Zhongli Qian, Zhongli Kuang'ın ruhunun ve kukla bedeninin ayrılışını izledikten sonra gergin ifadesi biraz gevşedi.
Küçük erkek kardeşini sevmemesinin ailesiyle hiçbir ilgisi yoktu, tamamen davranışlarından kaynaklanıyordu. Artık geri döndüğüne göre Zhongli Klanının onu kurtarmak mı yoksa bir sonraki hayatına göndermek mi istediği artık Zhongli Qian'ın işi değildi.
Wenren E, "Sen açık sözlü ve dürüst bir beyefendisin, bu yüzden rabbin senden hiçbir şey saklamayacak," dedi. "Rabbin, Xuanyuan Tarikatından Wenren E."
"Demek Wenren Bey," dedi Zhongli Qian şok içinde ve hızla selamlamak için ellerini kavuşturdu. "Wenren Bey on iki yıl önce doğrucu tarikatların yirmi bir uzmanıyla yaptığı savaştan sonra xiulian dünyasının en güçlüsü olarak kabul edilebilir. Sizinle aynı yolu paylaşmıyor da olsam size derin bir hayranlık duyuyor ve tüm fani yaşamlar adına teşekkür etmek istiyorum.”
Zhongli Klanı doğrucu veya şeytani tarikatların yanında yer almıyordu ve tarafsız bir parti olarak görülüyordu. Büyük Tarikat Savaşı gibi büyük bir olay elbette dört büyük yetiştirme klanı arasında çok konuşulmuştu. Göklerin işleyişini anlayanlar doğal olarak hem doğrucu hem de şeytani tarafın amacının on bin yıllık büyük bir felaketten kaçınmak olduğunu anlamışlardı. İblis yetiştiricilerin iki yıl öncesinde ruh ayırma dizisini kolayca kırabilmeleri birçok kişinin Wenren E'nin gerçek niyetini tahmin etmesine olanak sağlamıştı.
Yetiştirme klanlarının yükselişi Wenren E'nin eylemleriyle alakalıydı ve doğrucu tarikatlara bağlı olmadıkları için ona minnettarlardı.
Zhongli Qian samimiyetle konuşmuştu, sözlerinde en ufak bir yapmacıklık yoktu ve Shu Yanyan, Wenren E'ye bakmadan edemedi. Zhongli Qian ile neden ilgilendiğini anlayamıyordu. Xuanyuan Tarikatının yetiştirme klanlarıyla hiçbir bağlantısı veya kini yoktu ve Wenren E masumlara kötü davranacak biri değildi. Zhongli Qian'ı öldürmek yerine daha derin niyetleri olsa gerekti.
Wenren E, “Gerçek şu ki, sen gerçek bir beyefendisin ve rabbinin sana zarar vermek gibi bir niyeti yok," dedi. "Rabbin sadece seni Xuanyuan Tarikatında birkaç günlüğüne misafir olarak tutmak istiyor. Başkalarına baskı yapmak istemeyen makul bir adamım. İster ayakta ister yatalak misafirimiz olmayı tercih edebilirsiniz.”
Zhongli Qian bir anlığına kalakaldı. Hemen önündeki üç kişinin şeytani yetiştiriciler olduğunu bildiğinden ve Zhongli Kuang'a ne kadar acımasızca davrandıklarını gördüğünden yaşamasına izin verileceğini hiç düşünmemişti. Tek bir umut ışığı bile olsaydı Zhongli Qian tüm gücüyle savaşırdı ancak Wenren E ile karşı karşıya kaldığında bırakın Zhongli Qian'ı, Zhongli Klanı tamamen birleşse bile güçleri yeterli olmayabilirdi.
Zhongli Qian, "Elbette ki Qian Xuanyuan Tarikatının sağlıklı bir konuğu olmayı umuyor," diye yanıtladı.
"Pekala, bu oldukça mantıklı, haydi gel." Wenren E memnuniyetle başını salladı. "Sağ Muhafız, yol boyunca Genç Efendi Zhongli'ye göz kulak ol. Xuanyuan Tarikatına gelen kişi kendisi olmazsa rabbin senin yetişmiş ruhunu alacak ve dağdaki ruhani canavarlara yedirecek."
Yüzünde ciddi bir ifade vardı ve hiç şaka yapar gibi değildi. Bunu söyledikten sonra Yin Hanjiang'la tarikata geri döndü, Shu Yanyan onunlayken Zhongli Qian'ın kaçmasından endişelenmiyordu.
Shu Yanyan'ın gözyaşları oracıkta aktı ve Zhongli Qian ile konuşmaya başladı. "Genç Efendi Zhongli, endişelenmene gerek yok. Ben her halükarda Xuanyuan Tarikatının sağ muhafızıyım. Benim yerimi alabilecek dağlar kadar insan olsa bile lordum... beni mutlaka köpek mamasına çevirmeyebilir.”
