Shangqing Tarikatından döndükten sonra Yin Hanjiang bir ay boyunca inzivaya çekildi. Ayın yedisi yarındı ve Zhongli Qian her şeyi çoktan hazırlamış, büyük tarikatlara gelmekten başka çareleri kalmaması için baskı yapmıştı. Peki ya Yin Hanjiang yarına hazır olacak mıydı?
Tarikatın iki lideri inzivaya çekilmişken Zhongli Qian sunak ustalarını yatıştırmak ve Xuanyuan Tarikatının aşırı tembel ve bencil kilit üyelerini iş yapmaya motive etmek için çeşitli yöntemler kullanmak zorunda kaldı. Sonunda iki liderin kendisi için belirlediği görevleri tamamlamıştı. Fakat nihayet özgür olacağını düşündüğü anda ikisi de ortaya çıkmayı reddetti.
Aslında izleme büyüsü ve kalp bağlayan böcekler onun için pek de önemli değildi. Otuz küsur yılın ardından onlara çoktan alışmıştı. Ayrıca Baili Qingmiao Mahayana'ya ulaştıktan sonra sunak ustalarına ihtiyaçları kalmayacaktı; Zhongli Qian Baili Qingmiao ile el birliği yaparsa aynı anda hem büyüyü bozabilir hem de böcekleri kovabilirlerdi.
Sunak ustası olma konusu ise, Zhongli Qian artık bunu gerçekten istemiyordu. Kan İblisi Ata’nın icabına bakıldıktan sonra tarikatın iki liderinin de onu dünyada dilediği gibi dolaşması ve sıkıntılarına hazırlanması için serbest bırakacağını umuyordu.
"Sunak Ustası Zhongli." Nahif ve kadınsı Sunak Ustası Miao yanına geldi. "Kral gu yetiştirme yöntemini geliştirmeme yardım etmenizden sonra gerçekten etkilerini gördüm. Şimdiden bir koza oluşturdu. Birkaç gün içinde kozadan çıktığında gezgin bir ölümsüzü öldürecek güce sahip olur diye düşünüyorum. Sunak ustasına teşekkürlerimi sunarım. Buna ek olarak, burada hala birkaç fikrim daha var. Kral gu kozasından çıktıktan sonra farklı etkilere sahip birkaç gu daha yetiştirmek istiyorum, umarım Sunak Ustası Zhongli'nin o zaman da yardımını esirgemez."
Zhongli Qian yüzündeki gülümsemeyi korudu ve yarından sonra istifa edip Xuanyuan Tarikatından ayrılmaya karar verdiğinden hiç bahsetmedi.
"Çekil!" Sunak Ustası Ruan Sunak Ustası Miao'yu kenara itti. "Sunak Ustası Zhongli, söyledikleriniz doğruydu. Her şey uç noktalara geldiğinde geri teper, bu yüzden en güçlü olmak için her şeyin bir dengeye ulaşması gerekir. Kaplumbağa kabuğu zırhıma biraz esneklik kattıktan sonra savunma gücü tavan yaptı. Birkaç gu yakaladım ve zırhımı delip geçemediler. Daha önce daima içeri girmenin bir yolunu bulurlardı."
Sunak Ustası Miao'nun benzi attı. "Ruan Weiyi, gu’larımı mı çaldın?"
Sunak Ustası Ruan sert bir yüzle, "Daha neler, sadece birkaç doğru yol öğrencisini ödünç aldım." dedi.
"Zhongli Bey, Zhongli Bey!" Helian Chu elinde bir kitapla koşarak geldi. "Rehberliğiniz için çok teşekkür ederim. Sizin tavsiyenizle yazdığım şiiri muhafıza sunduğumda beni daha bir beğendi. Bugün başka bir şiir yazdım, onu düzenlememe yardım eder misiniz?"
Zhongli Qian hafifçe gülümsedi.
"Öhö öhö öhö!" Sunak Ustası Shi araya girdi. "Sunak Ustası Zhongli, yedi imtihandan arzu konusunda hâlâ anlamadığım bir nokta var, yardım etseniz..."
Zhongli Qian gülümsemeye devam etti.
Wenren E ve Yin Hanjiang gibi xiulian dünyasını aşan bir güce sahip değildi, bu yüzden sunak ustalarının kendisi için çalışmasını sağlamak için onları biraz ikna etmesi ve kendi özgür iradeleriyle kendisine yardım etmelerini sağlaması gerekiyordu.
