Yin Hanjiang, Wenren E’nin yarım kalan sözlerini duydu ve yüce lordunun ona aşk hakkında ne gibi fikirleri olduğunu sormak istediğini anladı. Dürüst olmak gerekirse Yin Hanjiang da bunu anlamıyordu.
Küçüklüğünde İblis Lordu tarafından kaotik bir mezarlıktan alınmış ve yetişmesi için Xuanyuan Tarikatına getirilmişti. Başından sonuna kadar lordunun emirlerini kendi fikirleri gibi bellemiş, hiçbir zaman öznel bir görüş öne sürmemişti. Wenren E sözleri bitirip sormamış olsa da başını eğdi ve "Lordumuzun tercihleri astınızın inançlarıdır." dedi.
Lordu kitap okumaktan hoşlanıyorsa Yin Hanjiang dünyanın dört bir yanından kitaplar toplardı. Lordu bir kadın veya erkek isterse Yin Hanjian lordunun eğlenmesi için beğendiği kim varsa getirirdi. Lordunun istekleri Yin Hanjiang için bir emirdi.
Wenren E önünde diz çökmüş olan Yin Hanjiang'a baktı ve son birkaç gündür kafasını dolduran hikayeyi hatırladı.
Kitapta yazılanlara göre Yin Hanjiang gerçekten de az önce söylediği şeyi yapmıştı.
Sadomazoşistik Güzellik: Bir Seni Değişmem’in dördüncü erkek karakteri olan Yin Hanjiang, ikinci erkek karakter Wenren E’nin çok güvenilir bir astıydı ve doğası gereği sessiz, Baili Qingmiao'ya karşı itaatkâr ve sadıktı. Wenren E Baili Qingmiao'dan hoşlandığında, kendisi bakamadığı zaman onu koruması için Yin Hanjiang'ı gönderirdi. Yin Hanjiang Baili Qingmiao için dövülmüş, zehirlenmiş, yaralanmış ve neredeyse hayatını kaybetmişti ama hiçbir zaman tek kelime dahi şikâyet etmemişti. Baili Qingmiao'ya duygularını hiçbir zaman ifade etmemişti, söylediği en açık cümle kritik bir anda Baili Qingmiao'nun Yin Hanjiang'dan önce kaçmasını istediğinde boğazından gelen boğuk bir sesle "Ben yaşıyorsam sen de yaşayacaksın, ben ölüyorsam sen yaşayacaksın.” demesiydi.
Sevgisini eylemleriyle gösteren bu denli sadık ve yakışıklı bir adama hangi kadın dayanabilirdi? Romanın ilk dönemlerinde Yin Hanjiang'ın popülerliği Wenren E’nin bile önüne geçmişti. He Wenzhao'ya ölümüne bağlı olan Baili Qingmiao bile gözyaşlarına boğulmuş, Yin Hanjiang'a olan borcunu hayatı boyunca asla ödeyemeyeceğini söylemişti.
Kitabı okuyan Wenren E de dahil olmak üzere tüm okuyucular Yin Hanjiang'ın Baili Qingmiao'yu yürekten sevdiğini düşünüyordu. Kimin aklına gelirdi ki daha sonraki aşamada Wenren E’nin Baili Qingmiao için ölmesinin ardından Yin Hanjiang'ın…
Hikayeyi dört beş defa okuyan Wenren E bunları hatırlayarak “Rabbin hayattayken gerçekten de sadık ve fedakârsın, ya gelecekte bir gün rabbin giderse?” diye sordu.
Wenren E’nin sözlerini duyan Yin Hanjiang'ın bütün vücudu sarsıldı, yere dayadığı kolları hafifçe titredi. Görünüşe göre Wenren E’nin öleceği düşüncesi bile onun için dayanılamayacak kadar fazlaydı. Yin Hanjiang, Wenren E’nin düşme ihtimalini düşünmek istemiyordu ama Wenren E bu soruyu sorduğu için kendini bunu düşünmeye zorladı. Birkaç dakika içinde Yin Hanjiang'ın alnından soğuk terler boşandı ve bu kendini en uç noktaya kadar zorladığını gösteriyordu.
