parladı ve hemen cevap verdi. "Bu ast lordu hayal kırıklığına uğratmayacak!"
Emrini verdikten sonra Wenren E sessizce Zhongli Qian'a başını salladı, ardından pencereden müthiş bir hızla fırladı, öyle ki katılan sıradan insanların hiçbiri ne olduğunu fark etmemeişti.
Ancak Zhongli Klanının üç genç efendisi onu fark etmişti. Ancak Wenren E kendisinin üst düzey bir yetiştirici olduğunu göstermeden önce Zhongli Qian'a veda etmişti. Herhangi bir sorun çıkarmak istemeyen Zhongli Qian bunun yerine dikkatini toplantıya çevirdi. Zhongli Kuang öfkeden bir masayı devirmenin eşiğindeydi. Zhongli Qian yumuşak bir şekilde fırçayı elinden aldı, arkasını döndü ve duvara bir şiir yazdı.
Duruşu ağırbaşlı, fırça darbeleri özgür ve zarifti. Beyaz yeninin üzerine mürekkep benekleri indi ve kumaşta çiçek açtı. Edebi kültürü ve tavrı insanları oldukları yerlerde durdurdu. Zhongli Kuang fırçasını aldıktan sonra Zhongli Qian'ın artık yaygara koparmasına izin vermeyeceğini biliyordu, tek yapabileceği öfkesini bastırabilmekti. Koltuğuna geri döndü ve bir ağız dolusu şarap içti.
Toplantı sona erdikten sonra bilginlerin hepsi Zhongli Qian'a hürmet göstererek etrafında toplandı, vedalaşsalar da ayrılmak istemiyorlardı. Zhongli Qian Beş Söğüt Köyü’nün öğrenme sevgisi olan herkese açık olduğu ve istedikleri zaman gelip şiir ve edebiyat hakkında konuşabileceklerini söyledi.
Ancak o zaman hepsi mutlu bir şekilde ayrıldı. Shu Yanyan Zhongli Qian'a bakmaya devam etti, öylece bekleyerek her şey bitene kadar kaldı. Zhongli Qian'ın ona gerçekten ilgi göstermediğini görünce üzgün bir şekilde akademinin bahçesine çıktı.
Birkaç adım attıktan sonra arkadan kendisine seslenen birini duydu. "Hanımefendi lütfen bekleyebilir mi?"
Shu Yanyan yumuşak bir gülümseme takındı ve arkasını dönüp Zhongli Kuang’ı gördüğünde köpekbalığı yüzgeci çorbasını sevmese bile yine de idare edebileceğini düşündü. Önemli olan Zhongli Kuang'ın Zhongli Qian'ı cezbetmek için kullanılabilmesiydi. Zhongli Qian'a ulaşabilirse lordu sevgililerini ona geri verirdi!
Shu Yanyan orman uğruna ara sıra yol kenarından ot toplamaya hazırdı.
Shu Yanyan’ın nasıl Zhongli Kuang’la bir ilişki kurduğunu şimdilik bir kenara bırakalım. Bu esnada kitabı aldıktan sonra Wenren E, Yin Hanjiang ile hemen Zhongli Klanından uzakta ıssız bir dağ sırasına uçtu. Burada bir dizi kurdu ve Yin Hanjiang’a muhafızlık yapmasını söyledi, ancak o zaman kitabı okumaya başlayabilirdi.
Yıkım Tanrısı'nın sadece ilk cildi bile kalınlık olarak hemen hemen Sadomazoşistik güzellik: Bir Seni Değişmem ile aynıydı, bir milyondan fazla kelimeden oluşuyordu. Wenren E bir masa ve sandalye yaparak onu incelemek için oturdu.
Üç gün üç geceyi durmaksızın okuyarak geçirdi. Bitirdikten sonra Wenren E bazı rahatsız edici düşüncelerle baş başa kaldı.
Açık konuşmak gerekirse bu kitap sıradan bir hikaye olsaydı bundan zevk alırdı. Olay örgüsünün bazı noktaları gerçekten heyecan vericiydi ve kahramanı birkaç kez alkışlamak istemişti.
