Yan Heqing kıyafetlerini topladı. Odasına dönmeyi planlıyordu. Ancak tam imparatorluk yatak odasından çıktığı sırada sert görünümlü iki adam yanına geldi. “Sen Yan Heqing misin?”
Yan Heqing kaşlarını çattı. “Evet.”
“Bizimle gel.”
Yan Heqing'in kaçmasından korkan iki adam, biri önde diğeri arkada olmak üzere onu imparatorluk yatak odasının yanındaki ikinci odaya götürdüler.
Uzun boylu ve kalıplı bir adam, arkasında bir sıra askerle birlikte ikinci odanın kapısının önünde duruyordu.
İki sert görünümlü adam ilk önce bu adama selam verdi. “General Li, onu getirdik.”
Li Wuding başını salladı, Yan Heqing'e bakmak için gözlerini kaldırdı. Gözleri alev alev yanıyordu. Yavaşça konuştu: “Güney Yan Krallığı Prensi, Yan Heqing.”
Yan Heqing birden neler olup bittiğini anladı, cevap vermeden soğuk bir yüz takındı.
Li Wuding de onun cevap vermesini beklemiyordu. Arkasını işaret ederek askerlere emir verdi: “Arayın.”
Bu emirle birlikte odanın kapısı hoyratça tekmelenerek açıldı, zavallı kilit bir yana düştü, onlarca insan odaya doluştu ve santim santim aramaya başladı.
Vazo kırıldı, masa ve sandalyeler devrildi, yatak parçalandı, tüm pamuk dolgular saçıldı. Kısa sürede oda darmadağın oldu. Onlarca asker daracık odada tekrar tekrar aramaya devam etti ama sonunda şüpheli hiçbir şey bulunamadı.
Zaman geçtikçe Li Wuding'in kaşları yavaş yavaş çatılmaya başladı. Odaya girdi, ileri geri yürüdü ve sonunda ters çevrilmiş dağınık yatağın önünde durdu. Etrafındaki adamlara sordu: “Yatağın altına bakan oldu mu?”
“General'e cevabımdır; ben baktım.”
Li Wuding kısa bir süre düşündükten sonra şöyle dedi: “Bütün yatağı ters çevirin ve tekrar bakın.”
“Başüstüne!”
Yan Heqing'in rengi değişmedi ancak kalbinden bir ürperti geçti.
Üç askerin çabasıyla tüm yatak yukarı kaldırıldı. Dikkatle arayan askerlerden biri kısa bir süre sonra bağırdı: “General Li, burada gizli bir bölme var!”
Li Wuding hafif bir memnuniyetle, “Açın.” dedi.
Asker “Emredersiniz!” diye bağırarak gizli bölmeyi açtı. Herkesi şaşırtan bir şekilde, bölmenin içinde hiçbir şey yoktu.
Li Wuding yine kaşlarını çattı. Yan Heqing'e doğru yürüdü ve kasvetli gözlerle ona baktı. “Yatağın altında neden gizli bir bölme var?”
Yan Heqing korkusuzca ona baktı. “Bilmiyorum.”
Li Wuding dişlerini sıktı. Başını çevirerek, “Aramaya devam edin.” dedi.
Bir grup asker neredeyse zemininin altını üstüne getirecekti fakat yine de hiçbir şey bulamadılar. Li Wuding herhangi bir kanıt olmadan kimseyi tutuklayamazdı. Çaresizlik içinde askerlerini götürmek zorunda kaldı.
Hepsi gittikten sonra Yan Heqing devrilmiş yatağın önünde durdu. Bir süre boş gizli bölmeye baktıktan sonra nefes alamaz oldu. Titriyordu. Kendini çok huzursuz hissediyordu.
Li Wuding hayal kırıklığı içinde saraydan ayrılmak üzereyken aniden bir adam tarafından engellendi.
Bu Hadım Zhao'ydu.
Hadım Zhao Li Wuding'e gülümseyerek, “General Li,” dedi, “bu yaşlı ben, İçişleri Dairesi’nden sorumluyum.”
Li Wuding daha önce sarayda Zhao soyadında üç nesildir hizmet eden yaşlı bir hadım olduğunu duymuştu. Ancak kendisinin hadımlarla hiçbir işi yoktu. Bu yüzden kısa bir an için çok şaşırdı. “Hadım Zhao musunuz yoksa?”
“General Li'nin bu yaşlı hizmetkarı tanıyacağını tahmin etmemiştim. Bu yaşlı hizmetkâr çekingenlik duyuyordu.” Hadım Zhao elini kaldırdı. “Bu yaşlı hizmetkar General Li'ye bir şey sormak istiyor. Bugün, Yan Heqing'in, Güney Yan Krallığı ile iş birliği yapan Wuning Markisi ile bir ilgisi olduğundan şüphelendiğiniz için mi askerleri saraya soktunuz?”
Li Wuding bir an düşündü ve sonra gerçeği söyledi. “Gerçekten de öyle.”
Hadım Zhao başını salladı. “Anlıyorum, bana doğruyu söylediğiniz için teşekkür ederim General Li.”
Hadım Zhao'nun gitmek üzere arkasını döndüğünü gören Li Wuding hemen elini uzatıp onu durdurdu. “Hadım Zhao, ne demek istiyorsunuz?”
Hadım Zhao, Li Wuding'e kıkırdadı. “General Li, sizin gibi dürüst bir mizaca sahip kişiler cezayı uygulamak için kanıtlara daha fazla özen gösterirler, ancak bu yaşlı hizmetkar sizin gibi bir adam değil. Bu yaşlı hizmetkar sadece Majestelerine nasıl huzurlu geceler geçirteceğini düşünmeli, başka bir şey değil.”
Bunu söyledikten sonra Hadım Zhao hafifçe sırtına vurdu ve yavaşça ikinci odaya doğru yürüdü.
Hadım Zhao hayatı boyunca çok az yanlış hesap yapmıştı. Uzun yıllardır İçişleri Dairesi’nin başındaydı; acımasızdı, kararlıydı ve insanları basit bir bıçakla öldürmek en iyi numaralarından biriydi.
Yine de Yan Heqing'in bu pusunun bir parçası olacağını tahmin etmemişti. Hadım Zhao her zaman Yan Heqing'in erkek bir cariye olmaya razı olmasının kibrinin bel kemiğini kırmış olması gerektiğini düşünmüştü. Şu anda kendisinin yaşlandığını ve kolay kandırılabilir hale geldiğini hissediyordu. Ya da belki de Yan Heqing, gerçek yüzünü çok derinde saklıyordu.
Neyse ki koyun kaçtıktan sonra bile ağıl onarılabilirdi. Hadım Zhao kırk yılı aşkın süredir bu saraydaydı. En iyi becerisi, bir insanın ağzını açmak için türlü işkenceler uygulamaktı.