Yağmurda sırılsıklam olmuş bir çiçek gibi ağlayarak devam etti. "Senin gibi dürüst bir genç adamı Xuanyuan Tarikatına o iblisin eliyle işkence göresin diye götürmeye Yanyan’ın da gönlü razı olmaz. Yolda kaçmaya yeltenirsen kesinlikle seni görmezden geleceğim. Daha sonra beni köpeklere yedirse bile bu asla senin kaçman yüzünden olmayacaktır.”
Zhongli Qian: “…”
O sadece bir beyefendiydi, aptal bir adam değildi. Wenren E ve Shu Yanyan o kaçmaya cüret edemesin diye kelimeleri kullanıyorlardı. Ayrıca Wenren E'nin boş sözler söylemeyeceğini de anlamıştı. İblis Lordu’nun gözlerinde sol muhafızı Yin Hanjiang'a sonsuz bir müsamaha ile bakması dışında hiç merhamet yoktu, Shu Yanyan’ı gerçekten alıp ruhani canavarlara yedirebilirdi.
"Muhafız Shu'nun endişelenmesine gerek yok, kaçmayacağım." Zhongli Qian iyice düşündü. "Wenren Bey beni misafir olarak ağırlamaya gerçekten kararlı olduğundan korkarım ki kaçmam Beş Söğüt Köyü’nün tamamına felaket getirecektir. Beni hemen öldürme niyetinde olmadığına göre bir şeyler yapmam için bana ihtiyacı olduğunu tahmin ediyorum.”
Bunun ne olduğuna veya Zhongli Qian'ın ilkelerine aykırı olup olmayacağı konusuna gelince, şimdilik bunu düşünmemeye ve her şeyi vakti gelince halletmeye karar verdi.
O bunları söylediği gibi Shu Yanyan'ın gözyaşları durdu. Mendiliyle gözyaşlarını sildi ve ciddi bir şekilde, "İlim adamlarının hepsinin beyinlerinin öldüğünü sanıyordum ama sen aslında oldukça zekisin." dedi.
Zhongli Qian eğildi ve "Qian'a duyduğu güven için Muhafız Shu'ya da minnettarım." dedi.
"Hm? Bu ne anlama geliyor?" Shu Yanyan tek kaşını kaldırdı.
Zhongli Qian sakince, "Muhafız Shu'nun Qian'a zayıflık göstermesi bir oyun olsa da bunu saklamaya çalışmadın. Kaçmaya çalışmayacağıma güvenmen karakterime güvendiğin anlamına geliyor, bu yüzden doğal olarak Qian, Muhafız Shu'ya güveni için teşekkür etmeli." dedi.
Shu Yanyan ona baktı ve içini çekerek başını salladı. "Uzanamadığım ciğer de en iyisi."
Zhongli Qian: “…”
Bu konuşmanın ardından ikisi sorunsuz bir şekilde Xuanyuan Tarikatının ana salonuna geri döndü. Şu anda ana salondaki tüm işçiler Shu Yanyan'ın astlarıyla değiştirilmişti ve her tipten güzel adam, ruhsal enerjilerini kullanmalarına izin verilmeden ana sunağın temizliğini yapıyordu. Shu Yanyan'ın daha önce hiç dokunmadığı türden daha yakışıklı bir adamla döndüğünü gördüklerinde bir endişe hissine kapıldılar.
Helian soyadlı ast yanlarına geldi ve Shu Yanyan'a sevgiyle bakarak kollarını onun beline doladı. "Muhafız, görüşmeyeli çok uzun zaman oldu, astınız sizi çok özledi."
Shu Yanyan kollarından bir kitap çıkardı ve göğsüne bastırdı. "Gidip biraz kitap oku ve karakterini geliştir."
Zhongli Qian'ı bir misafir odasına götürdü ve ardından lordunu görmek için ayrıldı. Bu arada şimdiye kadar Wenren E Yin Hanjiang'a kitaptaki Baili Qingmiao ve Zhongli Qian hakkındaki hikâyeyi anlatmış ve demişti ki, "Rabbinin istediği şey, Baili Qingmiao'nun Zhongli Qian'a sayısız insan kadar borçlu olmasını sağlamak, ilişkileri önceki yaşamının ilahi sıkıntılarını telafi edebilecek kadar çok olduktan sonra Baili Qingmiao'yu reenkarnasyona göndermek ve Zhongli Qian'a reenkarne olmuş Baili Qingmiao'yu bularak onu yetişkinliğe varana dek yetiştirmesini söylemek. Bu şekilde, Baili Qingmiao He Wenzhao'yu tamamen unutabilecektir."
