Lupin'de Ara

Son Bölümler: Qian Qiu Radyo Dizisi

Qian Qiu Radyo Dizisi -- 2. Sezon -- 4. bölüm yüklendi. (Bilgisayardaki bir sıkıntı nedeniyle devam edemiyorum.)

Son Bölüm

Qian Qiu yeni ekstra!! Geçmiş Günler yayınlandı!!

Bölüm 72: Ziwu Ruh Kilitleme Dizisi

 

Yanan Gökyüzü Davulu inanılmaz bir hızla ilerleyerek bir saatten kısa bir sürede Xuanyuan Tarikatına geri döndü.


Yin Hanjiang, Yao Jiaping'in derisini tamamen üzerinden attı ve davulun tepesinde durdu, kırmızı cübbesi rüzgârda dalgalanarak güçlü ve ince bir figürü ortaya çıkarıyordu. Gümüş kemeri kızıllık içinde göze çarpıyor, belini daha da ince gösteriyordu.


Ana Salon’un üzerine vardığında aşağı inmek yerine yüksek net bir sesle, "Xuanyuan Tarikatının tüm üyeleri, Ziwu Ruh Kilitleme dizisini kurun." dedi..


Ana Salon’da onun mesajını duyan herkes hayretler içinde kaldı.


Yin Hanjiang tarafından tüm eti kesildiğinden beri morali bozuk olan Qiu Congxue’nin gözleri aniden parladı. Çılgınca gülerek, elinde bir kitapla uyuyan ve ağzından salyalar akan Su Huai'yi yakaladı. "Haydi, öğrenci, gidip diziyi kuralım!"


"Ne dizisi?" Qiu Congxue'nin sarsıntısıyla Su Huai’nin beyni allak bullak oldu. Hemen Duygu Söndüren Sopasını çıkardı. "Ne oluyor? Yabancılar mı saldırıyor?"


"Ziwu Ruh Kilitleme dizisi. Onu üç yüz yıl içinde sadece bir kez gördüm." Qiu Congxue heyecanla dudaklarını yaladı. "Yüz yıl önce, Wenren E ve Yin Hanjiang tarikata girebilmek için katliam yaptıklarında ve yaşlı tarikat lideri Yanan Gökyüzü Davulunun geri tepmesi yüzünden ölümün eşiğindeyken, o ikisini hapsetmek için Ziwu Ruh Kilitleme dizisini kurmamızı emretmişti."


O sırada Xuanyuan Tarikatının yüzden fazla uzmanı diziyi kurup ağır yaralı Wenren E ve Yin Hanjiang'ı hapsettiğinde gün geceye dönmüştü. Herkes ikisinin öleceğini düşünüyordu. Beynine bıçak saplanmış olan Qiu Congxue bile diziyi koruyordu, onları öldürmeye kararlıydı.


Üç gün üç gece boyunca diziyi korumuşlardı. Tam herkes onların öldürüldüğünü düşünürken Yedi Ölüm ve Ordu Ezen yıldızları gökyüzünde parladı. Kan kırmızısı şeytani bir kılıç ile kara bir baltalı kargı birlikte diziden çıkmıştı. Wenren E uçarak Yedi Ölüm baltalı kargısını geri çağırmış ve kan rengi kılıç Yin Hanjiang’a dönüşmüştü, yere yığılacakken Wenren E onu yakalayıp kucaklamıştı.


Wenren E yavaşça, "Beni bu kadar zorladığınız için sizi takdir etmeliyim." demişti. "Xuanyuan Tarikatının şeytanlarla dolu olduğunu, hayatta bırakmaya değecek bir şey olmadığını sanıyordum. Şimdi görüyorum ki bazıları işe yarayabilir."


Baltalı Kargı bir kez sallandığında Kuzey ve Güney Kepçe yıldızlarının güçleri ortaya çıkmıştı. Wenren E'nin başının üzerinde bir yıldız haritası oluşmuştu.