Uzun bir süre sonra sıkılmış dişlerinin arasından bir cevap verdi. "Bu ast lordun önünde canını verecek."
Wenren E kolunu salladı ve yanlışlıkla Yin Hanjiang'ın alnındaki soğuk teri sildi, hareketleri çok nazik ama sözleri çok kalpsizdi: "Ya rabbinin bitmemiş bir işi varsa ve ölmene izin vermiyorsa?"
Yin Hanjiang'ın gözbebekleri titredi ve tek dizinin üzerinde durmaktan iki dizine geçti, avuçlarını yere bastırdı ve başını derin bir şekilde eğerek "Bilmiyorum." dedi.
O bilmiyordu ama Wenren E biliyordu.
Kitapta Wenren E ölmeden önce Yin Hanjiang'a Baili Qingmiao'yu korumasını emretmişti, Yin Hanjiang'ın da Baili Qingmiao'yu sevdiğini ve kendi yerine onu düzgün bir şekilde koruyabileceğini düşünüyordu. Yin Hanjiang gerçekten de dediğini yaptı, ayrılıp terk etmeden Baili Qiangmiao’nun arkasında onu korudu.
Ancak aynı zamanda hikayenin her yerinde görünen ve Baili Qingmiao'ya mümkün olan her şekilde zarar vermeye çalışan hayalet yüzlü bir adam ortaya çıkmıştı. Baili Qingmiao yaralandığında yaralarına kemik tozu serpiyor; Baili Qingmiao baygınken onu On Bin Yılan Mağarası'na atıyor; Baili Qingmiao yalnızken ondan yağ çıkarmak için bir kızartma tavası kuruyordu. Hayalet yüzlü adamın sapkınlığı her ortaya çıkışında daha da artıyordu.
Okuyucular hayalet yüzlü adamın hangi manyak kadın karakter olabileceğine dair tahminler yürütüyorlardı. Kitaptaki açıklama bir erkek olduğu yönünde olsa da xiulian dünyasında kadınların erkek kılığına girmesi zor değildi.
Baili Qingmiao ve Yin Hanjiang'ın hayalet yüzlü adam tarafından kovalandıkları ve bir mağarada saklandıkları bir noktada Baili Qingmiao usulca "Yin Ağabey, yanımda olduğun için teşekkürler." demesi beklenmedik bir şeydi.
"Sahi mi?" diye karşılık vermişti Yin Hanjiang.
Baili Qingmiao son derece bitkin düşmüştü, sırtına yaslanmış ve derin bir uykuya dalmak üzereydi ki Yin Hanjiang’ın elinde tuttuğu çantanın bir kenarı göründü. Baktığında karşılaştığı şey onu sayısız kez kâbuslardan uyandıran hayalet maskesiydi!
Wenren E’nin ölümünden sonra Yin Hanjiang nihayet emirlerine aykırı bir şey yapmıştı; Baili Qingmiao'nun her türlü acıyı çekip eziyet görmesini ve ölmesini istiyordu, Baili Qingmiao'nun kurban edilmesini ve asla sönmeyecek bir ruh lambasına, Wenren E’nin ilerlemesi için yolu aydınlatacak sonsuz bir ışığa dönüşmesini istiyordu.
Daha önce gösterdiği özen hiçbir şekilde Baili Qingmiao'ya duyduğu hayranlıktan kaynaklanmıyordu, sadece Wenren E kendisinden bunu yapmasını istediği için Baili Qingmiao'nun güvenliğini aklının en ön sırasına koymuştu. Eğer Wenren E, Baili Qingmiao yüzünden ölürse tek dileği bu kadını binlerce parçaya ayırmak olurdu.
Wenren E kitabı okurken Yin Hanjiang'ın düşünce tarzını anlamamış, ancak kapıdan çıkıp bu cümleyi sorduktan sonra Yin Hanjiang'ın acısını anlayabilmişti. Kitaptaki ilk zorluk nihayet çözülmüştü.