Bu romanın kahramanı sıradan bir kasabada bilinmeyen bir baba ve hastalıklı bir anneyle çocuk olarak yaşayan bir erkekti. Yoksul bir ailenin çocuğuydu ve meteliksiz akranları tarafından büyük saygı görür, ancak yanındaki zengin ailelerin çocukları tarafından sık sık zorbalığa uğrar ve soylu ailelerin hizmetkârları ona tepeden bakardı. Çocuk kendi kendine artık fakir olduğu için zorbalığa maruz kalmayacağını ve gelecekte büyük bir adam olacağını söylerdi.
Bir kış günü odun kesmek için dağlara gitmiş fakat eve döndüğünde kasabanın sessizlik içinde olduğunu, herkesin katledildiğini görmüştü. Çocuk ağlayarak dizlerinin üzerine çökmüş ve ses yoldan geçen bir çiftçinin dikkatini çekmişti. Çocuk onunla birlikte tarikata dönmüş ve nadir bir ruhsal köke sahip olduğu fark edilmişti. Böylece ölümsüzlüğe giden xiulian yolu önünde açılmıştı.
Tarikatında herkesin saygı duyduğu bir kıdemli ağabey olmuştu ama kalbinde karanlık bir gölge vardı. Hala ailesini ve arkadaşlarını öldüren katili bulmaya odaklanmıştı. Ustası ona köyün şeytani yetiştiriciler tarafından bazı şeytani tekniklerle katledilmiş olabileceğini söylemişti, bu yüzden şeytani tarikatları yok etmeye yemin etmiş ve kendini yetiştirmeye adamıştı. Temel oluşturmaya ulaştıktan sonra tarikattan ayrılmış ve bir zamanlar kendisine zorbalık yapan aileyle karşılaşmıştı - aile daha öncesinden taşındığı için katledilmemişti. Böylece kahraman onlardan gaddarca intikam almıştı.
Daha sonra tarikatın başına geçti ve birçok destekçi edindi. Bu öğrenciler arasında bir yetiştirme klanının sevilmeyen oğlu, kalbi doğru yolda olan şeytani bir yetiştirici, yanlış yola sapmış gezgin bir ölümsüz ve ona akranı gibi davranan yaşlı insanlar vardı. Ayrıca ustası haline gelen, birçok tehlikede ona yardım eden ve en derin minnettarlığını kazanan eski bir tanrıyla tanışacak kadar şanslıydı.
Ayrıca barış içinde birlikte yaşamaya ve bir kocaya hizmet etmeye istekli çeşitli kadın arkadaşla tanışmıştı ve çok saygı duyduğu ilk karısı herkesle ilgilenirdi.
İlk cildin sonunda ustasının yardımıyla, ailesini öldüren şeytani yolun bir numaralı yetiştiricisi olduğundan şüphelenilen kişiden kurtulmak için nihayet bir hile kullanmış ve onu öldürmüştü. Ancak kasabayı katleden kişinin bu şeytani yetiştirici değil üst alemlerden dünyaya inen bir ölümsüz olduğunu kanıtlayan yeni bir ipucu keşfetmişti.
Kahraman, düşmanını bulmak için karısının en iyi niteliklere sahip en küçük kız kardeşini almış ve ölümsüz aleme yükselmişti. Böylece ilk cilt sonlanıyor ve bitişinde ölümsüz alemde hikayenin nasıl devam ettiğini öğrenmek isteyenlerin Yıkım Tanrısı - Cilt 2’yi almaları gerektiği yazıyordu.
Hikayenin kendisinde başlı başına yanlış bir şey yoktu fakat karakterlerin isimleri söz konusu olduğunda mesele farklı oluyordu.
Bu kitapta erkek kahramanın adı He Wenzhao, ilk karısı Ziling Köşkü’nün efendisi, onunla uğraşmayı seven şımarık ve kaprisli kişi küçük kız kardeşi Baili Qingmiao, kardeşlerinden birinin adı Zhongli Kuang ve cildin sonunda bir hileyle öldürdüğü şeytani yolun bir numaralı yetiştiricisinin adı Wenren E idi.
