Yin Hanjiang'ın talimatlarını izleyen tarikat lideri Qingyue'nun odasında durarak aktarıma başladı. Ona, bu dizilimi kullanarak aktarım yapan kişinin ruhani özünün bir kısmını koruyabileceği söylenmişti. Tarikat lideri bir süre kıpırdamadan bekledi ve düşündüğü kadar ruhani öz kaybetmediğini fark edince çok sevindi.
Dışarıda bekleyen He Wenzhao, Yin Hanjiang ve Baili Qingmiao'ya ters ters baktı. İlk başta düşünceleri öfkeyle doluydu ve hiçbir şey hissetmiyordu. Ancak yavaş yavaş ruhani özünün sürekli akıp gittiğini fark etti. Çevredeki ruhani enerjiyi özümsemek için ne kadar uğraşırsa uğraşsın kaybın hızını karşılayamadı.
He Wenzhao aniden bacaklarını durduğu yerden hareket ettiremediğini fark etti. Aptal değildi. Hemen Yao Jiaping'e doğru döndü. "Bu senin işin mi?"
Yao Jiaping derisinin altından yavaşça gülümsedi. Huzura ve sessizliğe ihtiyacı olduğunu söyleyerek diğer tüm Shangqing Tarikatı üyelerini kovmuştu çoktan. Bu yüzden şimdi yan salonda sadece beş kişi; tarikat lideri, Qingyue, He Wenzhao, Yao Jiaping ve Baili Qingmiao vardı.
He Wenzhao ruhani özünü dolaştırarak direnmeye çalıştı ama ne kadar direnirse ruhani özünün o kadar çabuk tükendiğini fark etti.
"Tam olarak ne yaptın?" diye sordu.
"Pek bir şey yapmadım. Sadece ustan için çok üzülüyorum, çok yaşlı ve temel oluşturmaya geri dönmek zorunda. Onun öğrencisi olarak ustanın yüklerini senin üstlenmen doğal olmaz mı?" Yao Jiaping, He Wenzhao'nun telaş ve öfke dolu bakışlarının tadını çıkarırken rahatça konuştu.
Bu dizi kesinlikle Yao Jiaping'in elinden çıkmaydı. Kullanımı çok zekiceydi. İçeride aktarıma tabi tutulan kişi aslında ruhani özünü aktarmıyor, sadece diziyi sürdürmek için ruhani özünü kullanarak dışarıdaki bekçinin ruhani özünü amansızca emiyordu. Şeftali ağacının yerine erik geçmişti işte. Yao Jiaping’in bu tür bir diziyle ortaya çıkabilmesi gerçekten doğasının sapkınlığını meydana seriyordu.
Ancak bu dizi bekçinin kaçışını engelleme becerisine sahip değildi. Yao Jiaping'in görmek istediği şey bekçinin ruhani özünü korumak için kaçması ve içerideki iki kişiden birinin dizinin geri tepmesine maruz kalmasıyla ölmesi, diğerinin yaralanması, güvendikleri biri tarafından ihanete uğradıklarını görmeleriydi. Yao Jiaping'in asıl niyeti buydu.
Tabii ki Yin Hanjiang He Wenzhao'nun kaçmasını istemiyordu. Bu yüzden Wenren E o tılsımı yaratmış ve Liu Xinye’nin He Wenzhao’ya içirmesini sağlamışlardı.
Tılsım Kan İblisi Ata’yı dizginlemek için yapılmıştı. Wenren E dünyadaki iki kan yetişimcisinden biriydi. Kan denizindeki savaş sırasında Kan İblisi Ata’nın kan desenlerine saldırması Wenren E'nin desenleri nasıl dizginleyeceğini anlamasını sağlamıştı. He Wenzhao ilkel kaos enerjisinden yaptığı tılsımı içtikten sonra Kan İblisi Ata’nın desenleri bastırıldı ve o derin bir uykuya daldı.
He Wenzhao neden mi hareket edemiyordu? Şu anda Yin Hanjiang'ın yaptığı sabitleme büyüsünün etkisi altındaydı çünkü. Kan İblisi Ata’nın yardımı olmadan, He Wenzhao'nun ölümlüler diyarından çoktan çıkmış olan Yin Hanjiang'a karşı koyabilmesinin hiçbir yolu yoktu.
"Yao Jiaping, çok gaddarsın!" diye bağırdı He Wenzhao.