"Ayağa kalk." dedi Wenren E.
Yin Hanjiang ayağa kalkmadan önce sağ kolunu dudaklarına değdirdi. Wenren E sağ kolunu tuttuğunda manşetinde bir miktar kan yakaladı.
Onu İblis Lordu’nun öldüğünü hayal etmeye zorlamak Yin Hanjiang'a büyük acı vermişti. Sayısız insan katliamına tanıklık etmiş bir adam olan Wenren E bile biraz duygulanmaktan kendini alamadı.
O sırada Wenren E henüz kitapta olduğu gibi Baili Qingmiao'ya aşık olmamıştı ve Yin Hanjiang'ın yaptıklarında yanlış bir şey olduğunu düşünmüyordu. Onlar şeytanî yolun insanlarıydı, o kadar da özverili değillerdi, sahip olamayacakları şeyleri yok ederlerdi ve karşı tarafı da kendileriyle birlikte mezara sürüklemeleri çok doğaldı.
Wenren E kitapta Yin Hanjiang'a sadece "Aferin!" demek istemişti.
Bu arada, kitaptaki İblis Lordu bir dayağı hak ediyordu. Wenren E’nin aşk uğruna her şeyi bir kenara atması aklından zoru olan kadın kahramandan daha da kabul edilemezdi.
Neden kendini çıkaramayacak kadar derinlere dalmış olsundu ki? Ve Baili Qingmiao neden He Wenzhao'yu kendini kaybedecek kadar çok seviyor ve sayısız kez incinmesine rağmen onunla birlikte olmak istiyordu? Kitaptaki kötü niyetli kadın karakterler neden He Wenzhao için masum bir kadını suçlardı?
Wenren E’nin anlamadığı çok fazla şey vardı.
Yin Hanjiang onun için bir soruyu yanıtlamıştı ancak İblis Lordu’nu bekleyen daha çok soru vardı.
Wenren E avucunu Yin Hanjiang'ın göğsüne yerleştirdi ve yaralarını iyileştirmek için gerçek qi enjekte etti. Yin Hanjiang en ufak bir direnç göstermeyerek Wenren E'nin baskın gerçek qi'sinin dantianına girmesine izin verdi ve dengesiz zihninin neden olduğu huzursuz gerçek özü bastırmasına yardımcı oldu.
Wenren E Yin Hanjiang'ı elleriyle iyileştirdikten sonra "Sağ Muhafız’a konsey salonuna gelmesini söyle." diye emir verdi.
Yin Hanjiang emre itaat etti, iblis lordunun emir mührünü çıkardı ve Sağ Muhafız’ı çağırdı.
İki adam konsey salonunda bir süre bekledikten sonra mor giysili bir kadın ağır ağı içeri girdi. Üzerindekine kıyafet dense de bedenini saran mor bir tülden başka bir şey değildi. Bedenini pek fazla örtmüyor, aksine cildiyle zıtlık yaratarak güzelliğini öne çıkarıyor ve insanı vahşi hülyalara daldırıyordu.
Ne var ki önündeki bu ikisi kalpleri demir kadar soğuk kör adamlardı. Sağ Muhafız Shu Yanyan ikisinin tepkilerine çoktandır alışmıştı. Büyüleyiciliğiyle iblis lorduna saygılarını sundu. Doğrulmak için müsaade aldıktan sonra sabırsızlıkla “Lordum, dağdan inip o onurlu doğru yolun sözde asillerine saldırmak mı istiyorsunuz? Bu ast çoktandır bekliyordu.” dedi.
Bununla beraber ağzını kapatarak utanırmış gibi gülümsedi.
Wenren E astını iyi tanıyordu, derin bir sesle "Sözde asillere bir ders vermek için mi yoksa kendi yinini tazelemek için onların yangını almak için mi sabırsızlanıyorsun?" dedi.
"Bu aynı şey değil mi?" Shu Yanyan Wenren E’ye göz kırptı. "Lordum, beni bilirsiniz, arzuları yerine getirme insanıyım. Her ikisini de elde edebileceğim bir mesele olursa bunu asla kaçırmayacağım."
