Lupin'de Ara

Son Bölümler: Qian Qiu Radyo Dizisi

Qian Qiu Radyo Dizisi -- 2. Sezon -- 4. bölüm yüklendi. (Bilgisayardaki bir sıkıntı nedeniyle devam edemiyorum.)

Son Bölüm

Qian Qiu yeni ekstra!! Geçmiş Günler yayınlandı!!

Bölüm 79: He Wenzhao Ölür

 

   Haksız durumda olan doğrucu yetiştiricilerin kendilerini savunmak için hiçbir yolu yoktu. Hayatında hiçbir zaman yanlış bir şey yapmamış olan muhafazakar doğrucu yetiştirici Shangqing Tarikatı Lideri bile yok edeceğini ilan ettiği kan iblisinin kendi öğrencisi olduğunu aklının ucundan geçiremezdi. Öyle bir vurgun yemişlerdi ki dilleri tutuldu.


   Yin Hanjiang doğrucu yetiştiricileri katletmekle ilgilenmiyordu. O sadece Wenren E'nin itibarını önemsiyordu. Onun A-Wu'su sadece ölümlülerin hayatlarını düşünüyordu, şeytani doğaya teslim olup ruhları yutmaktansa bir çıkış yolu aramak için kan denizine girerek hayatını riske atmayı tercih ederdi. Böyle bir adamın kan iblisi olarak karalanmasına Yin Hanjiang razı olamazdı.


   Shangqing Tarikatının liderine bir baktı. Kan iblisinin aldığı ruhani öz miktarına karşın muhtemelen daha fazla yaşayamayacaktı, bu yüzden Yin Hanjiang bu değersiz akıl hocasına daha fazla dikkat etmedi.


   Shangqing Tarikatının liderinin ruhu kan iblisi için tek başına yeterli olmaktan çok uzaktı. Özümseyecek birini arayarak etrafına bakındı. Yin Hanjiang garip bir teknikle o gün Wenren E'yi pusuya düşüren uzmanların her birinin arkasında belirerek onları kan iblisine doğru tekmeledi. "Siz iblislerden kurtulmak istemiyor musunuz? Bu muhterem kan iblisini ayağınıza getirdi. Hadisenize!"


   Onun son bağırışıyla doğrucu uzmanlar biraz canlandı. Hepsi kan iblisiyle ölümüne savaşmak için sihirli silahlarını çıkardı.


   Ancak doğrucu yetiştiriciler tüm güçlerini Xuanyuan Tarikatını çevrelemek için diziler oluşturmaya harcamışlardı ve bu ruhsal enerjilerini Wenren E bir yağmura çevirmişti. Neredeyse hiç güçleri kalmamıştı.


   Kan iblisi Shangqing Tarikatının liderine saldırdıktan sonra biraz güç toplamıştı. Yanan Gökyüzü Davulunun harekete geçirdiği şeytani doğası da biraz azalmıştı. Kimliğinin açığa çıktığının ve bunu daha fazla saklayamayacağının farkındaydı. Tüm ihtiyatı bir kenara bırakarak kendisine en yakın olan Shangqing Tarikatının bir kadın öğrencisini yakaladı ve onu kana bulayarak tüketti.


   Her nasılsa bu kadın öğrenci Liu Xinye'ydi.


   Liu Xinye He Wenzhao'nun aslında bir kan iblisi olduğunu görünce He Wenzhao'ya karşı kalan tüm sevgisi nefrete dönüşmüştü. Ortalık durulup da tarikata döndüğünde bir kan iblisiyle evlendiği için zorbalığa maruz kalacağını biliyordu. Liu Xinye sık sık diğer kızların He Wenzhao'ya olan sevgisini ve Baili Qingmiao'ya olan kıskançlığını kullanarak Baili Qingmiao'nun tarikat içinde dışlanmasına neden olmuştu, bu yüzden zorbalığa uğramanın nasıl bir şey olduğunu herkesten daha iyi biliyordu. Bu şekilde muamele görmek istemiyordu.