"Gaddar mı?" dedi Yao Jiaping. "İçeridekiler senin ustan ve hayatını borçlu olduğun amcan. En doğrusu senin kendini feda etmen. Ustana yardım etmek istemiyor musun? Shangqing Tarikatının hâlâ mantığını kullanabilen bir tarikat liderine ihtiyacı var."
He Wenzhao Yao Jiaping ile konuşmanın bir faydası olmadığını biliyordu. Hemen ustasına bir ses iletti, aktarımı durdurmasını istiyordu. Sesinin engelleneceği ise aklına bile gelmemişti.
Yin Hanjiang avluyu çoktan mühürlemişti. He Wenzhao'yu yalnızca o ve Baili Qingmiao duyabiliyordu.
Ruhani özünün çoktan yarısının gittiğini ve Mahayana'dan tanrı dönüşümüne düştüğünü gören He Wenzhao Yao Jiaping'e bağırmaktan vazgeçerek Baili Qingmiao'ya döndü. "Kardeşim, kardeşim, lütfen kurtar beni! Böyle devam ederse yeni başlayan sıradan bir insan olacağım!”
"Neden ona kendin cevap vermiyorsun?" Wenren E Baili Qingmiao'nun bedenini ona geri vererek seçimi ona bıraktı.
Eğer bu noktada Baili Qingmiao'nun zihni hâlâ tanrısallığının etkisiyle bulanıyorsa Wenren E ondan vazgeçecekti. Üç diyarın yıkımından önce Yin Hanjiang ile geçirdiği zamanın kıymetini bilmesi daha iyi olacaktı.
Baili Qingmiao vücudunun kontrolünü yeniden kazanırken sessizce He Wenzhao'ya baktı. "Ağabey, Yao Hoca’nın yöntemleri gerçekten de biraz aşırı ama yaptığı şeyde yanlış bir şey yok. İki büyüğümüzden de çokça nezaket gördün ve şu anda Mahayana aşamasına yeni geçtin, bu yüzden bunu üstlenmesi gereken kişi sen olmalısın.”
“Çocukluğumdan beri bana yetiştiricilerin anlık kazançlar ve kayıplar hakkında endişelenmemeleri gerektiğini, adaletin her şeyden önce gelmesi gerektiğini öğrettin. Her zaman senin öğretilerini takip ettim, başkalarını kendimden önce tuttum. Bir hayat kurtarabildiğim sürece kendim göreceğim zararı umursamadım.”
"Amcamın hayatını kurtarabileceksen biraz güçten ne çıkar? Tarikat liderimiz zaten çok yaşlı. Eğer temel oluşturma aşamasına düşerse, tekrar yetiştirme yapabileceğini söylese bile, zaten sekiz yüz yaşından büyük. Temel oluşturma aşamasının gücüyle sekiz yüz yıllık ömrü sürdürmesine imkân yok. Aktarımdan sonra, teknik sona erdiğinde, tarikat liderinin vadesi anında dolacaktır. Bu sadece bir hayatı diğeriyle değiştirmektir!
"Ama senin için aynı şey geçerli değil. Yüz yaşından daha küçüksün, Temel oluşturma aşamasının gücü ömrünü yüz elli hatta iki yüz yıla kadar uzatabilir. Qingyue Amca’nın hayatını kurtaracak kişinin sen olması durumunda ilgili herkes hayatta kalabilir.”
Baili Qingmiao'nun Wenren E'yi durdurmak için atılmamasının nedeni buydu. Kendisi de ağabeyinin tarikat liderinin yerini almasının en iyisi olacağını düşünüyordu.
"Kardeşim! Yao Jiaping seni etkisi altına mı aldı?" He Wenzhao telaştan ölmesine rağmen ona karşı sevgi dolu bir ifade takınmaya devam etti. "Kardeşim, beni de düşün. Ben tarikat liderinin doğrudan öğrencisiyim. Tüm akranlarımın gözü üzerimde, beni örnek alıyorlar. Eğer bir dış öğrencinin bile altında olacak bir seviyeye düşersem bana nasıl bakarlar? Benim için ne kadar zor olacağını biliyor musun?"
Onun sözlerini duyan Baili Qingmiao'nun gözlerindeki son tereddüt ve şefkat izleri de kayboldu. Başını iki yana salladı. "Tarikat lideri senden daha zor zamanlar geçirirdi."
