Lupin'de Ara

Son Bölümler: Qian Qiu Radyo Dizisi

Qian Qiu Radyo Dizisi -- 2. Sezon -- 4. bölüm yüklendi. (Bilgisayardaki bir sıkıntı nedeniyle devam edemiyorum.)

Son Bölüm

Qian Qiu yeni ekstra!! Geçmiş Günler yayınlandı!!

Bölüm 56: İblis Lordu’nun Dönüşü

 

Bu kişi elbette ki Wenren E idi. Zhongli Qian'dan Yin Hanjiang'a bir yıl sonra döneceğini söylemesini istemişti; bir yıl defalarca düşündüğü ve yeterli olduğunu teyit ettiği süreydi ama sonunda ne olacağını sadece gökler tayin edebilirdi. Her zaman tahmin edemediği bazı şeyler olacaktı.


Elindeki kırmızı taşa baktı, kendi kendine fısıldadı. "En azından bunu aldım. Anlamsız bir yolculuk değildi."


Bu taş kan denizine girmesindeki bir başka sebepti.


Kan denizi hem Sadomazoşistik Güzellik hem de Yıkım Tanrısı'nda oldukça önemli bir yerdi. Sadomazoşistik Güzellik'te Wenren E, Baili Qingmiao'ya kan kırmızısı bir taş attıktan sonra kan denizinde ölmüştü. Baili Qingmiao Wenren E’nin emaneti olarak kendisine yakın bir yerde saklamıştı. Yin Hanjiang, Baili Qingmiao'yu ilk kez öldürmeye çalıştığında yanlışlıkla Liu Xinye'yi onunla karıştırmış ve ikinci kez hayalet maskesiyle peşine düştüğünde onu kan denizine çekmek için ara sıra maskeyi çıkarıp onu koruyormuş gibi yapmıştı.


O sırada kitaptaki Yin Hanjiang zaferin eşiğindeydi. Baili Qingmiao'nun gücü onunkinin çok altındaydı ve kan denizinin yakınlarında kimse yoktu, dolayısıyla kimse kahramanı kurtarmaya gelemezdi. Tam da bu zaferden dolayı Yin Hanjiang, Baili Qingmiao'nun hayalet maskesini görmesine kasten izin verdi. Baili Qingmiao'yu Wenren E'ye en yakın yerde, umutsuzluk içindeyken öldürmek istiyordu.


Tam da Yin Hanjiang, Baili Qingmiao’yu ağır yaralamış ve bu kadının ruhunu çıkarıp rafine ederek bir kandile dönüştürmek üzereyken Baili Qingmiao elinde o kırmızı taşla kan denizinin kenarına kaçmıştı. Taşa bakarken onu kurtarmak için ölen Wenren E’yi düşünmüştü. Yin Hanjiang'ın kasvetle ona ölümünde Wenren E’ye eşlik etmesini söylediğini duyduğunda, "Haklısın. Wenren E'ye bir hayat borçluyum. Bunu ona geri ödemeliyim ama bu senin ellerinde olmayacak." demişti.


Bir adamın yumruğu büyüklüğündeki taşı kavrayarak kan denizine atlamıştı. Denize girdiğinde taş garip bir ışıltı yayarak Baili Qingmiao'yu korudu ve aşındırıcı enerjiden zarar görmesini engellemişti.


O anda kan denizinin derinliklerindeki bir mühürden bir ışık hüzmesi yüzeye çıkarak Baili Qingmiao'nun bedenine girmişti. Tanrısallığıyla birleşirken yanlışlıkla Yin Hanjiang'a bir darbe indirmiş ve ilahi gücü anında onun ruhunu parçalamıştı. Sadece bir tutam ruh kalıntısı takıntısına sarılarak kaçabilmişti. Xuanyuan Tarikatına dönerek Yanan Gökyüzü Davulunun içinde saklanmış ve bin yıl boyunca dayanarak sonunda Yanan Gökyüzü Ölümsüzü olmuştu.