Wenren E elini kaldırdı ve Shu Yanyan sağındaki koltuğa doğru yürüyüp oturmak için izin aldı. Uzun bacaklarını tembelce uzattı, her hareketinde karşı konulmaz bir kadınsı cazibe yaydı.
Sağ Muhafız’ın istemeden yaydığı baştan çıkarıcı cazibeyi görmezden gelen Wenren E yavaşça, "Shangqing Tarikatının baş öğrencisi He Wenzhao'yu tanıyor musun?" diye sordu.
"Ondan mı konuşacaksınız? O hâlde ilgimi çekebilir." Shu Yanyan tembelce koltuğuna oturdu ve yanaklarını bir elinin üzerine koyarak gözlerini kırpıştırdı. "Üç ay önce lordumuz doğru yolun hareketlerini araştırmak için dağa inmemizi emretmemiş miydi? Kendimi sevimli, zavallı, sıradan bir şarkıcı olarak gizledim ve bir restoranda Shangqing Tarikatının genç öğrencilerinin dikkatini çekmek için birilerinin zorbalığına uğramış gibi davrandım. Yardımıma gelen He Wenzhao oldu, bu adam ah…”
Shu Yanyan bunları söylerken sanki bir şeyler hatırlıyormuş gibi dudaklarını yaladı ve "Yang özü çok verimli." demeden önce bir an durdu.
Wenren E ne düşündüğünü gayet net biliyordu.
Kitapta He Wenzhao'nun yang özü gerçekten de Shu Yanyan tarafından emilmişti. Sonuç olarak güçleri büyük ölçüde azalmıştı. Shu Yanyan onu kendi evine kilitlemiş ve neredeyse tamamen boşaltmıştı. Sonunda He Wenzhao'yu kurtarmak için hayatını riske atan Baili Qingmiao olmuş ve hayatî enerjisini yenileyecek diye efsanevi ruhani ilaç Kar Alevini bulmak için çok uzun yollar katederek buz alanına gitmişti. Bu da He Wenzhao'nun onu emmesine ve gücünü büyük ölçüde artırmasına yardımcı olmuştu.
Shu Yanyan olay örgüsünün ilk aşamalarındaki ilk kötü kadındı ve He Wenzhao'yu sevmezdi bile, sadece onun yang özünü arzulardı. Tamamen şeytanî bir yoldaydı. Baili Qingmiao'nun He Wenzhao'yu başka bir kadınla seks yaptığı için ilk kez affetmesinin nedeni de Shu Yanyan'ın He Wenzhao'ya zarar vermeye çalışan kötü bir insan olmasıydı.
Xuanyuan Tarikatının şeytanî xiulian tekniklerini baştan çıkarmak için uyguluyordu ve dahası Shu Yanyan'ın gücü He Wenzhao'nunkinden o kadar fazlaydı ki bir şey yapmak istediğinde He Wenzhao karşı koyamıyor ve kurban oluyordu.
O zamanlar Baili Qingmiao ilk seferin ardından ikinci seferin geleceğini ve gelecekte He Wenzhao'nun sayısız "zorla" sefer olacağını ve onu anlaması gerekeceğini bilmiyordu.
"O zaman neler olduğunu anlat." dedi Wenren E.
Kitaptaki toplam kelime sayısına göre olay örgüsünün şu anda sadece 70.000 veya 80.000 kelime ileride olması gerekiyordu ve bu da tüm metindeki tek tatlı noktaydı. Baili Qingmiao Shangqing Tarikatına katılmış ve He Wenzhao'ya ilk görüşte aşık olmuştu. İkisi on yıldan fazla bir süre tarikatta xiulian uygulamışlardı, gençliklerinden beri beraber oldukları söylenebilirdi. He Wenzhao küçük kız kardeşine büyük özen göstermişti. Tarikatın arkasında birlikte zaman geçirir, dövüş sanatları tekniklerini öğrenmek için gecenin bir yarısı dağın arkasına gizlice giderlerdi. Eylemleriyle ifade ettikleri sevgi ve şefkat başkalarının kalplerine bal gibi sızıyordu, o kadar tatlıydı ki insanların dişleri acıyordu.