Her zaman ağabeyinin dürüst bir insan olduğuna inanmıştı. Başka kadınlarla ilişkisi olsa bile, bu sadece bu konuda kör olduğunu gösterirdi. Baili Qingmiao kalbi kontrol etmenin ne kadar zor olduğunu çok iyi anlıyordu, bu yüzden ağabeyini suçlamıyor, sadece kendi kendine kederleniyordu.
Ancak şu anda He Wenzhao'nun eylemleri geçmişte söylediği sözlerle uyuşmuyordu. Baili Qingmiao'ya öğrettiği şeyleri hiçbir zaman eyleme dökmemişti.
"Ağabey, beni gerçekten hayal kırıklığına uğrattın." Baili Qingmiao başını salladı. "En azından merhametli olduğunu sanıyordum."
Umursamaz bir tavırla Yin Hanjiang'a döndü. "Şu andan itibaren Baili Qingmiao, He Wenzhao ile tüm bağlarını kopardı. Artık birbirimizle hiçbir ilgimiz yok. Ona karşı istediğiniz gibi kin besleyebilirsiniz. Size engel olmayacağım. Yaptığımız anlaşma şu andan itibaren hükümsüzdür."
Baili Qingmiao'nun Yin Hanjiang'ın kendisini Shangqing Tarikatına getirmesine izin vermeden önce öne sürdüğü koşul, He Wenzhao'nun direkt mahkum edilmesi yerine halkın önünde yargılanması gerektiğiydi. Şimdi Baili Qingmiao He Wenzhao konusunda gerçekten hayal kırıklığına uğramıştı. Artık ona karşı hiçbir şey hissetmiyor, Yin Hanjiang'ın ondan intikam almak istemesinin son derece doğal olduğunu düşünüyordu.
"Zaten o anlaşmaya uymayı hiç planlamamıştım." Yin Hanjiang Baili Qingmiao'ya memnun bir bakış attı. "Bu muhterem sonunda bu kararı verebilmene sevindi."
Lordunun çabalarının boşa gitmemesine, Wenren E'nin artık He Wenzhao ile yan yana durmasına gerek kalmamasına sevinmişti.
"Vakit neredeyse geldi." Yin Hanjiang He Wenzhao'nun seviyesinin temel oluşturmaya doğru istikrarlı bir şekilde düşüşünü izlerken hafifçe başını salladı.
Odanın içindeki tarikat lideri, Kıdemli Qingyue'nin gençliğini geri kazanarak vücut birliği aşamasına yükselmesini izledi. Tuhaftır ki kendi seviyesi aslında hiç azalmamış, Mahayana'da kalmıştı!
Ruhsal özünü tüketmişti fakat bazı ek iksirler aldıktan ve birkaç ayını inzivaya çekilip yetiştirme yaparak geçirdikten sonra tüm özünü geri kazanacaktı.
Sonuç beklediğinden çok daha iyiydi. Dışarıdaki Yao Jiaping’e bir ses iletti: "Yao Hoca gerçekten de mucizevi bir doktor. Kardeşim tamamen iyileşti ve dizi bu zavallı Taoist’in yetiştirmesini korumayı başardı!"
"İyileştiğine göre bu muhterem tedavi ücretini alabilir, değil mi?" dedi kapının dışındaki adam.
Bu muhterem mi? Tarikat lideri bunun hakkında çok fazla düşünmedi. "Söyleyin Yao Hoca, elimden geldiğince yerine getireceğim."
"Önemli bir şey değil," diye iletti Yin Hanjiang. "Gelecek ayın yedisinde Biluo, Jiuxing ve Tianjian Tarikatları, Wuxiang Tapınağı ve dört büyük yetiştirme klanının tüm efendileri ile önemli kıdemlileri Taiyin Dağı'nda toplansın. Bu muhteremin duyurması gereken önemli bir şey var.”
Tarikat lideri, "Bu elbette ki sorun değil.” dedi. “Ama Yao Hoca ne duyurmak istiyor?"
"Taiyin Dağı'nda gizlice bir oluşum kuracağımdan şüpheleniyorsanız öğrencilerinizi araştırmaları için önceden gönderebilirsiniz. Kabul ediyorsanız yemin edin."
Kıdemli Qingyue'nun yavaş yavaş uyandığını gören tarikat lideri Yao Jiaping’e karşı minnet duydu. Ayrıca bu kadar çok güçlü yetiştiricinin artık bir sahibi olmayan Taiyin Dağı’na gitmesiyle hiçbir şey olamayacağını düşündü. Böylece herkesi toplamaya yemin etti.