Savaşma niyeti Wenren E'nin bedeninde ve ruhunda hiçbir acı hissetmemesini sağlıyordu. Yıldızların gücü onun tükenen ruhani özünü yenilemişti. Wenren E'nin siyah cübbesi düşmüş, yıldız ışığı sırtını aydınlatmıştı.


Bu onun bilinçli olarak geliştirdiği bir teknik değil, bir ölümlü olarak savaş meydanında yaşadığı ölüm kalım deneyimlerinden kalan yara izleriydi.


Yara izleri muhteşem bir şekilde on dört ana yıldızın haritasını oluşturuyor ve sürekli olarak yıldız gücünü emiyordu. Yedi Ölüm baltalı kargısının bir savruluşuyla yıldızların gücü açığa çıkarak o sırada diziyi koruyan yüzün üzerindeki kişinin tamamını ağır yaralamıştı.


O anda Wenren E kollarında Yin Hanjiang ile tek başına duruyordu. Az önce onu öldürmeye çalışan Xuanyuan Tarikatı insanlarından ayağa kalkabilecek durumda olanların hepsi iki dizlerinin üzerine çökmüş, ellerini yere dayamış ve onun için başlarını eğmişlerdi. 


Wenren E'nin yüz adamın üstesinden gelebilecek gücüne, Xuanyuan Tarikatını yalnızca iki kişiyle alt etme cesaretine, gökleri dolduran yıldız ışığının bu mucizevi manzarasına diz çöküyorlardı.


O andan itibaren Wenren E herkes tarafından İblis Lordu olarak tanınmıştı.


Ve Ziwu Ruh Kilitleme dizisi Xuanyuan Tarikatının gizli bir tekniği haline gelmişti. Wenren E orada olduğu sürece böyle bir diziye asla ihtiyaç duymayacaklardı. Büyük Tarikat Savaşı'nda bile kullanılmamıştı.


Yine de bugün Yin Hanjiang bu dizinin kullanılmasını istiyordu. Ne tür bir düşman bu kadar tetikte olmayı gerektirirdi?


Qiu Congxue, "Bu aynı zamanda Mahayana'ya yükselmem gerektiğine karar verdiğim ve aç hayalet yoluna girmek için cesaretimi topladığım andı." dedi. "Eskiden acıdan ve ölümden korkardım. Ancak şimdi yetiştirme yapmanın akıntıya karşı kürek çekmek gibi olduğunu biliyorum. Sadece cesaretin varsa gökleri aşabilirsin!"


Ama senin cesaretin daha çok pervasızlığa benziyor... Su Huai dudaklarını büzdü, dayak yeme ihtimaline karşı düşüncelerini söylemedi.


"Ziwu Ruh Kilitleme dizisi en az doksan dokuz ruh yetiştirme aşaması ve üzerindeki uzmanı gerektiriyor. Hâlâ o kadar uzmanımız olup olmadığını kim bilebilir?" dedi Qiu Congxue. "Hadi gel. Büyük ustan seni bir eğlence seyretmeye götürsün."


Qiu Congxue ve Su Huai olay yerine ilk gelenlerdi. Ardından Zhongli Qian geldi. Bir süre sonra Shu Yanyan, hepsi ruh yetiştirme aşamasının üzerinde olan bir düzine kadar asttan oluşan bir gruba liderlik etti.


Baili Qingmiao sorun yaşamadan indi. Wenren E şimdiye kadar bedenini çoktan terk etmişti. Zhongli Qian'ı selamladı. "Kardeş Zhongli."


Zhongli Qian göz bağını çıkardı. Baş dönmesine katlanarak Baili Qingmiao'nun durumuna baktı ve sonra göz bağını tekrar taktı. Rahatlayarak, "Yolunu bulmuşsun." dedi.


Baili Qingmiao usulca, "Yardımları için tüm büyüklerime teşekkür etmeliyim." dedi.