Bu dönemde aynı tarikatın öfke nöbetleri geçiren birkaç kadın öğrencisi de vardı. Ancak o zamanlar herkes genç ve masum olduğundan kimse çizgiyi aşacak bir şey yapmamıştı. Ayrıca He Wenzhao genç ve seçkin bir kahramandı, tarikatın üstüne düştüğü göklerin gururlu oğluydu, tarikatın ağır yükü henüz omuzlarına yüklenmemişti.
Bu iblis kadın Shu Yanyan ikisi arasındaki ilk çatışma noktasıydı.
"Bu kadar şey kimin aklında kalır? Tek düşündüğüm o adamın yang enerjisiydi. Lordumuz benim uygulama seviyemin yıllardır yerinde saydığını biliyor. Bu böyle devam ederse cildim kırışmaya başlayacak.” Konuşurken bir ayna çıkardı, on altı yaşındaki bir kızınkinden daha yaşlı görünmeyen yüzünü inceledi ve tatmin edici bulunca devam etti. “He Wenzhao'nun yang enerjisi sıra dışı. Yıldırım tipi ruhanî köke sahip ve ve vücudunda yıldırım ile ateş gücüyle beraber daha derin, gizemli bir güç varmış gibi görünüyordu. Eminim ki onun güçlerini özümsersem kendi güçlerimi arttırabileceğim!"
Yetiştiriciler metal, odun, su, ateş ve toprak denen beş olağan ruhani köke ve rüzgâr, yıldırım, buz, ışık ve yeryüzü denen beş gelişmiş ruhani köke sahipti. Sıradan insanlar çoğunlukla üç, dört veya beş elementten oluşan karışık ruhani köklere sahipti. Çift ruhsal kökler xiulian dünyasındaki en iyi nitelikler olarak kabul edilirdi. Olağan ruhani kökler milyonda bir olan doğal yeteneklerdi ve gelişmiş ruhani kökler on bin yılda bir bile karşılaşılamayan cennet tarafından kutsanmış bir dehaydı. Bununla birlikte He Wenzhao saf bir yıldırım tipi ruhani köke sahipti.
Bu yıldırım tipi ruhani kök geçmiş yaşamında çarptığı göksel yıldırımdan mı gelmişti? Wenren E derin düşüncelere dalarak kendi kendine mırıldandı.
Bu gizemli güç doğal olarak ilahi bir güçtü. He Wenzhao geçmiş yaşamında yükselmiş bir tanrıydı ve edindiği ilahi özünü yeniden doğuşunda yanında tutmuştu. Baili Qingmiao doğuştan bir tanrıydı ve ilahi özü cennet ve yeryüzü ile beraber ortaya çıkmıştı. He Wenzhao'nunkinin aksine onu ölümlü bir bedene kadar takip edemezdi.
Shu Yanyan He Wenzhao'nun güçlerini özümseyebilirse ilahi gücü kesinlikle onun gelişimini önemli ölçüde artırırdı.
“Neden üç ay önce ona karşı harekete geçmedin? Mevcut gücüyle sana karşı koyamazdı." dedi Wenren E.
"Ai." Shu Yanyan içini çekti. "Ona el koymak istedim ama içindeki güç çok sıra dışı. Benimle olmaya istekli değilse onu zorlayamam. Bir sevgilisi var, görünüşü benimkinden kötü olmayan küçük bir kız. Bu küçük kız epey açıkgöz ve her zaman benden şüpheleniyordu. Gözü sürekli sevgilisinin üstündeydi. bana bir fırsat tanımadı.”
"Ah?" Wenren E hafifçe kaşlarını kaldırdı. "İstekli olmaları mı gerekiyor?"
Kitapta bundan bahsedilmiyordu. Her şey Baili Qingmiao'nun bakış açısından yazılmıştı. He Wenzhao ona Shu Yanyan'ın onu kendinden geçirip kaçırdığını söylediğinde Baili Qingmiao buna inanmıştı.
