Lupin'de Ara

ricam var

Arkadaşlar lütfen okurken yorum da yapar mısınız (anonim de yapabilirsiniz) ağladığınızı okumaya ihtiyacım var

Son Bölümler: Qian Qiu Radyo Dizisi

Son Bölüm

Yeni danmei!! Kötü Adam Olarak Nasıl Hayatta Kalınır - 66. bölüm yüklendi.

Bölüm 65: Yürekte Büyüyen Çatlak

Wuning Markisi tarafından başlatılan isyan hükûmetteki tüm sivil ve askeri yetkilileri şok etti. Li Wuding bu isyanla ilgili bazı söylentileri uzun zaman önce duymuş ve sürekli tetikte olmasına rağmen, kurtarmak için yine de çok geç kalmıştı.

Neyse ki imparator onu suçlamadı.


Bu olay meydana geldiğinde fırtına birden yön değiştirdi. Wuning Markisi'nin eski yandaşları ve hatta yakın arkadaşları, soruşturmanın yürütülmesini beklemek üzere hapse atıldı. O gece Yan Heqing, Xiao Yuan'ın imparatorluk yatak odasının kapısını iterek açtı ve onu pencerenin yanında durmuş, elinde kırmızı çiçekli bir toka tutarken, avlunun köşesindeki çiçek açmış armut ağacına bakarken gördü.


Kırmızı çiçekli toka hâlâ kanla lekeliydi, artık neredeyse siyah görünüyordu.


Xiao Yuan arkasını dönüp Yan Heqing'i gördüğünde ona sordu: “Neden buradasın? Yaran iyileşti mi?”


Yan Heqing ona baktı ve çok hafif bir ses tonuyla cevap verdi: “Yalnız uyuyamadığını biliyorum, sana eşlik etmeye geldim.”


Xiao Yuan aniden fark etti; evet, gerçekten de daha önce Yan Heqing'e başucunda Hong Xiu'nun yoldaşlığı olmadan uyuyamadığını söylemişti.


“Sen... iyi misin?” diye ona dikkatlice sordu Yan Heqing.


Xiao Yuan elindeki saç tokasına bakıp fısıldadı. “Söylesene, eğer Kuzey Krallığı imparatoru olmadığımı bilseydi, yine de benim için ölür müydü? Öbür dünyada pişmanlık duyar mıydı? Ve ben, neden benim için ölmesine izin verdim, neden ben...”


Yan Heqing öne çıktı, Xiao Yuan'ın elini tuttu ve saç tokasını örttü. “Çok fazla düşünüyorsun.”


Xiao Yuan başını kaldırıp Yan Heqing'e baktı. Gözleri yorgun ve kalbi kırık görünüyordu. Yaşlı gözlerindeki bir parça keder doğrudan Yan Heqing'in kalbine çarptı: “Yan Heqing, onu öldüren bendim.”


Yan Heqing şefkatle uzanarak Xiao Yuan'ı kollarına aldı. Sırtını hafifçe sıvazlayarak onu rahatlatmaya çalıştı. “Sen değildin, bu senin hatan değildi.”


Xiao Yuan başını eğerek yüz ifadesini gizledi. Yan Heqing'in kıyafetlerini parmakları bembeyaz olana kadar kuvvetle kavradı. “Yan Heqing, bu gece benimle kal.”


“Tamam, seninle kalacağım.”


Gece esen soğuk rüzgar kızgınlıkla ağlıyordu sanki.


Xiao Yuan bir süre yatağın kenarında Yan Heqing'in nefes alışını dinledi, ardından doğruldu ve sessizce Yan Heqing'in uyuyan yüzüne baktı. Xiao Yuan uzun bir süre düşündükten sonra uzanıp Yan Heqing'in cübbesinden bir anahtar çıkardı.


Dikkatlice ayağa kalktı, kalın bir pelerin giydi ve olabildiğince sessizce hareket ederek yavaşça imparatorluk yatak odasından çıktı. Yatak odasının dışındaki imparatorluk muhafızları şok oldular fakat Xiao Yuan'ın susmalarını işaret ettiğini gördükleri gibi ağızlarını kapattılar.


Xiao Yuan ıssız ay ışığı altında yürüdü ve sessizce imparatorluk yatak odasının yanındaki ikincil odaya gitti. Burası kişisel muhafızı Yan Heqing'in yaşadığı yerdi. Kıyafetlerinin arasına sakladığı anahtarı aldı, kapıyı açarak dikkatlice içeri girdi.


Ay ışığı altında Xiao Yuan bir süre odanın düzenine baktı. Sonra yatağa doğru yürüdü, eğildi ve yatağın altındaki tahtaları santim santim yokladı. Bir şey bulamayınca tekrar tekrar denedi Xiao Yuan ve sonunda en iç kısımda, tıpkı orijinal kitapta tarif edildiği gibi son derece kabaca işlenmiş gizli bir bölme olan küçük bir boşluk buldu.


Xiao Yuan gizli bölmeden küçük bir parşömen çıkardı, açıp göz gezdirdi. Sonra ayağa kalkarak parşömeni kolunun içine sakladı. Sessizce odadan çıkıp kapıyı kilitledi.


Ertesi gün Yan Heqing gözlerini açtığında Xiao Yuan'ın çoktan kalkmış olduğunu gördü.


Xiao Yuan pencerenin yanında durmuş, Hong Xiu'ya ölmeden önce hediye ettiği kırmızı çiçekli saç tokasını tutuyordu. Xiao Yuan arkasından bir ses duyunca Yan Heqing'e baktı. “Uyandın mı? Benimle kaldığın için teşekkür ederim. Sabah toplantısına gitmem gerekiyor.”


“Hm.” Yan Heqing onun gözlerine baktığında hâlâ sıcak olduklarını fakat eskiden olduğu gibi bir gülümseme olmadığını gördü. Birden, aralarında bir şeylerin sessizce değişmekte olduğunu fark etti.


İkisi tarafından kolayca fark edilmesi gereken şey bir anda örtüsünü kaldırdı ve önlerinde tamamen çıplak bir şekilde durdu.


Bu son derece ciddi ve acımasız bir şeydi.


Başından beri ikisi de farklı yollarda yürümeliydi zaten. Şimdi bu kadar kaygı duymaları nedendi?