   Bu noktada tek seçeneği adalet uğruna aşkını feda etmekti. He Wenzhao'ya karşı ilk darbeyi vurursa, kan iblisini yenemese bile insanlar ona hayran kalacaktı. Bu yüzden uzmanlardan birinin arkasına saklanmış ve gizlice saldırmıştı.


   Ne yazık ki Liu Xinye hayatında hiç bir rakiple karşılaşmamıştı. Deneyimi yetersizdi. Gizlendiğini sanıyordu fakat kan iblisi onun her hareketinin farkındaydı. Öte yandan kan iblisi on bin yıl önce yetiştirme dünyasındaki tüm uzmanlarla tek başına mücadele etmişti. Kalabalığın içinde başa çıkılması en iyi olan, ruhani özünü yenilemek için kullanılacak bir kadını kolaylıkla buldu.


   Liu Xinye’nin müthiş zekâsı geri tepti ve kan iblisinin ellerinde öylece can verdi.


   Liu Xinye'nin ruhunu emdikten sonra kan iblisi daha da güçlendi. Doğrucu tarikatların uzmanlarını ele geçirerek saldırmaya başladı.


   Şimdiye kadar Yin Hanjiang Xuanyuan Tarikatı üyeleriyle birlikte büyük bir mesafe geri çekilmişti. Doğrucu yetiştiricilerin kan iblisi ile savaşmasını soğukkanlılıkla izledi. Ara sıra yakaladığı birkaç pisliği çemberin içine attı.


   Görme yetisini daha dün kazanan Zhongli Qian biraz huzursuz hissettiyse de Wenren E ve Yin Hanjiang'a doğrucu yetiştiricilere yardım etmeleri ve daha yüce gönüllü davranmaları için yalvarmayı planlamıyordu. Zhongli Qian özverili olabilirdi, Zhongli Kuang'ın kendisinden nefret ettiğini bilse bile onu kurtarmaya istekli olabilirdi, ancak diğer insanları kendi standartlarına uymaya zorlamazdı.


   Hafifçe içini çekti, bir bambu parşömeni açtı ve savaşa dahil olarak çatışmanın ortasında kalan öğrencileri korumak için elinden geleni yaptı.


   "He Wenzhao'dan nefret etmiyor musun?" Wenren E Yin Hanjiang'ın şu anda ne düşündüğünü bilmiyordu. Geniş cübbesinin içinden elini tutmaktan kendini alamadı.


   Wenren E kendini şöhrete önem vermeyen biri olarak görüyordu, başkalarının kendi suçlarını ona yüklemesine aldırmıyordu. Kendisi yapmış olsun ya da olmasın, göklerin kendi yargısı olacaktı. Ayrıca şeytani bir tarikatın lideri olarak merhametli olmaktansa zalim bir üne sahip olmak daha iyiydi.


   Fakat bugün Yin Hanjiang onun adına adaletsizlik duyduğunu, onun için üzüldüğünü ve onun için gözü görmez doğrucu yetiştiricilere sövüp saydığını gördüğünde Wenren E'nin kalbi sıcaklıkla doldu.


   Yin Hanjiang, "Elbette onunla kendim ilgileneceğim." dedi. "Ama bu doğrucu yetiştiriciler kendi ektiklerini biçmek zorundalar."


   Lordu onu kurtardığında bir öncü birlik olmaya, tüm hayatı boyunca lordunu takip etmeye yemin etmişti. Şu anda ise Yin Hanjiang artık Wenren E'nin emir eri olmak istemiyordu. A-Wu'nun önünde durmak ve ölümlülerin hayatı için kendini feda etmeye hazır olan bu adamı korumak istiyordu.


   Yin Hanjiang gözlerini Wenren E'ye dikti. "Lordum kendi yolunda ilerlemeye devam edebilir ve dış dünyanın dedikodularına aldırmayabilir. Ama ben senin umursamadığın şeyleri umursuyorum, o yüzden bırak da senin ilgilenmek istemediğin şeylerle ben ilgileneyim!"


