Yin Hanjiang Wenren E'nin odasında uyandı. Ruhani enerjisinin çılgınca akmasından dolayı vücudunda hâlâ acı hissediyordu ama çoğunlukla daha iyiydi.
Ruh hali garip bir şekilde sakindi. Sanki lordunun geri döndüğü uzun bir rüya görmüş gibiydi. Sevinci ve acısı birbiriyle savaşıyordu, bir qi sapması geçirmişti ve neredeyse ölüyordu. Yine de en azından uyandığında iki şeyi hatırlayabiliyordu: Lordu hayattaydı ve bu dünyada çok az şey ona zarar verebilirdi.
Yin Hanjiang Wenren E'nin hayatta olduğunu bildiği sürece huzurluydu. Diğer şeylere gelince, onları hatırlamaya pek cesaret edemedi.
Yatağın başucunda üç kitap vardı, bunlardan ilki Sadomazoşistik Güzellik idi.
Yin Hanjiang kitaplara dokunmak yerine önündeki kalp iblislerinin her birine uzattı elini, ancak her birinin şekilsiz birer yanılsama olduğunu gördükten sonra kalbi duruldu. Artık bu kalp iblisleriyle yüzleşemeyecek durumdaydı. Gerçek lordunun onların arasında olabileceğini düşündüğünde kendini tamamen rahatsız hissetti.
Wenren E'yi takip ettiği geçen yıllar boyunca kendini tutmaya alışmıştı. Son birkaç gündür aşırı derecede gevşemişti ve lordunun onun ne kadarını gördüğünü bilmiyordu. Bunu düşünürken Yin Hanjiang’ın boğazı düğümlendi, tekrar kan kusmak istedi.
Hayır, rüyasında lorduna dokunamadığı zamanlar vardı. Gerçek olanı kalp iblislerinden onlara dokunmakla ayıramazdı. Yin Hanjiang bu kalp iblislerine bakarken hafifçe panikledi, her biri Yin Hanjiang'a derin duygularla bakmaya odaklanmıştı. Hepsinin bakışları altındayken Yin Hanjiang saklanacak hiçbir yeri yokmuş gibi hissetti, bir an önce ortadan kaybolmayı diledi.
Kollarını kavradı, parmak uçları kollarını kanattığında kendini sakinleştirmeyi başardı. Dün geceki olayları düşündü.
Aslında zihni çok bulanıktı, sadece kontrolünü kaybettiğini hatırlıyordu, lordu ona çok şey söylemiş olsa da hiçbirini hatırlamıyordu. Net olarak hatırladığı tek şey, sanki lordu defalarca kulağına fısıldamış gibi, kitabın yanlış sayfasını okuduğu ve yeniden düzenlenmiş kısımlara bakması gerektiğine dair söylediğiydi. Dün geceki çılgınlığın ardından sakinleştikten sonra yavaş yavaş Wenren E'nin hayatta olduğuna inanmaya başlamıştı. Başlangıçta duyguları çok fazla dalgalanarak kalp iblislerini azdırmıştı ama artık sakinleştiği için meseleyi mantıkla ele alabilmiş, kederi dağılmış ve geriye sadece sevinç kalmıştı.
Yin Hanjiang sakin ve içe dönük bir ifade takınmak için elinden geleni yaparak Sadomazoşistik Güzellik’i eline aldı. Kitabın içinden bir not düştü: Sunak Ustası Zhongli'nin yerindeyim, kalp iblislerinin arasında değilim.
"Wenren E" diye imzalanmıştı.
Yin Hanjiang anında rahatladı, duruşu daha rahat bir hal aldı. Kitabı kucağında tutarak yatağa yaslandı. Lordunun hâlâ hayatta olduğunu ve çoktan geri döndüğünü düşündüğünde kalbine neşe doldu, gülümsemekten kendini alamadı.
"Rabbinin dönüşü seni bu kadar mutlu ediyor mu?" dedi bir kalp iblisi, yatağa yaslanarak.
Yin Hanjiang bu kalp iblisin yüzüne bile bakmadı. Kitabı açtı ve ilk sayfadan itibaren okumaya başladı.
Hikaye çoktan tanınmaz hale gelecek şekilde değiştirilmişti, orijinal olay örgüsü yalnızca eski yorumlardan çıkarılabiliyordu. Ancak Yin Hanjiang yine de yıllar önceki yorumlardan ve henüz düzenlenmemiş kısımdan kitaptaki kendi benliğinin lordunun ölümünden sonra ne yaptığını bulmayı başardı. Şu anda yaptıklarından çok çok daha kötüydü. Lordunun bu kitabı kırk yıl önce okuduğunu düşündüğünde Yin Hanjiang kendini ateşe verme dürtüsüne kapıldı.