"Ziwu Ruh Kilitleme dizisi kimin için?" diye sordu Shu Yanyan.


"He Wenzhao ve Kan İblisi Ata." dedi Baili Qingmiao. "Shangqing Tarikatına sızdıktan sonra Tarikat Vekili Yin He Wenzhao'yu getirdi. Şu anda He Wenzhao temel oluşturma aşamasına düşmüş durumda ancak Kan İblisi Ata’nın üstesinden gelmek zor, bu yüzden hapsedilmesi gerekiyor."


"Yin Hanjiang'ın He Wenzhao'yu almasına karşı çıkmadın mı?" Shu Yanyan elbette He Wenzhao'nun ölü ya da diri olmasını önemsemiyordu. Yine de Baili Qingmiao'ya endişeyle baktı.


Muhafız Shu aşka bulaşmazdı ama aşık olanlara hayranlık duyardı. Baili Qingmiao için iyi şeyler düşünüyor, bu saf ve dürüst, nazik ve başkalarından aşırı talepkâr olmayan kadını seviyordu. Shu Yanyan mümkünse Baili Qingmiao'nun hayatta her şeyin en iyisine sahip olmasını istiyordu. Ne yazık ki gökler insanlarla oynuyordu, onun yoğun duyguları vefasız bir adamla karşılaşmıştı.


Baili Qingmiao nazikçe gülümsedi. "Endişeniz için teşekkür ederim Shu Hanım. Baili dünyanın kızıl tozunun ötesini gördü artık. Kendimi kayıtsızlık yoluna adadım."


Ona Shu Hanım diye hitap ettiğine göre geçmişi düşünüyor olmalıydı. Shu Yanyan gülümsedi. "İlk tanıştığımızda benim ve ağabeyinin ilişkisi yüzünden öfke nöbetleri geçiren küçük bir kızdın. Şimdi aradan kırk yıl geçti ve sen göklere giden yolu tırmanıyorsun."


Güzelliği şüphesiz olan kadın iç çekerek başını gökyüzüne kaldırdı. "Göklere giden yol zorludur ve altında pek çok kemik yatar. Atacağın tek bir yanlış adım seni tamamen ölüme götürebilir. Seninle birlikte göklere meydan okuyabilecek birini bulamazsan aşkı bir kenara bırakabilir ve yoluna yalnız devam edebilirsin."


Bu sözleri Baili Qingmiao için ama aynı zamanda kendisi için de söylemişti. Kalbi kıpırdansa bile o kıpırtı için risk almaya istekli olup olmadığı tamamen başka bir konuydu.


O, Shu Yanyan, hiçbir zaman aşka düşkün olmamıştı. O sadece mutlak gücün peşindeydi!


Muhafız Shu Zhongli Qian'a bakmamış ama Zhongli Qian anlamıştı. Gözleri kör olsa da gönül gözü açıktı. Bu zeki kadının iyi niyetinin başından beri farkındaydı. Kendisi de Muhafız Shu'ya hayrandı. Yine de bunu hiçbir zaman itiraf etmemişti çünkü bu büyüleyici kadının sonsuza dek dilediği gibi özgürce yaşayacağını ve hiçbir şey tarafından bağlanmayacağını biliyordu.


Yine de... Zhongli Qian gökyüzünde ağır basan öldürme niyetini hissetti. O ikisi gibi olmanın, karşılıklı olarak birbirini destekleyen iki insan olmanın da güzel olacağını düşündü.


Göklere ulaşmak zordu ama bir başkasının kalbini tanımak daha zordu.


"Herkes toplandı mı?" diye seslendi Yin Hanjiang soğuk sesiyle. "Diziyi kurun!"


Xuanyuan Tarikatının ana salonunun önündeki meydan aslında devasa bir formasyondu. Doksan sekiz uzman kendi niteliklerine uygun noktalarda durarak merkez noktayı Yin Hanjiang'a bıraktı.