Xuanyuan Tarikatının dört sunak ustasının neşeyle bir araya gelmesi, tarikatın kuruluşundan bu yana eşi benzeri görülmemiş bir manzaraydı. Shu Yanyan bir esnemeyle kapı çerçevesine yaslanıp onları izlerken Helian Chu'nun ona yalakalık yapmak için mi Zhongli Qian’dan şiir için yardım istediğini yoksa gerçekten Zhongli Qian'la daha fazla zaman geçirmek mi istediğini anlayamadı.
"Bu ne gürültü be!" Siyahlar giymiş bir kadın soğuk bir yüz ifadesiyle salona girdi, Qiu Congxue’ydi.
Son zamanlarda pek iyi bir ruh halinde değildi. Etinden kurtulmak için çok çaba sarf etmişti ama hepsi yeniden büyümüştü. Gücü yeniden artmış olmasına, kısa bir zaman sonra ölümsüzler diyarına yükselecek olmasına rağmen mutlu değildi.
Onu Baili Qingmiao ve Su Huai takip ediyordu. Baili Qingmiao Xuanyuan Tarikatından ayrılmak istiyordu. Tarikat lideri onu hiçbir zaman tarikattan kovmuş değildi, yani hâlâ Shangqing Tarikatının bir öğrencisiydi ve Xuanyuan Tarikatının ortamında kendini gerçekten garip hissediyordu. Ayrıca onun hizmetine bakan hayalet yetiştirici, Qiu Congxue'nin bir kuklaya dönüştürdüğü Ziling Köşkü’nün efendisiydi. Her gün diken üstünde oturur gibi hissediyordu. Toplantıdan sonra ayrılmayı dört gözle bekliyordu.
Geçmişte, Qiu Congxue'nin söylediği tek bir cümle tüm sunak ustalarının onunla tartışmasına neden olurdu ama şimdi Zhongli Qian buradaydı. Qiu Congxue'yi selamlarken dikkat çekmeden sunak ustalarını yatıştırarak kavganın patlak vermesini önledi.
"Sunak Ustası Zhongli hepimizi buraya yarına hazırlanmak için mi çağırdı?" Esneyen Shu Yanyan yavaşça yürüdü.
"Kesinlikle." dedi Zhongli Qian. "Yarın doğrucu yetiştiriciler bize saldırabilir, hazırlıklı olsak iyi olur. Hepiniz Xuanyuan Tarikatının temel direğisiniz, biriniz bile yaralansanız bizim için bir kayıp olur. Tarikat Vekili Yin önceden bir dizi kurmamıza izin vermiyor ama en azından savunma önlemleri almalıyız."
Sadece birkaç ustaca sözle tüm sunak ustalarının kendileriyle gurur duymasını sağladı. Zhongli Qian'a karşı gardını almış olan Sunak Ustası Shi bile onun iyi bir adam olduğuna karar verdi.
Aniden siyah bir figür kapının dışından ana salona uçtu. Gür sesiyle, “Hazırlık yapmanıza gerek yok, rabbinizi takip etmeniz yeterli.” dedi.
Wenren E’den başkası değildi.
Kolunu sallayarak tepedeki koltuğu ikiye dönüştürdü. Wenren E soldakine oturduktan sonra kırmızılar içindeki bir başka adam uçup gelerek Wenren E'nin sağ tarafına oturdu. Yin Hanjiang’dı.
Xuanyuan Tarikatının bir grup halinde toplanmış olan kalabalığı hemen pozisyonlarına göre ayağa kalktı ve hep bir ağızdan, "Lordumuza selam olsun.” dedi.
Hepsi burada kesti. Sadece Shu Yanyan ve Zhongli Qian devam ederek "Tarikat Vekili Yin'e selam olsun." dedi.
Geri kalanlar da onlara uyarak aceleyle Yin Hanjiang'ı selamladılar. Her ne kadar saygılı ve kibar olsalar da göz ucuyla Wenren E ile Yin Hanjiang'ı gözlemlediler. Şaşkınlık içinde kalmışlardı.
Xuanyuan Tarikatının işlenişine göre Yin Hanjiang Wenren E’nin yokluğunda onun yerini almıştı. O halde Wenren E’nin döndüğünde tarikatın bu yeni liderine bir ders verip konumunu geri alması gerekmez miydi? Peki bu ikisi neden dövüşmüyordu?