Bu kitap Sadomazoşistik Güzellik’in olay örgüsünün bir başka açıdan tamamen tersine çevrilmiş haliydi. Sadomazoşistik Güzellik’te Baili Qingmiao'nun bakış açısından yorumlanan aynı olay örgüsü, Yıkım Tanrısı’nda He Wenzhao'nun bakış açısından tamamen farklı yorumlanmıştı!
Örneğin Baili Qingmiao'nun hapsedildiği bölümde, He Wenzhao ile evlenmek üzere olan Ziling köşkü’nün efendisi Baili Qingmiao'nun kaderinin bir Yedi Ölüm Yıldızı tarafından belirlendiğini, nereye giderse gitsin ölüm ve felaketin her zaman Baili Qingmiao'yu takip edeceğini belirtiyordu. He Wenzhao sevgili küçük kız kardeşini korumak için onu dağın arkasına hapsetmiş ve birilerinin Baili Qingmiao'ya zarar vermesini engellemek istemişti.
Baili Qingmiao'nun bakış açısına göre bunun nedeni He Wenzhao'nun Ziling Köşkü’nün efendisinin tarikat liderini kurtarabilecek bir ilaca sahip olduğunu duymasıydı. İlacı istemeye gittiğinde köşkün efendisi ondan hoşlanmış ve onunla evlenmesini şart koşmuştu. He Wenzhao Baili Qingmiao'ya sabırlı olmasını ve yaygara çıkarmamasını söylemiş, ardından düğünü bozmaması için onu hapse atmıştı.
Wenren E: “…”
Baili Qingmiao'nun bakış açısına göre Zhongli Qian'ın Baili Qingmiao ile karşılaşıp onu kurtardığı kısma gelince, kendisini inciten bir yerden kurtarıldığı için minnettardı ama He Wenzhao için bu şuydu: kötü haber, biri kahramanın karısını çaldı, acele et ve o ikiyüzlü güzel çocuğu öldür.
Wenren E: “…”
Eğer ilk cildin sonunda ölen şeytani yolun bir numaralı yetiştiricisi olmasaydı Wenren E Yıkım Tanrısı'nın çarpık gerçeklerine gerçekten inanabilirdi.
Yıkım Tanrısı'nın ilk cildinin giriş sayfasında Sadomazoşistik Güzellik’in giriş sayfasındakiyle neredeyse aynı olan bir cümle vardı fakat Sadomazoşistik Güzellik’te "Çok fazla olay örgüsü hatası nedeniyle, hikaye okuyucular tarafından kabul edilmiyor. Bu nedenle olay örgüsünün geçerliliğini sağlamak ve uygun değişiklikleri yapmak için okuyucular arasında en popüler olan bir karakter seçildi" yazarken Yıkım Tanrısı’nda "Olay örgüsü giderek orijinalinden saptı ve okuyucular tarafından kabul edilmiyor. Bu nedenle aslına uygun olmayan olay örgüsünü düzeltmek için kahramana en sadık olan karakter seçildi" yazmaktaydı.
Yıkım Tanrısı Zhongli Kuang'ın başının üzerinde belirmişti, yani "kahramana en sadık karakter" o olsa gerekti. Hikayede yardımcı bir karakterdi, tıpkı Wenren E gibi.
Wenren E iki kitabı da masanın üzerine koydu ve uzun uzun düşündü. Yıkım Tanrısı’nın ortaya çıkışı ona içinde bulundukları dünyanın gerçek olduğunu ve karakterlerin herhangi bir iradeye tabi olmayan kendi bilinç ve düşüncelerine sahip olduklarını kanıtlıyordu.