"Lordum, beni hiç mi tanımıyorsun?" dedi Shu Yanyan suratını asarak. “Bu konularda karşılıklı rızaya her zaman dikkat ederim. Eğer bir adam özellikle iyi bir performans sergiliyorsa ve ben ondan hoşlandıysam kaybettiği gerçek özü yenilemesine yetecek kadar miktarı xiulian uygularken geri öderim. Düşmanlarım dışında, xiulian alanımdaki sevgililerin hangisi fayda görmedi ki? Görmekten bıkıp uzaklaştırmaya çalıştırdığım bazıları ayrılmayı bile reddediyordu.”
‘Bunu gerçekten bilmiyordum. Görünüşe göre rabbin habersiz olduğu pek çok şey var.' diye geçirdi içinden Wenren E.
“Fakat He Wenzhao’yu öyle kolay bırakmayacağım.” Shu Yanyan Wenren E’ye özveri ile baktı. “Mensup olduğu Shangqing Tarikatı Xuanyuan Tarikatına yapılan son saldırıda elebaşıydı. Düşmanın başmüridine nasıl merahmet gösterebilirim? Endişen olmasın lordum, sefil bir kadın gibi davranırken o küçük kız Baili Qingmiao’nun haberi olmadan He Wenzhao ile çoktan gizli ilişkiler kurdum. Beni zavallı görüyor ve sık sık gizlice dağdan inip bu asta maddi yardımda bulunuyor. Er ya da geç onu elime geçireceğim.”
Wenren E bir an düşündü ve "Hayır, gerek yok." dedi.
"Neye gerek yok?" dedi Shu Yanyan, büyük ve güzel gözlerini kırpıştırarak.
"Onu mahvetmene gerek yok." dedi Wenren E parmağını kol dayanağına vurarak. "Neye alışkınsan o şekilde davran, bir süre ileri geri daireler çiz. Vücudunda gerçekten sana büyük faydalar sağlayacak özel bir güç var. Aşırıya kaçmana gerek yok.”
"Ha?" Shu Yanyan şaşkına döndü. Bu onun bildiği, çimlerin kökünü kazıyan ve kuş bile uçurtmayan lord muydu?
Kaşlarını çattı. "Ama o Shangqing Tarikatının en gözde başmüridi, doğru yolun sayısız tarikatının direği. Onu gençken halletme fırsatını kullanmazsam bir bela haline gelmez mi? Olur da xiulian uygularken ona yardımcı olursam güçleri daha da hızlı bir şekilde artacaktır. Bu bana fayda sağlasa bile Xuanyuan Tarikatına bir fayda sağlamayacaktır.”
Shu Yanyan konuşurken ifadesi acımasız bir hal aldı, daha önceki o sevimli, kibar ve çekici tavırlarından eser kalmamıştı.
Sözleri Wenren E’yi oldukça memnun etmişti.
Wenren E'ye göre bir yetiştirici işte böyle olmalıydı. Yüce yolda duyguya yer yoktu. Tutkulara sarılmak yerine onları kendi çıkarları için kullanmak daha iyiydi. Ayrıca kişinin tutumu sağlam olmalı, bir zayıflık anında kendi sonunu getirecek yumuşaklıkta olmamalıydı.
Shu Yanyan'ın farkındalığını gördükten Yin Hanjiang'ın yaklaşımına şahit olduktan sonra Baili Qingmiao için Xuanyuan Tarikatından vazgeçtiği kitaptaki kendi aşktan kör olmuş beynini hatırlayınca Wenren E bu iki muhafız kadar bile iyi olmadığını derinden hissetti.
Normal bir insan olsaydı gelecekte Baili Qingmiao'ya kapılmamak için ondan uzak durmayı düşünürdü. Ne var ki Wenren E zorluklarla yüzleşen ve onlara meydan okuyan bir doğaya sahipti. Baili Qingmiao ve He Wenzhao ile tanışmaya ve kalbini çelik gibi tutmaya, en ufak bir şekilde bile etkilenmemeye kararlıydı!