"Ah, borcunu unutma. Bu muhterem gidiyor."
Yao Jiaping'in gideceğini duyan tarikat lideri tekniği durdurdu ve kardeşinin iyi olduğundan emin olduktan sonra odadan dışarı fırladı.
Kapıdan dışarı adımını attığı anda en sevdiği öğrencisi He Wenzhao’nun kırk küsur yaşında bir ihtiyara dönüştüğünü ve Yao Jiaping’in ellerinde taşındığını görünce olduğu yerde kalakaldı.
Yao Jiaping, Baili Qingmiao ve baygın haldeki He Wenzhao devasa bir davulun üzerinde duruyordu. Shangqing Tarikatındaki hiç kimsenin muhtemelen tarikat lideri kadar aşina olmadığı bir davuldu bu; on sekiz ay önce Yin Hanjiang onları bu davulun üzerinde kovalamıştı.
Yao Jiaping yüzündeki deriyi yırtarak son derece yakışıklı ama biraz da acımasız bir yüz ortaya çıkardı. Tarikat liderine sakince gülümsedi. "Bu muhterem, Yin Hanjiang."
He Wenzhao'yu Baili Qingmiao'ya fırlattı ve iki eliyle mühürler oluşturdu. Ruhani enerjiden yoğunlaştırılmış iki şeffaf tokmak Yanan Gökyüzü Davuluna vurdu ve kıpkırmızı bir alev gökyüzüne yükselerek Yanan Gökyüzü Davulunu gökyüzüne sürükledi.
Ay Birikintisi Çanının korumasıyla Shangqing Tarikatında uçuş kısıtlanmıştı ama Yanan Gökyüzü Davulunu kullanırken Ay Birikintisi Çanının kısıtlamaları Yin Hanjiang için hiçbir şey ifade etmiyordu.
Shangqing Tarikatında Ay Birikintisi Çanını kullanabilen üç kişiden tarikat lideri ruhani enerjisini harcamıştı, Qingyue hâlâ iyileşme sürecindeydi ve He Wenzhao temel oluşturma aşamasına düşmüş, Baili Qingmiao tarafından sürükleniyordu. Tarikat bariyerlerinden giriş zor olsa da çıkış değildi. Öyleyse Shangqing Tarikatına kim yardım edebilirdi?
Hiç kimse.
Tarikat lideri onları durdurmak istiyorsa Ay Birikintisi Çanına gitmeli ve bariyerleri maksimum güçte aktive etmeliydi. Fakat oraya ulaşmak için uçan bir tekneye binmesi gerekiyordu. Uçan tekne oraya vardığında ise Yin Hanjiang çoktan gitmiş olacaktı.
"Yin Hanjiang! Doğrucular ve şeytaniler arasında yeni bir savaş mı başlatmak istiyorsun?" Tarikat lideri ağzından bir ağız dolusu kan püskürterek haykırdı.
"Öyleyse ne olmuş?" dedi Yin Hanjiang kayıtsızca. "Otuz yıl önceki savaşta sefil bir şekilde başarısız olan kimdi? Lordum ölümlülerin hayatta kalmasını düşünecek kadar hayırsever olmasaydı doğrucu tarikatlar nasıl on yıldan fazla sürebilirdi?!”
"Wenzhao ve Baili Qingmiao'yu serbest bırak!" diye kükredi tarikat lideri.
"Baili Qingmiao kalp bağlayan böceğin ve izleme büyüsünün kaldırılması için Xuanyuan Tarikatına dönmeli. Öğrencine gelince... Bu muhtereme borçlu olduğu her şeyi teker teker geri alacağım. Diğer tarikat liderlerine haber vermek sana düşüyor: Öğrencileriniz Xuanyuan Tarikatında, yaşamalarını istiyorsanız gelecek ayın yedisinde Taiyin Dağı’nda olun."
Bunu söylemesiyle dev alevler Shangqing Tarikatının bariyerlerini kırdı. Yin Hanjiang davula binerek oradan ayrıldı. Büyük Tarikat Savaşı ve kan denizindeki savaştan sonra Shangqing Tarikatında onu durdurabilecek adam kalmamıştı. Kimse Xuanyuan Tarikatının efendisinin Shangqing Tarikatına öylece girip çıkmasını izlemekten başka bir şey yapamıyordu.
Yazar Notu:
Yin Hanjiang: Kandil yakamasam da ateş yakacağım!
