Yao Jiaping'in derisi henüz yüzülmemişti. Yin Hanjiang sağlam bir deri istemişti ama Yao Jiaping'in boğazı onun tarafından delinmişti. Yeni tarikat vekilinin kendisine verdiği görevi yerine getirmek için Shi Congxin önce Yao Jiaping'in yarasını iksirlerle dikkatlice tedavi etti, ardından onu şifalı suya yatırdı. Ancak kırk sekiz saat boyunca ıslatıldıktan sonra derisini yüzme prosedürü uygulanabilirdi, aksi takdirde yırtılabilirdi.
Shi Congxin her zaman Xuanyuan Tarikatının bir mensubu olmuştu ve hiçbir zaman bu kadar önemli bir işle görevlendirilmemişti. Bugün kendisine bir görev verilirken Muhafız Shu ve Sunak Ustası Zhongli Tarikat Vekili Yin tarafından azarlanmıştı, bu yüzden aslında oldukça neşeli hissediyordu.
Qiu Congxue'nin yerine geçip Yeraltı Ateşi Köşkü’nün başına geçtiğinden beri Shi Congxin panik içindeydi. Onu tavsiye eden Sunak Ustası Yuan doğrucu tarikatlarla iş birliği yaptığı için Tarikat Vekili Yin tarafından öldürülmüştü ve Muhafız Qiu, Su Huai adında etten bir bedene sahip bir hayalet yetiştiriciyi getirmiş, Su Huai'nin xiulian uygulaması geliştiğinde Shi Congxin'i ortadan kaldırmasına ve Yeraltı Ateşi Köşkü’nü ele geçirmesine yardım edeceğini söylemişti.
Ayrıca Tarikat Vekili Yin'in ana salona atadığı yeni Sunak Ustası Zhongli Qian da Su Huai'yi öğrencisi olarak görüyordu. Shi Congxin her an öldürüleceği korkusuyla gözyaşları içinde kalmıştı. Yüksek bir mevkide olmanın hiçbir iyi yanı yoktu.
Yine de işler tersine dönüyor gibiydi. Tarikat Vekili Yin tarikatı devraldıktan sonra ona değer vermeye başlamıştı. Tarikat Vekili Yin’in verdiği görevleri düzgün bir şekilde tamamlamalıydı, öhö öhö öhö!
Yao Jiaping'i iyice ıslatalı henüz altı saat olmuştu ki Lord Wenren'den bir mesaj aldı.
Lordları geri mi dönmüştü? O zaman şimdi kimi dinlemesi gerekiyordu?
Shi Congxin ikisini de gücendirmekten çok korkuyordu. Yarı ölü Yao Jiaping'i alıp Wenren E'ye götürmekten başka çaresi yoktu.
Nedense döndükten hemen sonra Wenren E, Sunak Ustası Zhongli'nin odasındaydı. İkisi birlikte Tarikat Vekili Yin'den tarikatı geri almak için plan mı yapıyordu? Shi Congxin artık tarafını seçmenin zamanının geldiğine karar verdi. Bu bilgiyi Tarikat Vekili Yin'e iletmeliydi, böylece hazırlıklı olacaktı. Zamanı geldiğinde Qiu Congxue, Shu Yanyan, Zhongli Qian ve Su Huai, hepsi öhö öhö öhö!
Gururla düşünen Shi Congxin odaya girdi ve katılmak istediği Tarikat Vekili Yin'in ağır yaralandığını ve kollarında çaresizce yattığını görünce aniden daha da sert öksürdü.
"Sesini kes." İblis Lordu mavi bir cübbe giymişti ve heybetli varlığı her zamankinden daha güçlüydü. Shi Congxin'e bakmadı bile, gözleri Yin Hanjiang'ın yüzüne kilitlenmişti, parmak uçlarını Yin Hanjiang'ın dudaklarının köşesinde gezdiriyordu.
Her zaman tetikte olan Zhongli Qian Shi Congxin'i kenara çekti ve ona ses iletti: "Lordu şu anda rahatsız etmeyin. Yao Jiaping hâlâ hayatta, değil mi?"