Baili Qingmiao tanrısallığı ile birleştiği anda geçmiş yaşamına dair tüm anılarını yeniden kazanmış ve aslında tanrısallığını kan denizinin derinliklerinde sakladığını anlamıştı. Tanrısallığının gücü çok büyüktü ve açgözlü insanlar peşine düşebilirdi, yani denizi üç diyar içinde onu koymak için en güvenli yerdi. Kaosun gücü diğer tüm enerjileri içine alabilir, böylece tanrısallığını gizleyebilirdi.


Ve Baili Qingmiao tanrısallığından vazgeçtikten sonra sonsuza kadar bir sır olarak kalmasını isteyerek onu doğal olarak tekrar kan denizine saklamıştı.


Kitabın sonuna kadar kırmızı taşın ne olduğundan, Baili Qingmiao'yu kan denizinde nasıl koruyabildiğinden ve tanrısallığını vaktinden önce elde etmesini nasıl sağladığından hiç bahsedilmemişti. Net bir açıklama yoktu ve okuyucular Baili Qingmiao'nun erkeğini takip etmek için tanrısallığından vazgeçmesine o kadar kızmışlardı ki kırmızı taş konusunu takip etme havasında değillerdi. Böylece çözülmemiş bir konu haline gelmişti.


Wenren E kitapta bunu tam olarak nasıl yaptığını hiçbir zaman anlayamamıştı. Çünkü kitabın açıklamasına göre Wenren E kan denizine düşmeden önce tanrısallık hakkında hiçbir bilgiye sahip değildi, o halde bir taş nasıl birdenbire ortaya çıkabilirdi?


Okuyucular taşın, yazarın kadın kahramana eklemek için uydurduğu altın bir parmak olduğunu düşünseler de Wenren E aynı fikirde değildi.


Bu dünyadaki her şey mantıklıydı. Baili Qingmiao'nun He Wenzhao'ya olan aşkı, Wenren E, Zhongli Qian ve Yin Hanjiang'ın Baili Qingmiao'ya olan aşkı, Zhongli Kuang ve Cen Zhengqi'nin He Wenzhao'ya gösterdikleri koşulsuz sadakat ve Ziling Köşkü’nün efendisinin onun eşi olmaya istekli olmasının ardında yatan makul açıklamalar vardı. Kırmızı taş da durduk yere ortaya çıkamazdı.


Eğer kitapta bununla ilgili hiçbir açıklama yoksa o zaman tek bir olasılık vardı. Wenren E onu ancak kan denizine düştüğü anda, hâlâ bilinci yerindeyken elde edebilirdi.


Yıkım Tanrısı'nın üçüncü cildini okuduktan sonra Wenren E'nin aklında daha fazla soru belirmişti. Birincisi, o zamanlar He Wenzhao'nun yaşadığı kasabayı katleden sözde tanrı kimdi? İlk ciltte Kan İblisi Ata onu Wenren E olduğunu düşünmesi için kandırmıştı ve üçüncü ciltte bu konuya hiç değinilmemişti. İkincisi, He Wenzhao üçüncü ciltte bir tanrı haline gelmiş ancak geçmiş yaşamının anılarını hiç geri kazanmamıştı. Sadece sonunda tanrısallıkla yüzleştiğinde her şeyi hatırlamıştı. Bu nasıl mantıklı olabilirdi?


Okuyucular da bu soruları gündeme getirmiş ama herkes hikâyenin çok uzun olduğunu ve yazarın başlangıcı unuttuğunu söylemekle yetinmişti. Wenren E bir ölümlünün hafızası göz önüne alındığında bunun mümkün olabileceğini anlıyordu ama dünya gerçek olduğuna göre bu iki noktanın arkasında bir neden olmalıydı.


Görünüşe göre her şey Wenren E'yi kan denizine gitmeye zorluyordu. Böylece usulünce hazırlandıktan sonra denize girmişti.


"İşte bu." Wenren E kırmızı taşı tuttuğunda her şeyi anlamıştı.