Yin Hanjiang elinde baygın He Wenzhao ile aşağı indi. Diziyi etkinleştirirken Yanan Gökyüzü Davulunu ana salonun üzerindeki gökyüzünde bıraktı.


Doksan dokuz uzmanın ruhani enerjisi merkezdeki Yin Hanjiang'ın etrafında döndü. Bu kadar çok uzmanın gücünü yalnız kendi gücüyle kontrol etmek ve He Wenzhao'ya yönlendirerek bu kişiyi tamamen hapsetmek istiyordu.


He Wenzhao yalnızca temel oluşturma aşamasındaydı, mantıken onun için bu denli temkinli olmaya gerek yoktu. Ancak Yin Hanjiang Yıkım Tanrısı - Cilt - 2’yi okumuştu. Kitapta He Wenzhao'nun başının sayısız kez belaya girdiği, hatta bir keresinde kendi yetişmiş ruhunu havaya uçurmak zorunda kaldığı, ancak tamamen öldürülmediği sürece her zaman dirilebileceği ve rakiplerini daha da büyük bir güçle ezebileceği anlatılıyordu.


Bu yüzden Yin Hanjiang daima temkinli olmak zorundaydı. Sadece Kan İblisi Ata’ya değil, He Wenzhao'ya karşı da hazırda bulunmalıydı.


Bu yüzden bir istisna yaparak Ziwu Ruh Kilitleme dizisini açmıştı. Bu dizi saldırı için kullanıldığında tek bir hamleyle bir medeniyeti yok etme gücüne sahipti. Birini hapsetmek için kullanılırsa bir yüce altın ölümsüz bile kaçamazdı.


Dizi yedi gün ve gece boyunca muhafaza edildi. Bu süre içinde Wenren E'nin tılsımı etkisini yitirdi ve Kan İblisi Ata uyandı. Dizinin içi kan sisiyle boğuldu, sıradan bir yetiştirici olan He Wenzhao bir iblisin kükremesini çıkardı.


"Siz, sizi piçler! Bu ata tam gücünde olsaydı Ziwu Ruh Kilitleme dizisi bir hiç olurdu! Hapisten kurtulduğumda hepinizin ruhlarıyla ziyafet çekeceğim!" diye kükredi Kan İblisi Ata.


Daha önce on yedi yetiştiricinin gücünü özümsemişti, şu anda başa çıkması kolay değildi. Bazı düşük seviyeli öğrenciler artık sınırlarına ulaşmıştı. Shu Yanyan bile tükenmek üzereydi.


Ancak Yin Hanjiang tamamen hareketsizdi. Bir parmağını Kan İblisi Ata’ya doğrulttu, diziye sürekli ruhani enerji akıtarak onu yıprattı. Diğer eliyle hızlı el mühürleri yaparak Yanan Gökyüzü Davuluna vuruyordu. Her vuruşta kan sisinin yoğunluğu azalıyordu.


Yedi gün yedi gece süren bu çıkmazdan sonra Kan İblisi Ata’nın ruhani özü nihayet tükenmişti. Yanan Gökyüzü Davulunun alevleriyle yanmış, artık dayanacak gücü kalmamıştı. 


Yin Hanjiang da sınırına gelmişti ama ifadesi hiç değişmemişti. Kan İblisi Ata’nın gücü tükenene kadar inatla dayanmaya devam etti. Sesinin heybetini korudu. "Lordumun itibarını zedelediğin ve kan denizinde ona iki kez zarar verdiğin için, Kan İblisi Ata, diz çök!"


Öfkeli bir haykırışla Yin Hanjiang'ın parmakları sertçe bastırdı. Doksan dokuz siyah ve beyaz qi çizgisi He Wenzhao'nun bedenine aktı. Kan İblisi Ata uzun süre mücadele etmeye devam etti. Nihayet gücü tükendi ve Yin Hanjiang'ın önünde iki dizinin üzerine çöktü.