‘İblis Lordu'nun önünde kendimi göstermemi istemiyor olmalı!’diye düşündü Shi Congxin. Ama yine de korkmuş gibi davranarak, "Tavsiyeniz için teşekkür ederim Sunak Ustası Zhongli. Henüz ölmedi, öhö öhö öhö." diye ses iletti.
Zhongli Qian Shi Congxin'e doğru döndü. Gözleri bağlı olduğu açıktı fakat bu Shi Congxin'e tüm düşüncelerinin açığa çıktığı hissini verdi. Bu onun hayal gücü olmalıydı, ona böyle garip bir his veren sadece pencereden sızan ve Zhongli Qian'ın yüzünü aydınlatan ay ışığı olsa gerekti.
Shi Congxin, "Sunak Ustası Zhongli neden bana öyle bakıyor? Bir sorun mu var? Öhöhöhö." diye sordu.
Zhongli Qian, Yok bir şey, sadece zihinsel iletimlerinizde öksürüğün de olacağını beklemiyordum," dedi.
Shi Congxin: “…”
O, o sadece buna alışmıştı! Dünyanın yedi ızdırabını geliştirdiği için doğal olarak her an acı çekmesi gerekiyordu. Hastalık qi'si Baili Qingmiao tarafından emilmiş olsa bile en azından hasta gibi davranması gerekiyordu! Öhö öhö öhö!
Shi Congxin küçük düşüncelerini fark etmesinden korktuğu için Zhongli Qian'a bakmaktan kaçındı. Dikkatle lorduna bakarken Wenren E'nin başını eğerek Yin Hanjiang'ın yüzüne yaklaştığını gördü. O kadar yakındı ki Shi Congxin'in yüzü kızarmıştı. Lordunun tam olarak ne yapacağını görmek için gözlerini dört açmıştı ki Wenren E'nin uzun saçları aşağı kayarak ikisinin yüzlerinin görünmesini engelledi.
Wenren E'nin başını tekrar kaldırması biraz zaman aldı. Derin bir acıyla "Rabbin çok aceleci davrandı." dedi.
Shi Congxin duvarın köşesine büzüldü. O kadar korktu ki ses çıkarmamak için parmaklarını ısırdı.
Az önce, saçındaki boşluktan hâlâ küçük bir şey görebiliyordu. Lordu ne yapıyordu? Vekil Yin’in özünü mü emiyordu? Sunak Ustası Zhongli bir kenarda durmuş körmüş gibi davranıyordu, ah, aslında kördü.
Wenren E, Shi Congxin'e bir bakış bile atmadı. Elini odanın öbür ucundan kendisine doğru uçan Yao Jiaping'e uzattı. Beş parmağı Yao Jiaping'in kafatasının üzerine dayandı ve kolay bir hareketle ruhunu bedeninden çıkardı.
"Bu..." Zhongli Qian şüphelerine engel olamadı.
"Rabbin bu tekniği kan denizinde öğrendi," dedi Wenren E kayıtsızca. "Bir kişinin tüm anılarını ve yeteneklerini alıp kendine ait hale getirebilir. Bu sadece alışılmışın dışında bir teknik, bahsetmeye değmez."
Kan denizinde mühürlenmiş yüz seksen bin şeytani tanrı vardı, bu yüzden Wenren E son bir buçuk yıldır hiç de kolay zamanlar geçirmemişti. Kan İblisi ruhundaki işaretleri yok etmişti ki bu bir kan yetişimcisinin temelini yok etmeye eşdeğerdi. Ayrıca kan denizine düşmeden önce dokuz uzmanın silahları tarafından delinmişti. Kan denizine düşmeden önce çok fazla güç kaybetmişti.
Kitapta Baili Qingmiao'yu koruyan ve tanrısallığını uyandıran taş üzerine kumar oynamıştı. İlahi kanı elde edebildiği sürece Wenren E kan denizinin içinde xiulian uygulayabilir ve kaos enerjisini özümseyebilirdi.
Gerçekten de ilahi kanı elde ettikten sonra ruhunu korumuştu. Ancak aynı zamanda kan denizinin dibinde saklı olan tanrısallık onu çağırmış ve Wenren E'yi sürekli olarak denizin derinliklerine doğru çekmişti.
