Lupin'de Ara

ricam var

Arkadaşlar lütfen okurken yorum da yapar mısınız (anonim de yapabilirsiniz) ağladığınızı okumaya ihtiyacım var

Son Bölümler: Qian Qiu Radyo Dizisi

Son Bölüm

Yeni danmei!! Şeytani Mezhebin Efendisi ile Konuşmanın Yanlış Yöntemi --- Ana hikaye bitti, ekstraları tamamlayınca buraya yazacağım.

Bölüm 1: Bu Başkan Gerçekten Normal

Xiao Yuan bir şirketin başkanıydı.


Muhtemelen hem babası hem de dedesi zalim başkanlar olduğu için, ailesi onu da bir zalim başkan yapmayı her zaman istemişti.


Zalim bir başkan yakışıklı ve zengin, kötü ve kibirli, sevdiklerini şımartacak biri olmalı ve hepsinden önemlisi, önceki başkanlardan üç yüz alıntıyı ezbere bilmeliydi.


Ne yazık ki Xiao Yuan sadece birinciyi karşılayabilirdi.


Ama bu hiç önemli değildi. Xiao Ailesi, Xiao Yuan'ı tüm kadınlar tarafından sevilen ve tüm erkekleri kıskandıran bir adama dönüştürebileceklerine inanıyordu. Öyle biri ki her yere güçlü feromonlar yayacak!


Zalim! Bir! Başkan!


Xiao Ailesi'nin önemli iki aile mottosu vardı.


Parayla çözülemeyecek hiçbir şey yoktur. Eğer varsa fiyatı ikiye katla!


Paran varsa ne istersen yapabilirsin!!!


Bu iki hayranlık uyandıran, tutkulu ve şok edici aile mottosuna bakan herkes, Xiao Ailesi'nin Xiao Yuan'ı neden zalim bir başkan yapmak istediğini anlayabiliyordu.


Ancak Xiao Yuan'ın kendisi onların nedenlerini tam olarak anlayamıyordu. Sadık köpek, sıcak insan tipinin yeterince iyi olduğunu düşünüyordu.


Ailesi onun böyle düşünmesinin tek nedeninin henüz gerçek aşkıyla tanışmaması olduğuna inanıyordu.


Gerçek aşkı ne zengin ne de çok güzel biri olmalıydı; küçük bir şehirden olması daha da iyiydi, Xiao Aile Şirketi'nin alt düzey bir çalışanı tercihleriydi. Çok güzel olmamalı ama 'nazik' olmalı. Tanrıça halesine sahip olmalı, aşk rakipleriyle yüzleşirken bile şefkatli ve makul biri olmalı. Çok zeki olmamalı ve erkek partnerine kesinlikle karşı çıkmamalı. Ve aşk rakipleriyle yüzleşirken bile asla! intikam! peşine! düşmemeli! Zaman zaman sokaktan başıboş bir köpek ya da kedi alması da iyi olur. Mükemmel!


O gün işten çıkarken Xiao Yuan gerçekten de böyle birine tosladı.


Mecazsız! Birine! Tosladı!


Her şey şirketin lobisinde koşan genç bir kadının ona çarpması yüzünden oldu.


Genç kadın daha sonra gözlerinden yaşlar akarak yere düştü. Elindeki çiçek vazosu da düşerek paramparça oldu.


Xiao Yuan hemen onun kalkmasına yardım etti: “Özür dilerim, bu çiçek vazosunun fiyatı ne kadar? Ödeyeceğim.”


Ancak genç kadın onun elini savurdu ve ona öfkeyle bağırdı. “Senin paranı isteyen kim! Siz zengin insanlar paranın her şeyi satın alabileceğine gerçekten inanıyor musunuz? Benden özür dilesen iyi edersin!”


???


Ama senden özür diledim, diye düşündü Xiao Yuan. Ve bana toslayan sendin.


“Özür dilerim.” Xiao Yuan genç kadının kendisini duymamış olabileceğini düşünerek tekrarladı sadece. Xiao Yuan içten özrünü ifade etmek için cüzdanını çıkardı. “Sana ne kadar borcum var?”


“Paranı kim ister senin!” Genç kadın cüzdanı elinden uçurarak yere düşmesine neden oldu.


???


Vay be, aslında flörtöz olup dışarıdan alçakgönüllü görünen kadınlar gibi değil, öyle mütevazı ki~


Zalim bir başkan olarak Xiao Yuan'ın böyle düşünmesi gerekirdi.


Ancak Xiao Yuan sadece genç kadının tahtasının eksik olduğunu hissetti. Cüzdanını aldı ve kadının aptallığının bulaşıcı olabileceği fikrine kapılarak olabildiğince hızlı bir şekilde oradan ayrıldı.


Xiao Ailesi bunu duyduktan sonra bu tür bir kadının Xiao Yuan için uygun olmayabileceğini düşünerek onun için bir parti düzenledi.


Xiao Yuan partide genç ve zengin bir prensesle tanıştı.


Bu genç prensesin adı Lin-MeiDieBingjingZiPoLiYeHuang-Ling idi.


Xiao Yuan onunla tanışmak istemiyordu. Normal bir Çinlinin böyle anlaşılmaz bir isme sahip olmayacağını düşünüyordu.


Ancak ailesi ona çok baskı yaptığı için gidip onunla konuşmaktan başka çaresi yoktu.


Xiao Yuan'ın prenses Lin-MeiDieBingjingZiPoLiYeHuang-Ling'i gördüğünde ilk düşüncesi şu oldu: Bu ne be? Saçlarını gökkuşağı renklerine boyatacak kadar cesur insanlar var mıydı?


90'lar kuşağının saçlarının dökülmeye ve genç yaşta kelleşmeye başladığı bu çağda bu genç kadının yaklaşımı gerçekten acı vericiydi! Çok sarsıcı! Çok korkunç!

Bu prenses Lin-MeiDieBingjingZiPoLiYeHuang-Ling saf, temiz ve havalardaydı. Henüz on dört yaşındayken doktora derecesi almış, piyano, satranç ve hat sanatında ustalaşmıştı. Alnında bir kırmızı örümcek zambağı izi vardı ve güldüğünde…


Ah, gülümsediğinde yüzünden taç yaprakları dökülmemesi iyi bir şeydi, yoksa materyalist düşünürler tuvalette ağlıyor olurdu.


Böylesine hayat dolu, güzel ve zeki bir genç kadın karşısında Xiao Yuan sadece iki kelime söyledi.


“Güle güle.”


Xiao Ailesi'nin cesareti kırılmıştı, göğüsleri ağrıyordu.


Böyle bir kadından bile hoşlanamıyorsun. Ne tür kadınlardan hoşlanıyorsun Xiao Yuan?!


Ansızın!


Xiao Ailesi bir şeyin farkına vardı!


Siktir, Xiao Yuan, o…


O! Belki! De! Geydir!



Xiao Yuan aslında sade ve normal birinden hoşlanacağını söylemek istiyordu ama tüm Xiao Ailesi bu kadar kesin bir sonuca vardığı için Xiao Yuan onlarla tartışmaya üşendi.


Çünkü ne bir kadından ne de bir erkekten hoşlandığı olmuştu.


Belki de gerçekten eşcinseldi.


Hiç şaşırtıcı değildir ki sahiden de bir shou ile karşılaştı.

Sonraki Bölüm