Vücudundaki qi ve kan çalkalandı, sadece biraz okuduktan sonra daha fazla okuyamadı. Kitabı kapatarak zihin temizleme büyüsünü okudu.
Neyse ki Wenren E burada değildi, Yin Hanjiang hala sakin kalabiliyordu. Eğer dün geceki gibi olsaydı, Yin Hanjiang yine delireceğinden korkuyordu.
Sadece bir kitap okuyordu, bu yüzden devam edemezse bir an için durabilir ve ağırdan alabilirdi. Bir süre nefesini düzene soktuktan sonra tam okumaya devam edecekti ki kapısının çalındığını duydu. Kapının ardından Sunak Ustası Shi'nin sesi geldi. "Tarikat Vekili Yin, astınızın Wenren E hakkında bir raporu var!"
Yin Hanjiang onu görmezden gelecekti fakat lordunun adını duyunca kitabı saklayarak Shi Congxin’e izin verdi.
Shi Congxin masaya doğru yürüdü ve soğuk yüzlü Tarikat Vekili Yin'le yüzleşti. "Tarikat Vekili Yin, bu astınız dün gece Lord Wenren'in hâlâ hayatta olduğunu öğrendi! Öhö öhö öhö!"
"Hı hı." dedi Yin Hanjiang metanetle.
Shi Congxin, Yin Hanjiang'ın hiçbir tepki vermediğini gördü fakat buraya gelmek için cesaretini toplaması ne kadar da zor olmuştu! Artık bir duruş sergilemenin zamanı gelmişti. Zhongli Qian çoktan Wenren E'nin tarafına geçmişti, Shi Congxin İblis Lordu’nu takip etmeye devam ederse hiçbir geleceği olmayacaktı. Sadece Yin Hanjiang'ı seçebilirdi.
Kendi pozisyonunda gözü olan Zhongli Qian, Qiu Congxue, Shu Yanyan ve Su Huai'yi düşünen Shi Congxin, hayatı boyunca pısırık olduğunu ve bir kez olsun cesur olma zamanının geldiğini hissetti! Cesaretini toplayarak, "Tarikat Vekili bilmiyor ama dün gece Wenren E ve Sunak Ustası Zhongli size karşı bir girişimde bulundu, öhö öhö öhö!”
"Ne dedin sen?" Yin Hanjiang'ın gözlerinde ölümcül bir ışık belirdi. Eğer Shi Congxin onun önünde lorduna iftira atmaya cüret ederse, hayatı sona erecekti.
Onun öldürme niyetinden habersiz olan Shi Congxin devam etti. "Dün gece lord bana Yao Jiaping'i Sunak Ustası Zhongli'nin odasına getirmemi emretti, astınız vardıktan sonra sizin baygınken iblis lordunun size bir şey yaptığını gördüm. Tarikat Vekili bunu hatırlıyor mu?"
“Hatırlamıyorum.” Yin Hanjiang Shi Congxin'in hastalıklı yüzüne baktı, boynuna uzandı, avucunu atardamarına dayayarak, “Ne gördün?” diye sordu.
Shi Congxin, “Öhö öhö öhö! Wenren E’nin saçları o sırada aşağı sarkarak astınızın görüşünü engellese de iblis lordunun sizin özünüzü çaldığını gördüm Tarikat Vekili!” dedi.
Wenren E'nin saçlarının arasından gördüklerini kabaca tarif etti. Dudaklarını işaret ederek, "Ruhani özünüzü ağzınızdan çalıyordu. Tarikat Vekili, dantianınızın Mor Konak’ını kontrol etmelisiniz. El altından bir şey yapmış olabilir, öhö öhö öhö."
"Öhö öhö öhö!" Bu kez öksüren Shi Congxin değil Yin Hanjiang'dı.
Shi Congxin'in sözlerini duyduktan sonra yüzü kıpkırmızı oldu, sertçe öksürmeye başladı. Shi Congxin'in boynunda duran eli de öksüren ağzını kapatmak için geri çekildi.