Siyah ve beyaz qi onun ruhani özünü kısıtladığı için artık kaçamıyordu. 


Yin Hanjiang tamamen tükenmişti, yine de ifadesi değişmedi. Shi Congxin'e emir verdi: "Onu su hapishanesine atın, hayalet yetiştiriciler gece gündüz onu izlesin. En ufak bir hareketinde derhal bu muhtereme haber verin!"


Hastalık qi'sini geri aldıktan sonra gücü büyük ölçüde artan Shi Congxin neşeyle, "Emriniz başım üstüne!" dedi.


"Siz ikiniz." Yin Hanjiang, Shu Yanyan ve Qiu Congxue'yi işaret etti. "Bir ay boyunca Baili Qingmiao'ya göz kulak olun. Henüz Mahayana'ya ulaşmadı, bu yüzden bir şey onun mantığını bozabilir ve bir zayıflık anında He Wenzhao'yu serbest bırakabilir.”


"Sunak Ustası Miao, doğrucu tarikatların öğrencilerini Sunak Ustası Zhongli'ye götür ve doğrucu tarikatların bu muhteremin davetini reddetmesini imkânsız kılacak bir plan düşünün.”


"Sunak Ustası Ruan, Sunak Ustası Shi ile su hapishanesine git, orada bir bariyer kurup nöbet tut. Sen en güçlü savunma zırhına sahipsin, olur da bir şey olursa bu muhterem gelmeden önce hayalet yetiştiricileri koruyabilirsin."


Hepsi bir ağızdan, “Astınız emrinizde.” dedi.


Şu anda Yin Hanjiang kendi gücüyle, yeni bir İblis Lordu olmaya kesinlikle muktedir olduğunu kanıtlamıştı.


Yanan Gökyüzü Davulunu aldıktan sonra Yin Hanjiang Wenren E'nin odasına döndü. Zayıflık göstermemeye çalışarak göğsünü sıktı. 


Kalp iblisleri, Yanan Gökyüzü Davulunun zorla kullanılması ve Ziwu Ruh Kilitleme dizisinin kurulması, her birine tek başına dayanması bile zordu ama Yin Hanjiang bunu başarmıştı.


"Lordum, sonunda... Kan İblisi Ata’yı bastırdım." Yin Hanjiang gülümsedi. Bitkin olmasına rağmen içi içine sığmıyordu.


İntikam almayı kafasına takmıştı, Wenren E hayatta olsa bile kinini bırakmayacaktı! Sadece öfkesini kusmak için değil, tüm dünyaya onun İblis Lordu’nu koruduğunu ve kimsenin onun saçının teline dokunmayı aklından bile geçirmemesi gerektiğini duyurmak istiyordu. Wenren E'yi öldürmek isteyen herkesin önce Yin Hanjiang'ı aşması gerekiyordu.


"Çok iyi iş çıkardın, benim yapabileceğimden daha iyisini yaptın." Lorduna en az benzeyen yanılsama usulca yaklaştı.


"Sen benim lordum musun?" Yin Hanjiang boş gözlerle ona baktı.


"Gözlerini kapat."


Yin Hanjiang itaat ederek gözlerini kapattı.


Wenren E olmayan varlığıyla başını ovuşturdu. Yin Hanjiang, gerçekten çok iyiydin.


Onlar farkına varmadan on beş gün geçmişti.


Wenren E Yin Hanjiang’ın kapalı gözlerinden faydalanarak başını hafifçe eğdi, dudaklarını öptü ve alnını onun alnına bastırdı.


Şu anda hiçbir varlık olmasa da Yin Hanjiang dudaklarında bir parça sıcaklık hissediyordu.


‘Ne oluyor?’ diye düşündü şüpheyle.


Düşünürken uykusu geldi, tüm benliği bilinciyle beraber derin bir uykuya daldı. Wenren E Yin Hanjiang’ın bilincine girerek bir sonraki ruh birliği tekniğini başlattı.