Yin Hanjiang, Wenren E'nin çözümünü duyduğunda bunda yanlış bir şey olduğunu düşünmek yerine, "Lordum son derece bilge!" diye haykırdı.
Wenren E hiçbir zaman kendi bulmadığı bir fikir için övgü almaktan hoşlanmazdı. Elini salladı ve "Rabbine bu fikri veren Sunak Ustası Yuan ve Sunak Ustası Qiu'nun sözleriydi; Sunak Ustası Yuan sevginin hedefini değiştirme fikrini ortaya atarken Sunak Ustası Qiu bir keresinde Baili Qingmiao'ya sonraki yaşamında yetiştirebilmesi üzere He Wenzhao'yu öldürebileceğini söylemişti. Rabbin Baili Qingmiao'nun bu hayatta muhtemelen umutsuz olduğuna inanıyor, bu yüzden umutlarını bir sonrakine bağlayacağız." dedi.
"Sevgisinin hedefini değiştirme" sözünü duymak Yin Hanjiang'ı duraklattı ve biraz düşündükten sonra, "Yeterince derine kök salan sevgiler reenkarnasyondan sonra da devam edebilir. Korkarim ki Baili Qingmiao ve He Wenzhao arasındaki bağı Meng Po'nun çorbası* bile koparamaz." dedi.
*[Ruh öldükten sonra yeraltına gider, Meng Po’nun çorbasını içer ve yaşamına dair her şeyi unutarak sonraki hayatına ilerler.]
"Öyle mi diyorsun?" Wenren E, Yin Hanjiang'a baktı.
"Astınıza göre bu şekilde olurdu," dedi Yin Hanjiang kararlı bir şekilde.
Biraz düşündükten sonra Wenren E, "Eh, bu bir sorun ama yine de deneyelim. Zhongli Qian ve Baili Qingmiao'nun buluşmasını planlamakla başlayalım.” dedi.
Yin Hanjiang şimdi lordunun yükünü azaltmak için kendince ona yardımcı olmaya çalışıyordu. Planını onaylamak yerine sordu. "Lordumun eylemleri nedeniyle Baili Qingmiao ve Zhongli Qian'ın ilk karşılaşması artık kaderden çok farklı olacak. Zhongli Qian gerçekten ona tüm kalbiyle aşık olacak mı?”
Odaya aniden garip bir sessizlik çöktü.
Bir süre sonra Wenren E yavaşça konuştu. "Rabbin bunu gözden kaçırmış görünüyor."
O anda Shu Yanyan Zhongli Qian'ı geri getirdiğini ve onunla başka ne yapması gerektiğini sormak için lorduyla bir görüşme talep etti.
Wenren E Shu Yanyan’a ona toplantı odasına gelmesini emretti ve onu görür görmez, "Muhafız Shu aşk ilişkilerinde her zaman iyi olmuştur. Bir erkeği bir kadına nasıl aşık edeceğini biliyor musun?” diye sordu.
"Bu, o erkeğin ne tür bir erkek olduğuna bağlı." diye yanıtladı Shu Yanyan.
“Zhongli Qian." Wenren E hiçbir şey gizlemeye çalışmadı, ne de olsa Shu Yanyan her şeyin içindeydi, bu yüzden saklayacak bir şey yoktu.
Zhongli Qian olduğunu duyduğunda Shu Yanyan daha enerjik bir hale geldi, başını kaldırdı ve "Lordum, Zhongli Qian tahmin ettiğimden bile daha keskin bir zekaya sahip ender bir adam. Korkarım ki komplolar ve hileler ona karşı işe yaramayacak, böyle bir kişiye karşı ancak açık olabiliriz. Neye bulaştığını çok iyi bilmeli ve başka seçeneği olmadığından uymak zorunda kalmalı. Örneğin lordum onu önünde bu astından onu baştan çıkarmasını istese ve bunu başaramazsa beni cezalandıracağını söylese kalbinde biri olmadığı sürece muhtemelen uyum sağlayacaktır - buna rağmen benden hoşnut olmayabilir. Fakat eğer sevdiği biri varsa hiçbir plan plan işe yaramayacaktır."
“Rabbinin bahsettiği kadın sen değilsin.” dedi Wenren E kayıtsız bir sesle.
Shu Yanyan bir anda tüm ilgisini kaybetti tembel bir sesle, "Astınız hiçbir zaman aşkı aramadı, her zaman sadece bir şehvet anına baktı, bu tür derinlere işleyen bir duyguyu anlamıyor.” dedi.
"Xuanyuan Tarikatında anlayan biri var mı?" diye sordu Wenren E.