Geçen bir buçuk yıl içinde Wenren E ilahi kandan ilahi ruhu geliştirme yöntemini öğrenmiş ve tanrısallığa direnirken kaos enerjisini özümsemişti.
Kan denizinin dibinde Wenren E’yi öldürmek ve xiulian alemine girmek için onun yerine geçmek isteyen sayısız şeytani tanrı vardı. Wenren E savaşta giderek daha cesur hale geldi, çok sayıda şeytani tanrıyı öldürdü ve onların tekniklerini elde etti.
Çok öncesinden xiulian alemine dönmek istiyordu ancak tanrısallık ilahi kanı çekiştirerek Wenren E’nin ayrılmasını engellemişti.
Sadece birkaç gün önce tanrısallığın gücü aniden zayıflamış ve Wenren E kan denizinden çıkma şansını bulmuştu. Tüm gücünü toplayarak kan denizinden kaçmıştı.
Daha sonra kitaptan Baili Qingmiao'nun kalbinin kan denizinde ciddi bir travma geçirdiğini, tanrısallığına son derece yaklaştıktan sonra onun kontrolü altına girdiğini ve hayatına son vermeyi saplantı haline getirdiğini öğrenmişti. Sadece Yin Hanjiang'ın öldürme niyeti Baili Qingmiao'yu uyandırdığında ve iradesi güçlendiğinde tanrısallığın ve kanın gücü zayıflamıştı.
Yin Hanjiang gerçekten de iyi iş çıkarmıştı. Nefreti yüzünden Baili Qingmiao'yu kandil yağına çevirmemiş, hatta istemeden de olsa onun iradesini uyandırmış ve Wenren E'ye kan denizinden kaçma fırsatı vermişti.
Yao Jiaping kendini çok yükseklerde görüyor ve tıbbi becerilerinin rakipsiz olduğuna inanıyordu. Wenren E'nin Yin Hanjiang'ı tedavi etmek isteyip istemediğine aldırış etmeyeceğini, yalnızca bunu yapabilecek kapasitede olmasını isteyeceğini asla hayal edemezdi.
Ayrıca Wenren E, Yin Hanjiang'ın kalp iblisleri için bir tedavi olduğunu bildiği için önce tedavi olmasını, ardından Yao Jiaping'in derisini çalmasını önermişti. Ancak Yin Hanjiang'ın gerekçesini duyduktan sonra kendini kontrol edemedi.
Çok fazla benmerkezci davranmıştı.
Wenren E usulca Yao Jiaping'in anılarını özümsedi, sevgilisiyle geçirdiği zamanları ve sevgilisine benzeyen bir kadını her gördüğünde nasıl dayanılmaz bir acı hissettiğini, onunla geçirdiği zamanı yeniden yaşamak için yalnızca sıcak bir beden kullanabildiğini boş verdi. Wenren E'ye göre bu onların aşkını kirletmekten başka bir şey değildi.
Hiç kimse Yin Hanjiang'ın yerini tutamazdı. Bu fikir bile Yin Hanjiang’a bir hakaretti.
Çok geçmeden Yin Hanjiang'ı iyileştirmenin bir yolunu buldu.
Yin Hanjiang'ın sorunu bedeninde değil kalbindeydi. Xiulian uygulamasında hiçbir sorun yoktu, sadece zihinsel durumu xiulian uygulamasını sürdüremiyordu.
Muazzam güç daha da muazzam bir psikoloji gerektiriyordu. Bir kişinin zihinsel kontrolü kendi seviyesine ayak uyduramadığında qi sapmasına maruz kalırdı. Bu sapma genellikle iki şekilde gerçekleşirdi: çılgına dönmek ve öfkeli ruhani özlerini rahatlatmak için etraflarındaki herkese gelişigüzel saldırmak; veya ruhani özlerini bedenlerinin içinde baskılamak, böylece acı çekseler bile başka kimseye zarar vermemek.
Yin Hanjiang’ın ikincisi olduğu açıktı. Kendini baskılamak onun için bir alışkanlık haline gelmişti.
