Xiao Yuan'ın cevabını duyduktan sonra Yan Heqing memnuniyetle mırıldandı, elini çekti, sudan çıkmış balık gibi çırpınan Xiao Yuan'ı bıraktı ve ayağa kalkıp masanın yanındaki sandalyeye oturdu.
Xiao Yuan dönüp masanın üzerine yüzüstü uzandı, masayla bütünleşmeyi diledi.
Başkan Xiao, hayatın anlamını düşünüyor.
Marksist felsefe diyor ki! Bilinç! Nesnel içerik ile öznel biçimin birliğidir!
*[Kavranan şey, insan zihnine aktarılıp dönüştürülmüş maddi bir şeyden başka bir şey değildir. Bilinç, nesnel dünyanın, yani dünyanın kendisinin öznel yansımasıdır. Dolayısıyla bilinç, öznellik ve nesnellik arasındaki birliktir.]
Yani orijinal kitaptaki neredeyse bir milyon kelimeyle beyni yıkanan Xiao Yuan elbette Yan Heqing'in harem kurma konusunda gözünü kırpmayan, kızları kolayca tavlayabilen hetero bir adam olduğunu düşünürdü!
İlk ve ikinci eşleri kaçmış olsa da ve üçüncü eşi mutlu bir evlilik yapmış olsa da, başka eşleri de vardı!
Yan Heqing daha önce hiç ilişki yaşamadığını söylediğinde bile Xiao Yuan bunun sadece geçici bir durum olduğunu düşünüyordu!
Xiao Yuan her şeyi didik didik hesaplamasına rağmen asla bunu düşünmemişti! Yan Heqing! Orijinal kitabın ikinci yarısında her geceyi bir kadınla geçiren adam! Her nasılsa! Eş cinsel! Olmuştu!
Xiao Yuan aniden başını kaldırdı, Yan Heqing'e baktı ve sordu: “Sen de mi göç ettin?”
Yan Heqing'in kaşlarını kaldırıp tekrar ayağa kalkmak üzere olduğunu görünce Xiao Yuan onu durdurmak için aceleyle elini uzattı. “Dur, dur, dur!!! Biraz daha düşünmeme izin ver!!! Düşüneyim! Yaklaşma! Yaklaştığın anda aklım karışıyor!!”
Yan Heqing sandalyeye yaslandı ve Xiao Yuan'ın tekrar yüzüstü yattığını, alnını masaya dayamış bir şekilde hayatın anlamını düşünmeye devam ettiğini gördü.
Tamam, şimdi romanın erkek kahramanı eş cinsel olduğuna göre bu berbat romanın artık orijinal eserdeki mantıkla değerlendirilmesi mümkün değil gibi görünüyor.
Ama Yan Heqing beni sevdiğini söyledi?!!
whatthefuck?
Karmakarışık bir yün yumağı gibi. İlk bakışta ayıklaması zor, kestiğinizde ise daha da karmaşık. Ama doğru ipliği bulup azar azar çektiğinizde, her şeyin önünüzde açıkça serili olduğunu göreceksiniz.
Dağdayken, bir gün birdenbire tavrını değiştirdi, çünkü başından beri ben olduğumu öğrenmişti.
Ve o gün ayrıldığımızda nedense saç tokasını yere attı.
Bu da Xue Yan'ın bizi ayırmak için neden bu kadar uğraştığını açıklıyor.
Hatta bu, sokak pazarında Yan Heqing’in saç tokasını bana özenle uzattığı o güne kadar uzanıyor. Binlerce ışığın karanlığında, ne kadar çok sevgi haksız yere verildi ve ne kadar çok şey kaybedildi?
Xiao Yuan derin bir iç çekti, başını kaldırdı, Yan Heqing'e baktı ve mırıldandı: "Ben..."
“Sorun değil, hemen cevap vermene gerek yok, yavaş yavaş düşünebilirsin." Yan Heqing elini uzattı. Xiao Yuan bilinçsizce elinden kaçınarak uzaklaşıyordu ki birden olduğu yerde donakaldı.
Olamaz, bu tepki Yan Heqing'i kesinlikle incitecek.
Ancak Yan Heqing kayıtsız görünüyordu. Uzanıp Xiao Yuan'ın masaya yaslanmaktan kızarmış alnını ovdu. “Xiao Yuan, yarın ayrılmak zorundayım. Doğu Wu Krallığı'nı aldıktan sonra seni bulmaya geleceğim. O zaman bana cevap verebilirsin.”
Yan Heqing elini çekip durdu. Xiao Yuan'a ciddi bir ifadeyle baktı, sesi yavaşlayıp durgunlaştı. “Ama döndüğümde Taoyuan Köyü'nde olmazsan ve nerede olduğunla ilgili hiçbir haber bırakmazsan, dünyanın altını üstüne getirir seni ararım. Seni çıkarmak için yerin üç metre altına kadar kazmam gerekse bile.”
Xiao Yuan: “Omg.”
Yan Heqing: “...O?”
Ya ya ya ne demeliyim?
Bro’m sen gerçekten çok havalı ve harikasın mı?
*[老铁六六六 lǎo tiě liù liù liù ;老铁 ( lǎo tiě ) = Kuzeydoğu lehçesinde "dost" olarak çevrilebilen哥们( gē men ) için kullanılan bir takma addır. "İyi arkadaşlar, kardeşler, yakın, güvenilir ve itimat edilir biri" anlamına gelir.六六六 ( liù liù liù ) veya 666, çok güçlü, havalı, göz kamaştırıcı, şaşırtıcı, muhteşem vb. olan birini/bir şeyi tanımlamak için kullanılan bir Çince argo kelimedir.]
Xiao Yuan hâlâ düşüncelerinde dolaşırken aniden Yan Heqing bileğini yakaladı ve onu tekrar masaya bastırdı.
Neden yine bunu yapıyorsun?! Sefil ikinci kahramanın senaryosu masaya mı taşınacak?!
Aralarında sadece birkaç santim vardı. Birkaç saniye birbirlerine baktıktan sonra Yan Heqing, "Xiao Yuan,” dedi. “Eğer benim duygularıma karşılık vermeyeceksen beni uzaklaştır, bana umut verme. Aksi takdirde...“
Xiao Yuan aniden hareket etti ve alnını Yan Heqing'in alnına dayadı. Alınlarının hafifçe çarpışmasıyla Yan Heqing'in sözleri bölündü.
Xiao Yuan, “Biliyorum.” dedi. “Bana söylediğin hiçbir şeyi unutmayacağım.”
Yan Heqing "Bu arada, geldiğinde ne hakkında konuşmak istiyordun?" dedi.
Xiao Yuan aniden hatırlayarak bilinçsizce bağırdı: “Ah!..”
Şey... Ustamın yerine ordu hekimi olarak görev almaya karar verdim. Şimdi sana bundan bahsedebilir miyim?
Xiao Yuan klinikteyken Zhang Changsong ve Zhang Baizhu'ya endişelenmelerine gerek olmadığını söylediğini, tutunacak bir dalı ve arkasını dayayabileceği biri olduğuna dair yemin ettiğini hatırladı. Ama şimdi görünüşe göre…
O arkasını dayamayacak, onun arkasına dayanılacaktı.