   Bunları söyledikten sonra Yin Hanjiang birkaç doğrucu yetiştiricinin gücü önemli ölçüde artmış olan kan iblisi tarafından tüketildiğini gördü. Böyle devam ederse kendisi bile onunla başa çıkamayabilirdi. Ayrıca bu doğrucu yetiştiriciler yeterince ders almıştı. Şimdi tam zamanıydı.


   "Çekilin!" Kırmızı cübbeli adam gökyüzünden atladı. Bir yığın halinde toplanan, kendilerini kan iblisi için daha kolay hedef haline getiren doğrucu yetiştiricileri kolunu sallayarak bir kenara fırlattı. Herkesin gözü önünde kan iblisi ile yüzleşti.


   Birkaç doğrucu yetiştirici önceki anlaşmazlıkları bir kenara bırakıp onunla güçlerini birleştirmek istedi fakat Yin Hanjiang onları uzaklaştırdı.


   Birisi öfkeyle "Yin Hanjiang!" dedi. "Geçmişi düşünmenin sırası değil! Doğrucu ve şeytani tarikatlar bu iblisi yenmek için el ele vermeli! Neden bize saldırıyorsun?"


   "Burada kalırsanız sadece yük olursunuz. Kan iblisi için yem olmak istemiyorsanız bu muhteremin yolundan çekilin!" diye bağırdı Yin Hanjiang.


   Adam yine bir şeyler söyleyecekken Zhongli Qian bambu parşömeniyle onu arkadan bayıltıp sürükleyerek götürdü. Ayrılmadan önce Zhongli Qian Yin Hanjiang'a "Endişelenme, onlarla ben ilgilenirim" diyen bir bakış attı.


   Aynı anda buz gibi bir ışıkla parlayan sivri bir süngü sayısız kopyaya dönüşerek kan iblisinin etrafını sardı.


   Kan iblisi ruhundan bir tutam uzatarak Ordu Ezen süngüsünü parçalamaya, Yin Hanjiang'ın ruhuna bağlı silahını özümsemeye çalıştı.


   Ancak ruhu silaha dokunduğu anda Yedi Ölüm Yıldızı’nın gücü gökyüzünden indi. Wenren E elinde baltalı kargısı ile Yin Hanjiang'ın arkasında durdu. Kan iblisi Wenren E'nin kaos enerjisinin örttüğü Ordu Ezen süngüsüne hiçbir zarar veremedi.


   Jiuxing Tarikatı lideri Büyük Kepçe’nin yedinci yıldızına baktı ve "Ordu Ezen için uğurlu işaretler." diye mırıldandı.


   Ordu Ezen, savaş alanındaki öncü birlikti. Düşman hatlarına tek başına girerek kendi hayatlarını hiçe sayarlardı. Yeterli desteği alamazlarsa ezilirlerdi, bu yüzden tehlikesi büyüktü. Ancak desteklenirlerse büyük bir talih onlara gelir ve kartlar yeniden dağıtılırdı.


   Yedi Ölüm Ordu Ezen’e yeterli desteği sağlayamazsa Ordu Ezen gücünü açığa çıkaramayan yalnız bir asker olarak kalacaktı. Arkasında efendisi varken ise Ordu Ezen, düşman saflarının derinliklerine nüfuz edebilen bir süngüye dönüşürdü.


   Sayısız Ordu Ezen süngüsü He Wenzhao'nun vücudunu delip geçerek kan iblisini sıkıştırdı. Yin Hanjiang ve Wenren E cübbe için birbirlerine girdikleri sırada kan iblisi ile başa çıkmanın yollarını araştırmışlardı.


   Bir kan yetişimcisi şekilsiz ve maddesizdi, ondan kurtulmak gerçekten zordu. On bin yıl önce yetiştiriciler ellerindeki her şeyi kullanmalarına rağmen ruhunun bir parçası kurtulmuş, bugün yeniden bir felaket doğmasına sebep olmuştu.


   En iyi yöntem ruhunu sabitleyerek He Wenzhao'nun bedeninden ayrılmasını engellemekti. Wenren E Yin Hanjiang'a Kan Ayırma tekniğini öğretti ve ikili kan iblisinin ruhunu hareketsiz kılacak bir yöntem buldu. Kan iblisinin hâlâ He Wenzhao'nun tanrısallığından vazgeçmeye isteksiz olmasından yararlanarak onu He Wenzhao'nun içine mühürleyeceklerdi.