Shi Congxin: “…”
Hastalık qi’si Tarikat Vekili Yin'e geçmiş olabilir miydi? Hayır, olamazdı, hastalık qi'si Baili Hanım tarafından çalınmıştı, bu yüzden gücünün çoğunu kaybetmişti ve şu anda hasta bile değildi, sadece öksürüyormuş gibi yapmak zorundaydı.
“Bu muhterem anlıyor.” dedi Yin Hanjiang yeterince öksürdükten sonra. “Artık gidebilirsin.”
Shi Congxin daha fazlasını söylemek istemişti ama Yin Hanjiang arkasını dönmüştü ve artık ona bakmıyordu. Elinden yalnızca hayal kırıklığı içinde oradan ayrılmak gelirdi. Ne var ki kapıya geldiğinde Yin Hanjiang'ın "Maske yapılabilecek ahşap veya başka malzemelerin var mı?" dediğini duydu.
"Var." Shi Congxin, Mahayana aşamasına ulaştığında ruhuna bağlı bir silah yapmak için sakladığı üst sınıf bir yeraltı metali parçasını deposundan çıkardı.
"Bu kadar iyisine ihtiyacım yok... her neyse, gidebilirsin." Yin Hanjiang metal parçasını aldı ve Shi Congxin'i gönderdi.
Yeraltı metalini elleri ve Yanan Gökyüzü Davulu'nun ateşiyle şekillendirerek çok hızlı bir şekilde hayalet maskesine dönüştürdü.
Maskeyi taktı ve yüzü örtüldüğünde kalbinin yavaş yavaş sakinleştiğini hissetti.
Bu kez yeterli zihinsel hazırlıkla kitabı açtı ve okumak için Wenren E ile ilgili sahneleri seçti. Baili Qingmiao'nun tarikatlarında He Wenzhao ile geçirdiği zamanın ve otuz yıllık gezintisinin onunla hiçbir ilgisi yoktu, bu yüzden hepsine kısaca göz gezdirdi.
İki saatten kısa bir süre içinde Yin Hanjiang gözden geçirilmiş versiyonun son sayfasına ulaşmıştı. Wenren E’nin Baili Qingmiao'nun yatağının başında durup ona şöyle dediğini gördü: "Rabbinin senden duymanı istediği şey, Wenren E'nin Yin Hanjiang'ı sevdiğidir."
Bu sözleri dün gece duymuştu ama o sırada düşünceleri son derece karışıktı, buna inanıp inanmaması gerektiğini bilmiyordu. Daha da önemlisi, Yin Hanjiang o sırada Wenren E'nin Baili Qingmiao'dan hoşlandığından onda yedi oranında emindi ve bu kafa karışıklığı altında qi sapmasına uğramıştı.
Şimdi ilk olarak orijinal son ile yorumları okumuştu ve bunun revizyondan önce olduğunu, asla gerçekleşmediğini biliyordu. Ayrıca Shi Congxin'in raporunu da almıştı. Wenren E'nin Baili Qingmiao'ya bu sözleri söylediğini gördüğünde yüzündeki maskenin rahatlatıcı varlığıyla duyguları farklılaştı.
Düşmesinden korkarak maskeyi tuttu ve kalbinin deli gibi çarpmasına katlanarak okumaya devam etti.
Baili Qingmiao endişeyle, "Kıdemli Wenren'in Tarikat Vekili Yin'e karşı romantik bir niyeti varsa, neden bunu ona doğrudan söylemiyorsunuz?" diye sordu.
Wenren E acı bir gülümsemeyle, "Muhtemelen bana inanmayacaktır." dedi.
Baili Qingmiao, Wenren E'nin duygusal meseleleri tartışmak için kendisini aradığını düşündü. Biraz kafa yorduktan sonra düşünceli bir şekilde konuştu. "Gerçek niyetinizi sözlerle ifade etmek zor olabilir. Çoğu zaman davranışlar karşınızdakine daha fazla güven verir. Benim gibi... boş verin, ben kötü bir örneğim. Ağabeyim ne yaparsa yapsın bana güven veremez."
"Senin örneğin bir uyarı görevi görebilir." dedi Wenren E.
Baili Qingmiao anında kalbinin kırıldığını hissetti. Ancak insanlara yardım etmeyi seven biriydi, bu yüzden güçlü olmak ve ağabeyiyle kendi meselesi hakkında konuşmak zorundaydı, konuştukça daha çok ağlamak istiyordu.