Bu tür bir yaralanma iki yönlü bir yaklaşım gerektiriyordu. Bir yandan ruhani özünü düzeltmesi gerekirken diğer yandan da çektiği acının kaynağını bulmalı ve kalp iblisini çözmek için bir ruh birliği tekniği kullanmalıydı.
Ruhani özünü düzeltmek kolay olacaktı. Wenren E'nin kaos enerjisi diğer tüm enerji biçimlerine dönüşebilirdi, bu en ilkel formdu. Yin Hanjiang'ın ruhani özü ne kadar karmaşık olursa olsun Wenren E'nin gücüne karşı duramazdı.
Wenren E, Yao Jiaping'in ruhunu bedenine geri soktu ve onu tekrar Shi Congxin'e fırlatarak ona yapması gerekeni yapmasını, Yao Jiaping hâlâ nefes alabiliyorken mümkün olan en kısa sürede deri yüzme tekniğini icra etmesini söyledi.
Zhongli Qian'a bir bakış attı ve Zhongli Qian hızla odadan çıktı, arkasından bir bariyer yerleştirerek alanı ikisine bıraktı.
Wenren E Yin Hanjiang'ı dikkatlice yatağa yatırdı. Alnı Yin Hanjiang'ınkine değene kadar üzerine eğildi.
Şu anda hiçbir varlığı yoktu, bedeni ruhu ve ruhu bedeniydi. Bir ışık parlamasıyla Wenren E ortadan kayboldu, sadece Yin Hanjiang'ı örtmek üzere mavi cübbesini bıraktı.
Yao Jiaping'in deneyimi Wenren E'ye Yin Hanjiang'ın kalbindeki yaraları bir kerede iyileştirmesinin imkânsız olduğunu, bunu yapmak için ruhuna birden çok kez girmesi gerektiğini söylemişti. Wenren E’nin bu noktada yapması gereken şey Yin Hanjiang'ın hafızasında onu delirten o noktayı aramak ve Yin Hanjiang'ı geçici olarak normale döndürmekti. Sonra biraz daha ilerleyerek Yin Hanjiang'ın hafızasına Wenren E’nin ölmediği ve Wenren E’nin Yin Hanjiang'dan hoşlandığı bilgisini aşılamaya devam edebilirdi. Yin Hanjiang nihayet bunu yavaş yavaş kabul ettiğinde Wenren E ortaya çıkıp Yin Hanjiang'a bunu bizzat söyleyecekti.
Yin Hanjiang'ın anılarını birkaç saat öncesine kadar takip etti ve Yin Hanjiang'ın kendisiyle yüzleştiğini gördü.
Bu kez, Yin Hanjiang'ın anıları aracılığıyla, Wenren E nihayet o sırada Yin Hanjiang'ı ne kadar çok yanılsamanın rahatsız ettiğini gördü.
Her birinin farklı ifadeleri vardı; kimi sevgi dolu, kimi soğuk, kimi sakin, kimi zorba. Hepsi gerçek olana benziyordu ama bir şeyleri eksikti.
Bu sahneyi gören Wenren E, Yin Hanjiang'ın divaneliğine ve kendi kibrine acı acı güldü.
Yin Hanjiang'ın gözünde en az bir düzine Wenren E vardı, bu durumda hangisinin gerçek hangisinin sahte olduğunu nasıl anlayacaktı? Bu çok zordu.
Hafızasındaki benliğin içini dökmesinin ardından Yin Hanjiang'ın çılgına dönmesini izledi. Söylediği sözleri kolayca değiştirebilirdi ama yapmadı.
Bırakın söylediği sözleri silmeyi, Yin Hanjiang'ın anılarını gelişigüzel değiştirmek bile istemiyordu, zaten olmuş olanı değiştirmeyecekti.
Hafızasında Yin Hanjiang, ağzı kanla dolmuş, gözü görmez kulağı duymaz halde Sadomazoşistik Güzellik’i karıştırıyordu. Wenren E ancak şimdi, ruhunun derinliklerine indiğinde Yin Hanjiang’ın ne kadar acı çektiğini fark edebildi.