Bunu aklında tutarken, “Shu Yanyan, işleri daha uzun vadeli ele almak gerekiyor. Bir çivi çakmalısın." dedi.
Shu Yanyan bir an düşündü ve gözleri parlayarak ellerini çırptı. "Lordum, astınız niyetinizi anlıyor. Yapmam gereken şey sevimli ve acınası bir görünümle doğru yolun gelecekteki direğini cezbetmek, yüz kat çeliği parmağımda oynatarak yumuşatmak, şeytanî yolda yürüyen fakat kalbi ışığa yönelmiş erdemli bir kadın olduğumu düşündürmek, onu kendime deli gibi aşık etmek ve güzelliğime kapılmasını sağlamak ve ona sağladığım güçle şımartmak. Bu şekilde bir gün ona beni kurtarmasını söylediğimde tarikatı ile ilgili önemli görmediği bilgileri bana kesinlikle ifşa edecektir. Gelecekte tarikatın liderliğini alabilirse daha da iyi olur. Onu yavaş yavaş şeytanî yola çekeceğim, ta ki derinlere batana ve kendini çıkaramayana kadar."
Shu Yanyan konuştukça daha da heyecanlanıyordu, bir an önce gidip sefil kadını oynamak istiyordu. Uzun vadede büyük bir balık yakalamak için bir olta ile yem atmak en doğru yoldu!
Wenren E: “…”
Sadece Baili Qingmiao'nun, He Wenzhao'nun Shu Yanyan ile gönüllü olarak birlikte olduğunu görmesini istiyordu, bu yüzden Shu Yanyan'ın He Wenzhao'ya kanca atmasına izin vermişti. Ancak Shu Yanyan'ın ondan daha derin düşündüğünü ve olayı bir erkek ve bir kadın arasındaki önemsiz bir meseleden, doğru yol ve şeytanî yol arasındaki bir savaşın büyük bir meselesine dönüştüreceğini kim bilebilirdi?
Sağ Muhafız’ı gerçekten yüce amaçları olan bir kadındı ve daha önce Wenren E’nin bundan haberi yoktu.
"Planın uygulanabilir ama şu iki şeyi unutma: Birincisi, Baili Qingmiao'yu incitme; ikincisi, kendini aşka kaptırma." diyerek emir verdi Wenren E.
"Lordum gerçekten ileri görüşlü, Baili Qingmiao'yu olduğu gibi bırakmak ve onun saçma sapan davranmasına izin vermek He Wenzhao'yu akıllı ve sevimli olan bana daha çok itecektir. Onu sağ bırakmak ondan kurtulmaktan daha faydalı." dedi Shu Yanyan aynı fikirde olarak. "He Wenzhao'ya gelince, lordumun gönlü rahat olsun, astınız yüzlerce mücadeleden alnının akıyla çıktı ve göklerin altındaki tüm sözde soyluların içini biliyor."
Bunu söyledikten sonra Shu Yanyan döndü ve toplantı odasından ayrıldı, iki sessiz adamı ince sırtının görüntüsüyle bıraktı.
"Muhafız Yin…" dedi Wenren E ancak uzun bir süre sonra. "Rabbin Sağ Muhafız'dan çok daha iyi değil."
Kitaptaki kendisinden bahsediyordu.
Yin Hanjiang, "Lordumuz tüm dünyadaki en bilge ve ileri görüşlü kişidir, Sağ Muhafız lordumuzun tırnağı bile olamaz." dedi.
“Sen, ah…” Wenren E başını iki yana salladı ve sözlerini değiştirdi. Benimle dağdan aşağı in, Shangqing Tarikatının bu genç neslini görmek istiyorum.”
Shu Yanyan bu sefer He Wenzhao’yu kuruyasıya kadar özümsemediğine göre He Wenzhao'nun Baili Qingmiao'ya nasıl bir açıklama yapacağını ve kadın kahramanın kitapta olduğu gibi He Wenzhao'yu affedip affetmeyeceğini görmek istiyordu.
İblis Lordu gerçekten çok meraklıydı.