"Rabbin biliyor." Wenren E başını salladı. "Yaşadıklarını aklımda tutacağım. Sana açıkça söylemek istedim, çünkü onun anlamasını istiyorum. İster soğukkanlı ve içe dönük Yin Hanjiang olsun ister pervasız ve gözü kara Yin Hanjiang, rab her ikisini de sevecektir. Yin Hanjiang Yin Hanjiang'dır. Kendini saklamasına gerek yok."
Bu paragrafı gören Yin Hanjiang sadece tüm vücudunun dumanlar içinde kaldığını hissetti. Vücudu her zaman soğuktu ve Kar Alevini özümsemesi bile bu soğukluğu çok fazla giderememişti. Bunun saplantısının çok derin olmasından ve kalp iblislerinin eziyetinden kaynaklandığını biliyordu. Yine de bu pasajı okurken vücudunun yandığını hissetti, derisinin altındaki kan damarları kaynıyor gibiydi.
Yeniden düzenlenmiş versiyonun yorumlarına gelince…
[Tuhaf, orijinal versiyonu okurken Yin Hanjiang'dan hep korkardım, şimdi neden onu biraz sevimli buluyorum? Silahını ve ellerini silmek için kahramanın eteklerini kullanıyor - küçük çiçeğin bir paçavra olduğunu mu düşünüyor?]
[Kandil yağındansa paçavra daha iyidir. Bence de biraz sevimli olmaya başladı. Tanrım, bunca yıldır neler yaşadım ben?]
[Masum küçük bir kızdan deli bir kadına dönüştüm, psikopat bir ucube gördüğümde sadece korkmamakla kalmıyorum, ğğğaaaaa, daha da psikopat ol demek istiyorum!]
[Pşt alo? Hâlâ önceki bölümün içeriğini mi tartışıyorsunuz? Gidin son bölümü okuyun, bu çok önemli! Bu bir Mary Sue aşk romanı ve ikinci erkek kadın kahramanın yüzüne karşı dördüncü erkeğe olan hislerini itiraf etti!]
[Oha yukarıdaki ne diyor öyle? Hemen okuyorum.]
[Son bölümü okuduktan sonra eserin etiketlerine bakmak için döndüm de yazar konuyu değiştirmekle kalmayıp hikayenin duygu türünü de ‘romantizm’den ‘bilinmeyen’e değiştirmiş.]
[Belirsiz ne demek?]
[Her şey mümkün demek.]
[Durun, nasıl oluyor da Wenren E'nin aşk ilanıyla sarsılmıyorsunuz? Çığlıklar nerede? Muhalefet nerede? Bu romanın bir danmei haline gelmesinin şoku nerede?]
[Yukarıdaki foruma bakmadın değil mi? Sadomazoşistik Güzellik’in orijinal ve revize edilmiş metinlerindeki gizli romantik konuları tartışan konu. Zaten her şeyi derinlemesine analiz etmişler.]
[Okuduktan sonra kendimi aydınlanmış hissettim. Yani Yin Hanjiang orijinalinden beri Wenren E'den hoşlanıyordu ve bu yüzden bu kadar çıldırmıştı. Eskiden ondan epey korkuyordum, şimdi her nedense Yin Hanjiang’a sarılmak istiyorum. Küçük zavallı şey.]
[Artık orijinal ve revize edilmiş versiyon demiyorum, geçmiş yaşam ve şimdiki yaşam diyorum. Gidin bir sonraki başlığa bakın, ikisinin hayran kurgusu bile var. Çabuk gidin bakın, yavaş olursanız silinir.]
[Burun kanamasıyla geri döndüm. Yin Hanjiang'ın diğer insanlara kötü davranırken lordunun önünde itaatkar olması çok sevimli, daha fazlasını bekliyorum.]
[İblis Lordu ve onun kızıl giysili hırçın küçük kurdundan ne istediğimi yazamam, daha fazlasını söylersem ihbar edileceğim.]
Yin Hanjiang: “…”
Yazar Notu:
Yin Hanjiang: Olduğu yerde buharlaşarak bilmem kaç derece dönüp göğe uçar.
Wenren E: Neden yanında olmaya cesaret edemediğimin farkında ki. Hâlâ yaşadığımı bilirse yine dayanamayacaktır. Kurbağayı yavaş yavaş kaynatacaksın, işi ağırdan almak gerek.
Yin Hanjiang: O siteye yazanlar nerede? Gidip moderatörü öldüreceğim.
Wenren E: Sitede yazdıkları hayran kurguları topla, daha fazlasını öğrenmek için çalışacağım.