Buna inanmak istemediğinden değildi ama başka yolu yoktu. Görme, duyma ve dokunma duyularının hepsi ona ihanet ettiğinde etrafında olup bitenlere nasıl inanabilirdi ki?
Wenren E yere diz çökmüş halde kitabı karıştıran Yin Hanjiang'a bakarak yanına gitti, kollarını açtı, artık Wenren E’nin önünde kırılganlığını gizlemeyen bu Yin Hanjiang'a sarıldı ve fısıldadı: “Benim bir kalp iblisi olduğumu varsayabilirsin, artık seni inanman için zorlamayacağım. Şu anda en azından sana birkaç şey söylememe izin ver, en azından sözlerimi dinle, beni uzaklaştırma.”
Ruh birleşmesi yalnızca ruhun anılarını etkiliyordu. Her şey zaten yaşanmış olduğundan Yin Hanjiang bu anı yüzünden tekrar yıkılmayacaktı. Yin Hanjiang arkasındaki kişinin sıcaklığını hissederek durakladı.
Artık kimse onu bir şeye inanmaya zorlamıyordu, Yin Hanjiang Wenren E’nin kollarına yaslandı ve sessizce gözlerini kapattı.
Wenren E şefkatle Yin Hanjiang'ın alnını öptü, soğuk parmaklarını tutarken usulca konuştu. "İnanmayabilirsin ama en azından umudun olsun. Hâlâ hayatta olduğumu umut et, tamam mı? Bilmelisin ki bu dünyada rabbine zarar verebilecek çok az şey vardır."
Lordunun hâlâ hayatta olması… Bu sözleri duymak bile Yin Hanjiang'ı kıyaslanamayacak kadar mutlu etti. Gözleri kapalı, uysalca başını salladı. “Hm.”
Onun buna inanmaya istekli olduğunu gören Wenren E oldukça rahatlamıştı. Şu anda Yin Hanjiang'ın ruhu yaralıydı, bu yüzden içinde çok uzun süre kalmak daha fazla hasara neden olabilirdi. Zamanının neredeyse dolduğunu ama henüz açıklamadığı pek çok şey olduğunu fark edince aklına bir fikir geldi. "Yin Hanjiang," dedi fısıldayarak, "yanlış sayfayı açtın. Uyandığında Sadomazoşistik Güzellik’i aç ve rabbinin değiştirdiği kısımları oku."
Wenren E bu sözleri söyledikten sonra Yin Hanjiang'ın bedenini terk ederek gerçekliğe döndü. Yin Hanjiang'ı odasına geri getirip nazikçe yatağına yatırdıktan sonra kendi üç kitabını, Sadomazoşistik Güzellik ve Yıkım Tanrısı’nın birinci ile üçüncü cildini geride bırakarak oradan ayrıldı.
***
Baili Qingmiao kaç kez korkuyla uyandığını unutmuştu. Gün boyunca Yin Hanjiang'dan o kadar korkmuştu ki ateşi yükselmişti, bunca zamandır kâbuslar görüyordu. Şu anda nihayet biraz daha iyi hissediyordu. Bir bardak su içmek için afallayarak ayağa kalktı ve karanlıkta yatağının başında duran bir figür gördü.
"Kı- Kıdemli Wenren!" Baili Qingmiao'nun vücudunu kaplayan soğuk ter ateşini bir hayli düşürmüştü.
"Rabbin sadece sana bir şey söylemek için geldi. Anlamana gerek yok, sadece dinle." dedi Wenren E.
"Küçüğünüz dinliyor." dedi Baili Qingmiao. "Kıdemli Wenren, gerçekten hayatta mısınız?"
"Rabbin hâlâ hayatta." dedi Wenren E. "Rabbinin senden duymanı istediği şey, Wenren E'nin Yin Hanjiang'ı sevdiğidir."
Yazar Notu:
Baili Qingmiao: Bir dakika, bunu neden bana söylüyorsunuz?
Zhongli Qian omzunu sıvazladı: Nedenini bilmene gerek yok, sadece sessiz olup bir araç olarak yerini bil ve benim gibi gülümse.