   Ordu Ezen süngüsü kan iblisini sabitlerken Yin Hanjiang soğuk bir kahkaha attı ve Yanan Gökyüzü Davulundan öğrendiği bir büyüye başladı. Taiyin Dağı'nın altındaki ateş kanalını kullanarak Yanan Gökyüzü Tekniği'ni kullandı.


   Kıpkırmızı bir ateş çizgisi gökyüzüne yükseldi. Ateşli bir ejderhaya dönüşerek He Wenzhao'nun etrafını sardı. Kan iblisi kaçmaya çalıştı fakat kendini He Wenzhao'nun bedeninden ayrılamaz halde buldu.


   Tek yapabildiği ruhani enerjisini Yin Hanjiang'ın alevlerini savuşturmak için kullanmaktı. Ruhani enerjisi tükendikten sonra kan iblisi He Wenzhao'yu umursamadan tanrısallığını özümsemeye başladı.


   Tanrısallık büyük bir güce sahipti. Yin Hanjiang güçlü olsa bile xiulian aleminin sadece biraz üzerinde bir seviyedeydi. Dayanıklılığını yavaş yavaş kaybetti, alevler zayıflamaya başladı.


   Yin Hanjiang dişlerini sıkıp dayanmaya çalışırken Wenren E herkesin gözü önünde onun elini tuttu. Hafif bir gülümsemeyle, "Karşında iki kişi var, neden ikimiz güçlerimizi birleştirmiyoruz?" dedi.


   Yin Hanjiang isteksizce dudaklarını ısırdı. Wenren E daha da yaklaştı. "A-Wu, Lord Yin'in onu korumak istediğini anlıyor. Ancak rab de Yin Hanjiang'ı korumak istiyor. Yin Hanjiang rabbe bu şansı verecek mi?"


   Yin Hanjiang aslında kan iblisinden kurtulup Wenren E’ye rahat bir nefes aldırmak için kendi gücüne güvenmek istiyordu. Fakat Wenren E’nin sözlerini duyduğunda yüreğindeki inat kırıldı.


   Koruma arzusunu herkesten daha iyi anlıyordu, o halde lordunun endişelenmesine nasıl izin verebilirdi?


   Kaos enerjisi Yin Hanjiang'ın bedenine girdi. Ruhani yağmur alevlere karışarak gücünün bir parçası haline geldi. Alevler kan iblisinin ruhunun etrafında sıkıca kıvrıldı. Daha fazla dayanamadı, vücudun kontrolünü He Wenzhao’ya bıraktı.


   He Wenzhao tüm bu süre boyunca şaşkındı. Bir anda temel oluşturma aşamasına geri dönmüş, aniden yakalanmış ve bir ay boyunca Xuanyuan Tarikatında hapsedilmiş, ne olduğunu anlamadan kendi efendisine zarar vermiş ve ansızın azgın alevler içinde kalmıştı. Ruhani enerjisi tükenmiş bir halde acı çekiyordu.


   "Usta, amca, neler oluyor?" diye bağırdı. "Neden alevler içindeyim?"


   Shangqing Tarikatının lideri bir elini göğsüne koyarak, "Wenzhao, bedeninde başka bir ruh olduğunu biliyor muydun?" diye sordu.


   He Wenzhao bir an için kaskatı kesildi, sonra alevler yüzünden tekrar çığlık attı. 


   Onu bu halde gören tarikat lideri ikna oldu iyice. Bir ağız dolusu kan öksürerek, "Ya onun kan iblisi olduğunu biliyor muydun?" dedi.


   He Wenzhao önce konuşmak için ağzını açtı. Sonra aniden durdu, hiçbir şey söyleyemedi.


   Başlangıçta bilmiyordu ama kan denizindeki savaşta Kan İblisi Ata Wenren E'ye saldırmak için bedenini ele geçirdiğinde He Wenzhao, kendisini ele geçiren kişinin belki de iyi biri olmadığı ve o doğrucu uzmanların muhtemelen Wenren E tarafından öldürülmediği gibi zayıf bir izlenim edinmişti.