Hiçbir cevap alamadı, çünkü Xuanyuan Tarikatında çok az kişi aşk meseleleriyle ilgileniyordu.
Wenren E Shu Yanyan'a geri çekilmesini emretti. Bir ilham kaynağı bulmayı umarak Zhongli Qian ile Baili Qingmiao'nun birlikte yaşadıkları dramı tekrar tekrar okumak için Sadomazoşistik Güzellik kitabını çıkardı. Yin Hanjiang sessizce Wenren E’nin arkasında durdu, kitabın içeriğine hiç bakmıyordu, tüm dikkatini Wenren E'ye vermişti.
Yin Hanjiang da aşkın ne olduğunu bilmiyordu, hayatındaki tüm güçlü duygular Wenren E içindi. Bunun tek nedeni Wenren E'nin o zamanlar onu kurtarmış olması değildi, aksine Wenren E Yin Hanjiang'ın tüm umutlarını ve hayallerini temsil ediyordu.
“Lordum, kitapta aşkın ne olduğu hakkında bir şey yazıyor mu?" diye sordu Yin Hanjiang.
"Birkaç bahsediyor," dedi Wenren E ve Baili Qingmiao'nun He Wenzhao'ya karşı hislerini anlattığı paragrafı bulmak için sayfaları çevirdi.
Bunlar Zhongli Qian’ın Shangqing Tarikatını bırakıp onunla gitmesini umarak Baili Qingmiao'ya kalbini açtığı sırada kadın kahramanın söylediği sözlerdi…
"Kıdemli ağabeyimin nesi bu kadar iyi bilmiyorum, tek bildiğim bir kalabalığın içinde göründüğünde gözlerime ilk çarpanın o olduğu. O mutlu olduğunda ben de mutlu oluyorum. Üzgün olduğunda buna dayanamıyorum. Mutlu bir hayat yaşaması için her şeyden vazgeçmeye razıyım. Ondan ne zaman hoşlanmaya başladığımı sorsan düzgün bir cevap veremem. Sanırım… farkına bile varılamadan filizlenmiş ve derinlere kök salmış bir sevda.”
Baili Qingmiao acı acı gülümsemişti. "Daha önce kıdemli ağabeyimi unutmaya çalıştım. Onu sevmeseydim acı çekmeme gerek kalmazdı. Ama yapamadım. Bu muhtemelen benim kaderim.
Wenren E kitaptaki paragrafı Yin Hanjiang'a gösterdi. "İhtiyacımız olan şey burada. Bu üç şeyi başarabilirsek Zhongli Qian’ı ona aşık edebiliriz."
Bu üç noktayı yazdı ve teker teker üzerlerinde düşündü.
İlk nokta kalabalığın içinde ilk görülecek kişinin o olacağıydı. Baili Qingmiao ve Zhongli Qian'a bir izleme büyüsü yapabilir, kalplerinden birer damla kan alıp gözlerine damlatabilir ve gözlerinin yalnızca birbirlerini görebileceği bir büyü yapabilirdi.
İkinci nokta ise diğer kişi mutluyken mutlu, üzgünken üzgün olmaktı. Sunak Ustası Miao'nun içlerine kalpleri birbirine bağlayan parazitler koymasını sağlayabilirdi, böylece nerede olurlarsa olsunlar her zaman birbirlerinin duygularını hissedebilirlerdi.
Üçüncü nokta ise aşkın farkına bile varamadan filizlendiği ama derin olduğuydu. Bu cümle biraz karmaşıktı ve ifade ettiği anlam tam olarak açık değildi. Ancak her halükarda önce ilk iki nokta yapılmalıydı, üçüncü noktayı daha sonra düşünebilirdi.
Wenren E sonunda bunu yapmanın bir yolunu bulduğu için rahatlamıştı. Bunları yaptıktan sonra gerisi göklerin takdirine kalmıştı. Tüm bunlardan sonra Baili Qingmiao hâlâ odun kalpli olursa onu öldürebilir ve bir sonraki hayatında yeniden deneyebilirdi.
Sunak Ustaları Shi ve Miao'ya büyüyü ve paraziti hazırlamalarını söylemeleri için haber gönderdi, ardından Qiu Congxue'ye mesaj göndererek Baili Qingmiao'yu bir ara Xuanyuan Tarikatına getirmesini söyledi.
Yin Hanjiang, Wenren E'nin yazdığı kâğıt parçasını eline aldı, üzerindeki üç satıra baktığında parmak uçları kontrolsüzce titremeye başladı.
Wenren E'nin sırtına bir bakış attı ve sessizce son satırı okudu - farkına bile varılamadan filizlenmiş ve derinlere kök salmış bir sevda.