Yıkım Tanrısı'nın yeniden düzenlenmiş birinci cildini okurken Yin Hanjiang'ın nasıl kendini kaybettiğini ve Yanan Gökyüzü Davulunu kontrol ederek He Wenzhao ve Shangqing Tarikatı Ustasını korkutup kendilerini eve kapatmalarını sağladığını gören Wenren E hafifçe iç çekti. Görünüşe göre Yin Hanjiang'ın ölümünden sonraki deliliğini önlemek imkânsızdı.


Yıkım Tanrısı'nın okuyucuları yorumlarda yazarın hasta olduğunu, mükemmel bir harem romanını böyle bir şeye dönüştürdüğünü, kahramanı yıldırmak için ölümsüz lordu ikinci ciltten birinci cilde taşıdığını, asıl karısını bir erkeğe dönüştürdüğünü ve kız kardeşinin bir yıl boyunca şeytani yetiştiriciler tarafından kaçırılmasına izin verdiğini yazarak küfrediyorlardı. Liu Xinye bile bir sebepten dolayı He Wenzhao'dan uzak durmaya devam ediyordu. Mükemmel derecede iyi bir kahraman kötü adam tarafından tekmelenmiş, eşlerini ve takipçilerini kaybetmişti. Yazar toplumdan intikam alıyor gibi görünüyordu.


Wenren E Yıkım Tanrısı’nı bir kenara bırakarak Sadomazoşistik Güzellik’i açtı. Şu anda alışılmadık bir durumdaydı ve geri dönüp dönmemeye karar vermeden önce Xuanyuan Tarikatının liderliğini teyit etmek için Baili Qingmiao'nun bakış açısına bakması gerekiyordu.


Gözden geçirilmiş versiyonda Baili Qingmiao'nun He Wenzhao'nun eylemleri nedeniyle nasıl paramparça olduğu, artık yaşamak istemediği ve rüyalarında sürekli ağladığı anlatılırken tam otuz bin kelime kullanılmıştı. Önceki aptal ama saf yürekli kadın kahramandan tamamen farklı biri gibi görünüyordu.


Buradaki yorumlar kahramanı istismar etme alışkanlığına geri döndüğü için yazara sövüyordu. Ancak Yin Hanjiang Baili Qingmiao'yu uyandırdığında ve Zhongli Qian varsayımını dile getirdiğinde yorumlar sakinleşmişti.


[Ölümü dilediğim on bölüm beni o kadar korkuttu ki neredeyse artık takip etmeyi bırakacaktım. Yine de tam vazgeçmek üzereyken yazar bir şekilde harika bir olay örgüsüyle çıkageldi! Bu revizyon gerçekten mükemmel!]


[Zhongli Qian'ın beyniyle her şeyin yoluna gireceğini biliyordum. Xuanyuan Tarikatı, Qian'ımızı sunak ustası olarak almakla çok kurnazca davranmış. Gerçekten de yetenekten anlıyorlar.]


[Qian'ımız için biraz kötü hissediyorum. Bir grubu yalnız başına güdüyor ve onlara hiçbir şey yaptıramıyor.]


[Ürkütücü hayalet yetiştirici beşinci erkek kahraman şimdi küçük bir dadı oldu, büyük ustasını temizliyor ve ustasına bakıyor, çok iyi ve itaatkâr. Birden onu çalmak istedim. Yaşlanıyor muyum?]


[Bir dakika, Qian'ın sözleri bize Baili Qingmiao'nun erkek kahramana duyduğu karasevdanın ardında bir neden olduğunu mu söylüyordu? Ne tarafından kontrol ediliyormuş?]


[Shi Congxin'in kim olduğunu bilen var mı? Önceki bölümlerde var mıydı? Neden kadın kahramandan hoşlanıyor gibi görünüyor?]


[Shi Congxin, Baili Qingmiao'nun baygınken hastalık qi'sini emdiğini söyledi. Neden kadın kahraman insanların özünü emen bir dişi şeytan olarak tasvir ediliyor?]


[Babam Wenren E'nin orijinaldeki gibi öldüğünü sanıyordum ama şimdi Qian hayatta kalma ihtimali olduğunu söyledi. Geri dönecek mi? Döndükten sonra her şeyi açıklayacak mı? Neden bu hikâye artık mazoşist bir romantizm gibi görünmüyor? Nasıl gerilim dolu bir gizeme dönüştü?]