Sadece bir kitap kadın kahraman Baili Qingmiao'nun bakış açısı, diğeri ise erkek kahraman He Wenzhao'nun bakış açısıydı. İki kitap aynı dünyanın farklı insanların gözündeki izdüşümleriydi, kahramanın yerine Wenren E'nin kendisi geçseydi muhtemelen bambaşka bir kitap olurdu.
Baili Qingmiao'ya göre Wenren E onun iyiliği için kan denizinde kendini feda eden velinimetiydi fakat He Wenzhao için Wenren E, ailesini öldüren ve karısını kaçıran yeminli düşmanıydı. Gücü Wenren E’ninki ile boy ölçüşemeyecek olsa da Büyük Tarikat Savaşı'na tek başına yön gösteren kötü adamı alt etmek istiyordu. Kendi vücudunun içinde yaşayan kıdemlinin yardımıyla Wenren E’yi kan denizinde tuzağa düşürüp öldürmüş ve iblis tarafından götürülen zavallı küçük kız kardeşi Baili Qingmiao’yu kurtarmıştı.
He Wenzhao'nun Yıkım Tanrısı'ndaki hikayesi Sadomazoşistik Güzellik’inkinden daha mantıklı ve makul görünüyordu, en azından okuyucular He Wenzhao'nun ne yaptığını tam olarak anlayabiliyordu fakat Wenren E'ye göre bir dolu saçmalıktı!
Wenren E'nin avucu Yıkım Tanrısı'nın üzerine indi ve soğuk bir sesle, "Rabbini öldürmek için yeraltı dünyasındaki kan denizini kullanmayı mı planlıyorsun? Rabbin bunu yapacak yeteneğe sahip olup olmadığını merak ediyor." dedi.
İki kitabı bir kenara kaldırdı, diziyi geri çekti, dışarıda nöbet tutan Yin Hanjiang'ı gördü ve "Sağ Muhafız yeni bir haber gönderdi mi?" diye sordu.
"Sağ Muhafız dün Zhongli Kuang'ı çoktan baştan çıkardığını ve onu Zhongli Qian’ı kandırmak için Zhongli Kuang’ı kullanmak üzere olduğuna dair bir haber gönderdi. Zhongli Kuang'a göre Zhongli Qian’ın hamleleri tahmin edilemez ve üstelik üzerinde ölümsüz bir eser var, bu yüzden onunla başa çıkmak kolay değil. Sağ Muhafız Zhongli Qian'ı yakalamasını sağlamak için lordumuzun yardım edeceğini umuyor." diye yanıtladı Yin Hanjiang.
Wenren E yanıt vermeden sadece kıpkırmızı bir ışık çizgisine dönüştü, Yin Hanjiang'ı aldı ve göz açıp kapayıncaya kadar Gök Kubbe Dağı'na döndü.
Zhongli Kuang'ın evi Beş Söğüt Köyü'nün dışındaydı, Shu Yanyan şu anda orada yaşıyor ve Zhongli Kuang ile her gün oynaşıyordu. Seviştikten sonra şiirler okuyor ve resimler yapıyor, rahat bir hayat sürüyordu.
Wenren E diziyi kırıp eve girdiğinde Zhongli Kuang, Shu Yanyan ile çarşafların arasındaydı. Aniden odasında iki kişinin belirdiğini görünce irkildi, tam saldırmaya hazırlanırken gözlerinin önünde kan kırmızısı bir çiçek açtı ve bilincini kaybetti.
"Sağ Muhafız," dedi Wenren E soğuk bir sesle, elinde bir kitapla. "Yetişmiş ruhunu çal, onu bir kuklaya dönüştür ve ruhunu Zhongli Qian’ı dağdan aşağı çekmek için kullan!"
"Güzel!" Shu Yanyan'ın gözleri parladı ve hemen avucunu Zhongli Kuang'ın dantian'ına bastırarak hiç vakit kaybetmeden yetişmiş ruhunu benzersiz bir beceri ve hassasiyetle çıkardı.
"Siz, sizler…" Zhongli Kuang, koynundaki güzel yılan onun temellerini sonsuza dek yok etmeden önce yalnızca bu iki kelimeyi söyleyebildi.