   Ancak tarikatına bunu rapor etmemişti. Belki kan iblisinin kendisine düşman olacağından endişe etmiş, belki de bunca günahı omuzlamaktan korkmuştu. 


   Onun yüz ifadesine bakan tarikat lideri iç çekti. "He Wenzhao benim öğrencim, dolayısıyla onun ustası olarak, yaptığı bu vahim hatanın cezasını paylaşmalıyım. Baili Qingmiao Tarikat Vekili Yin'in bu canavarı yakalamasına yardım etmeseydi kim bilir kaç kişi daha ölürdü. Shangqing Tarikatının tüm öğrencileri bilsin ki Baili Qingmiao insanların zarar görmesini engellemek adına büyük bir erdem elde etti. Bu zavallı Taoist’in ölümünden sonra Shangqing Tarikatının liderliği Baili Qingmiao'ya miras kalacaktır!"


   Konuşmasının ardından kalan gücünü topladı ve alevlerin içine atladı.


   "Usta!" "Tarikat lideri!" Shangqing Tarikatının üyeleri telaşla bağırmaya başladı, bazıları onu kurtarmak için pervasızca ileri atıldı.


   Ancak tarikat lideri ellerini kaldırdı. "Doğrulukta başarısız olduysak cezasını da çekmeliyiz." 


   Wuxiang başrahibi Buda’nın adını zikretti. “Amitabha.”


   Doğrucu tarikatların bugün Yin Hanjiang'a karşı tüm itibarlarını kaybettikleri herkes için açıktı. Eğer böyle bir gösteri yapmazlarsa doğrucu tarikatlar gelecekte xiulian aleminde ayakta kalamayacaklardı. Shangqing Tarikatı liderinin ölüme atlaması sadece kendi utancı yüzünden değil, Shangqing Tarikatında otoriteyi sağlamak içindi ayrıca. Gelecekte herhangi bir öğrenci yanlış yola girmek isterse bugün olanları hatırlayacaktı.


  Gece boyunca bir ateş çemberi yandı, koyu karanlıkta parlak bir kandil gibi Taiyin Dağı'nın üzerindeki gökyüzünü aydınlattı.


   Şafak söktüğünde alevlerin içindeki üç kişi küle dönüşmüştü. Yanan Gökyüzü Davulunun ateşi içinde sadece bir sivri süngü kalmıştı.


   Yin Hanjiang sihirli silahını aldı. Külle kaplı doğrucu yetiştiricileri kibirle inceledi. Alaycı bir tavırla, "Shangqing Tarikatının sorumluluk duygusu var, hatalarını telafi etmek için iki canını kullandı. Size gelince... bu muhterem öğrencilerinizi size geri verecek, ne yapılması gerektiğine kendiniz karar verin. Ve bir şeyi unutmayın; gelecekte tarikatların her biri kendi eylemlerinin sorumluluğunu üstlenecek. Suçlayacak başka birini bulmayı düşünmeyin!"


   Sözlerini bitirdikten sonra Xuanyuan Tarikatı üyelerine önderlik ederek görkemle Taiyin Dağı'ndan ayrıldı.


   Ayrılırken Yin Hanjiang'ın vücudu sarsıldı. Kan iblisiyle savaşırken iç yaralanmalar almıştı. Yine de kimsenin bunu görmesini istememiş, tüm iradesiyle dayanmıştı.


   Aniden bir el buz gibi parmaklarının etrafını sardı. Sıcak bir ruhani enerji Yin Hanjiang’ın vücuduna aktı.


   İkisi birbirine bakıp gülümsedi.


   Gün ağarmadan önceki son anda Yedi Ölüm ve Ordu Ezen birbirlerine güç vererek ışıldayıp göz kamaştırmış, şu saatlerde en parıltılı olması gereken Çoban Yıldızı’nı sönük bırakmışlardı.


Sonraki Bölüm


   Yazar Notu:


   Yin Hanjiang: Nihayet bir kandil yakabildim. Yeter.