["Gerilim dolu gizem" puhahaha, Yin Hanjiang'ı da eklersek korku gerilimi oluyor hahahahaha!]


[Hikâye nasıl değişirse değişsin Yin Hanjiang hâlâ kadın kahramanı katletmek istiyor. Aptal tatlı çiçeğin yüzüne silahıyla nasıl el kol hareketi yaptığına bakın, gerçekten bir korku hikayesi seri katili hissi verdi.]


[Wenren E ve Yin Hanjiang'ın nasıl bir ilişkisi olduğunu anlamak istiyorum. Nasıl oluyor da Wenren E öldükten sonra Yin Hanjiang hep karanlığa gömülüyor?]


[Yarım saat boyunca yorumlar arasında gezindikten sonra en çok yazılan kelimenin "anlamak" olduğunu görüyorum. Bu hikâyenin başlığı Okurlar da Anlamak İstiyor olarak değiştirilmeli.]


Xuanyuan Tarikatının mevcut liderinin hâlâ Yin Hanjiang olduğunu gören Wenren E rahat bir nefes aldı. O bu haldeyken tarikatı başka biri yönetiyor olsaydı eyleme geçmekte zorlanırdı.


Taşa bakarak kaşlarını hafifçe çattı. Onu ve kitapları boyut dışı bir depolama alanına yerleştirdi. Taş elinden çıkar çıkmaz giydiği cübbe de vücudundan kaydı.


Sanki kıyafetleri giyen kişi bir anda ortadan kaybolmuş gibiydi, gri dış cübbe ve beyaz iç cübbe Wenren E'nin vücudundan geçerek usulca yere yığıldı. Her iki kıyafetin de yere düştüğü açıktı fakat vücudunda hala ilk etapta Yin Hanjiang'ı korumak için kullandığı siyah cübbe vardı.


Hafif bir iç çekişle ışığın içinde kaybolarak Xuanyuan Tarikatına vardı. Tarikat bir bariyer ile korunuyordu. Girmek isteyen herkes ya bariyeri kırmak, ya kapı bekçilerini yenmek ya da başka biriyle birlikte gizlice girmek zorundaydı. Elbette Xuanyuan Tarikatının her üyesinin onu açmak için kendi şifresi vardı, bu nedenle ne zaman biri girse muhafızlar anında kim olduklarını anlıyordu.


Wenren E bu yöntemlerin hiçbirini kullanmadı. Bariyerden iz bırakmadan geçti ve kimseye haber vermedi.


Önce Yin Hanjiang'ı bulması ve ona hâlâ hayatta olduğunu söylemesi gerekiyordu.


Kitaptan Yin Hanjiang'ın çoktan bir iblise dönüştüğü görülebiliyordu ki bu Wenren E’nin görmek istediği son şeydi.


İlk olarak Yin Hanjiang'ın odasına geldi; burada uzun süredir kimse kalmamışa benziyordu.


Wenren E, Yin Hanjiang'ın Xuanyuan Tarikatının çoktan başına geçtiğini ve şu anda tarikat liderinin odasında kalıyor olması gerektiğini düşündü. İki adamın odası sadece bir duvarla ayrılmıştı. Wenren E doğrudan duvardan içeri girdi fakat Yin Hanjiang'dan hiçbir iz bulamadı.


Arka dağlardaki ruhani pınara geldiğinde sonunda Yin Hanjiang'ı buldu.


Onu ruhani pınarın kenarında sessizce oturmuş, elinde boş bir şarap kadehi tutarken başını eğmiş, dudaklarını şarap kadehine hafifçe bastırırken gördü. Oldukça normal görünüyordu.


Wenren E usulca rahat bir nefes aldı ve ona seslendi. "Tarikat Vekili Yin, rabbin geri döndü."


Yin Hanjiang sanki duymamış gibi davranarak başını çevirmedi. Kadehine biraz şarap doldurdu ve hepsini tek seferde içti.


Sonraki Bölüm