Özellikle de Shi Congxin endişeliydi. Tarikat Vekili Yin'i desteklemek istemişti. İki liderin dostane bir şekilde uzlaşacağı kimin aklına gelirdi? Şimdi kimin ayaklarına kapanmalıydı?
Gizlice Zhongli Qian'a baktı. Kalbinde bir burukluk hissetti. Zhongli Qian en başından beri her iki liderin de sırdaşıydı. Nasıl bu kadar kesin bir görüşe sahip olabiliyordu?
Bakışlarını toplanan kalabalığın üzerinde gezdiren Wenren E sağ eliyle Yin Hanjiang'ın sol elini tutarak sakince konuştu: "Bugün bir duyurum var. Şu andan itibaren Yin Hanjiang benimle birlikte Xuanyuan Tarikatının lordudur. Onun sözleri rabbinizin sözleri olarak kabul edilmelidir. Eğer benim fikirlerimle onunkiler çelişirse Lord Yin'i dinleyeceksiniz."
İkisinin de aurası artık yetiştirme aleminin çok ötesine geçmişti. Hiçbiri bu iki iblisin neden ilahi bir felaket tarafından ölümsüzler diyarına götürülmediklerini ve hâlâ yetiştirme aleminde kaldıklarını anlamadı. Yine de sorgulamaya cesaret edemediler. Yalnızca itaat ederek, "Emriniz olur." diye cevap verdiler.
Shu Yanyan başını eğdi ve içinden lanet okudu. ‘Tekniklerimi öğrendikten sonra sadece bir aylığına mı inzivaya çekildiniz? Peh! Gereksizler!’
Yine de başını kaldırdığında yüzü her zamanki gülümsemesiyle doluydu. Sadece Yin Hanjiang'a ders vermesinin yetmeyeceğinde, onları daha uzun süre inzivaya çekmenin anahtarının Wenren E olacağında karar kılmıştı.
Kalabalığın düşünceleri dağınık yönlere gitse de Zhongli Qian'ın tavrı en başından beri aynı kalmıştı. Bir adım öne çıktı ve tevazuyla, "İki lorduma bildiriyorum: Her şey ayarlandı. Yarın öğle vakti doğrucu tarikatlar ve yetiştirme klanları Taiyin Dağı’nda toplanacak. Posta güvercinleri Taiyin Dağı'nda göksel bir ağ kurdukları ve bizi bekledikleri bilgisini getirdiler."
"Öyle mi?" Yin Hanjiang biraz yorgun görünüyordu. Yarı vücudunun ağırlığını tek koluna vererek tembel tembel Zhongli Qian'a baktı. "Onları uslu uslu toplanmaya nasıl ikna ettin?"
Zhongli Qian hafifçe gülümsedi. "Posta güvercinlerinden birkaç meseleyi araştırmalarını istedim. Ayrıca Lord Yin'in daha önce yakaladığı doğru yol öğrencilerinden birkaç sır öğrendim. Tarikatlardan her birine katılmamaları halinde bu meselelerin halka yayılacağına dair mektuplar gönderdim, dolayısıyla her biri gelmek zorunda kaldı elbette."
"Aferin." diye övdü Yin Hanjiang.
"Doğrucu tarikatların öğrencilerini ilk başta yakalayan Lord Yin'di. Ayrıca Sunak Ustası Shi ve Sunak Ustası Miao'nun da yardımını aldım. Muhafız Shu ve Muhafız Qiu doğrucu yetiştiricileri sorgulamak için el ele vererek dağdan indiler. Bir de Sunak Ustası Ruan Tosbağa Kabuğu Köşkü’nün üyelerini Xuanyuan Tarikatını taciz eden korkaklarla başa çıkmaları için yönlendirdi. Qian sadece diğer herkesin yeteneklerini bir araya getirdi." dedi Zhongli Qian. "Yalnız taş, duvar olmaz. Xuanyuan Tarikatı üyelerinin bir bütün olarak hareket etmesi ve ortak bir hedef doğrultusunda çalışması sayesinde lordlarımın verdiği görevi bir ayda tamamlayabildim."
Bu sözleriyle herkesi mutlu etti ve birkaç kişi bilinçsizce göğüslerini kabarttı.
Wenren E onların, Xuanyuan Tarikatının, ne zaman "bir bütün olarak hareket etmek" şeklinde tanımlanabilecek hale geldiğini merak ederek düşüncelere daldı.
Yin Hanjiang yorgundu, Zhongli Qian'ın her şeyi kusursuzca hallettiğini duyunca konuşmak istemedi. Gözlerini kapattı ve dinlenmek için koltuğuna yaslandı. Onun önünde kavga etmedikleri sürece tarikat üyelerinin aralarındaki meseleler umurunda değildi.
Wenren E onun dinlendiğini gördüğünde gücünü yarına saklamak istediğini anlayarak konuyu devraldı. "Zhongli Qian, takdire şayan bir iş çıkardın. Sunak Ustası Shi ve Sunak Ustası Miao, Sunak Ustası Zhongli'nin üzerindeki izleme büyüsünü ve kalp bağlayan böceği derhal kaldırın. Geçtiğimiz otuz yıl boyunca Zhongli Bey’e çok zahmet verdik."
Zhongli Qian başını salladı. "Bugün burada olabilmem, lordun bana Zhongli Klanı’ndan ayrılma fırsatı sunması sayesinde oldu."
Zhongli Klanı’nın prestiji, gücü ve kudreti diğer klanların öğrencilerinin özlemini çektiği şeylerdi. Ne var ki doğumundan itibaren bir varis olarak yetiştirilen Zhongli Qian için bunlar prangalardan başka bir şey değildi. Genç yaşından itibaren yetiştirmesi diğer kardeşlerininkinden daha hızlı ilerlemişti. Fakat kimse bunu onun kendi yeteneği olarak kabul etmemiş, prestijin onun üzerinde toplanmasından kaynaklandığına inanmıştı. Zhongli Klanı’nın ihtiyacı olan şey Zhongli Qian değil, sadece prestij toplayabilecek biriydi. Bu kişi ha Zhongli Qian’mış ha Zhongli adına sahip başka biri, fark etmezdi.
Zhongli Qian, Zhongli Klanı’ndan ayrıldıktan sonra nasıl biri olacağını, kendi düşüncelerine göre ilerlerse nasıl bir yol izleyeceğini ve kendi gücünün göklere giden bu yola çıkmaya yeterli olup olmayacağını hep merak etmişti.
Artık cevabı biliyordu.
Büyü ve böcek kaldırıldıktan sonra Zhongli Qian göz bağını çözdü. Xuanyuan Tarikatının ana salonu güneş ışığıyla aydınlanmıştı. Birkaç kez gözlerini kırpıştırdı, gözlerinin önündeki dünyanın hatırladığından farklı olduğunu hissetti. Bembeyaz saçları da yavaş yavaş siyaha döndü.
Baili Qingmiao da sol gözünü kapatan bağı çözdü. Yüreği hafiflemişti. Birlikte geçirdikleri bunca yıl nihayet sona ermişti, şu andan itibaren Zhongli Qian ile yollarını ayıracaklar, kendi önlerine bakacaklardı.
Birbirlerine gülümsediler ve ellerini kavuşturarak eğilip birbirlerini selamladılar; yol arkadaşlıkları için teşekkür edip gelecekteki yolculukları için iyi dileklerde bulundular.
Vedalaşmalarını bitirdiklerini gören Wenren E, "Yarın için daha fazla hazırlık yapmanıza gerek yok.” dedi. “Sadece rabbinizi takip edin. Doğrucu tarikatların tuzakları rabbiniz için hiçbir şey ifade etmeyecektir. He Wenzhao ile nasıl başa çıkılacağı ve doğrucu tarikatlarla nasıl müzakere edileceğine gelince, bunların hepsine Lord Yin karar verecek. Sizin müdahale etmenize gerek yok.”
Kan denizindeki savaş Wenren E’nin kendi planıydı. O sadece kendi amacına ulaşmak için doğrucu yetiştiricilerin ve Kan İblisi Ata’nın ellerini kullanmıştı. Bu kin Wenren E'ye değil, sadece Yin Hanjiang'a aitti.
Siyahı beyazı ayırt etmeksizin Wenren E’ye çamur atan doğrucu tarikatlara kin besliyordu. Sayısız iğrenç günahı lorduna yükledikleri için doğru yolun pisliklerinden nefret ediyordu.
İtibar denen gereksiz saygınlık Wenren E’nin umurunda değildi, yine de Yin Hanjiang umursuyordu.
Yarın He Wenzhao'yu yanına alacak ve doğru yolda yürüyenlere debdebeli görünüşlerinin altında ne kadar kir sakladıklarını gösterecekti.
